BABAMA MEKTUP - 7

• 18 Haziran 2017 Pazar 01:32:12

.......... BABAMA MEKTUP - 7

.......... Özlemim, yürek yangınım Canım Babam....!
.......... Sana çok sık yazmadığım için bana kırgın olduğunu düşünüyor ve seni de çok haklı buluyorum.
Çünkü sana söz vermiştim. Senin kırgınlığın da bundadır biliyorum. Sen benim verdiğim sözü tutmadığıma kızıyorsun ve beni de çok merak ediyorsun bunu biliyorum. Çünkü verdiğim sözü asla unutmaz ve yerine getirirdim.Bu da bana senden kalan bir özellik. Ama inan ki babam yılım çok yoğun ve yorgun geçti.
Ben bunları anlatıp seni de üzmek istemiyorum. Daha çok mutlu olduğumuz olayları anlatmayı düşünüyorum.
.......... Daha önceki mektubumda söz etmiştim sanırım. Benim İnce Cumali oğlum, senin deli dolu torunun Arda’nın dünya tatlısı bir oğlu oldu. Ozan Deniz torunumun doğumu ile duyduğum mutluluk ikiye katlandı.
Artık iki torun sahibi bir dede oldum ben de.Yeni torunumun adı Fırat. Aynı babası gibi. Fotokopi olsa bu kadar benzer. Kara gözlü, tatlı mı tatlı bir bir çocuk.
.......... Fırat’ı mı altı ay görmeden, dokunmadan ve koklamadan uzaktan sevdik. Teknoloji sayesinde bazen
canlı görüntüler ile izledik ve kendimizi avuttuk. Sonunda 1 Nisan şakası yaparak geldiler ve özlem bitti.
Doya doya öptük ve kokladık.Evimizin neşe kaynağı oldu. Bana da çok düşkün oldu. Kucağıma alınca annesi dahil kimseye gitmiyor. Hatta evden çıkarken arkamdan ağlamaya bile başladı.
.......... Tuncayı oğlu Ozan Deniz ise artı 14 yaşında ve yakışıklı mı yakışıklı sırım gibi bir delikanlı oldu. Boyu
babasını geçti.Arda amcası ile güreş tutmaya başladı. Metin Kardeşim yeni bir evlilik yaptı. Umarım bu evlilik ile hak ettiği huzuru ve mutluluğu yakalar ve yaşamı düzene girer.Tek dileğimiz bu.
.......... Yazmayacağım dedim ama bu arada yaşadığımız üzücü bir olayı da anlatmak istiyorum. Selahattin
ağabeyimin oğlu İnanç Ramazanın ikinci günü akıl almaz bir trafik kazası geçirdi. Yaya kaldırımında yürürken serseri bir sürücü otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybedip kaldırıma çıktı ve İnanç’a çarptı. Üç omurgası ve sol ayak topuğu kırıldı. Bir hafta onunla uğraştık. Belinden ameliyat oldu. Şimdi evde yatıyor ve durumu oldukça iyi. Arkasından yürüyen Semra yengem ile Güvenç şans eseri kurtuldu. Yan yana yürümüş olsaydılar üçünü birden altına alacaktı şerefsiz.
.......... Sevgili babam, ailemizin diğer fertlerinde hiç bir sorun yok. Annemin sağlığı da eskisine göre çok daha iyi. Biliyorsun Pınar evlenmişti. 16 Temmuz günü de Oğuz’un düğünü olacak. Gökhan ise nişanlı ve onun düğünü gelecek yıl olacak.
.......... Haaa...! en ülkemin durumunu da merak ediyorsun.Hiç sorma be babam, hiç sorma. Eski tas eski hamam desem değil daha da kötü. Her gün daha da kötüye gidiyor. 16 Nisan günü yapılan halk oylaması (!) ile
devlet başkanlığı sistemini halka daha değişik bir isimle yutturdular. " Partili Cumhur Başkanlığı." diye uydurma bir yöntemle tek adam yönetimine geçtik. Nasıl geçtik orasını hiç sorma.Anlayacağın babam. bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.
.......... Canım babam, ben bu mektubu 5 Haziran akşamı evde yalnız otururken yazdım. 18 Haziran Babalar Günü postaya vereceğim. Merak etme aynı gün eline geçeceğinden eminin. Gerçi İnternet bazen ağırlaşıp beni deli ediyor ama merak etme gelecektir.
.......... Sevgili babam, başta senin olmak üzere yaşayan ve de özellikle yitirilen tüm babaların babalar gününüzü kutluyorum ellerinizden öpüyorum. Bu mektubu yazarken olsun ağlamam diyordum ama yine deftere göz yaşlarım damladı. Bu duygusallık ve sulu gözlülük te senden bana bir mirasmış meğer.
.......... Sözlerimi burada sonlandırıyor ve ellerinden öpüyorum babam. Yattığın yere yıldızlar yağsın, çiçeklerle donansın sevgili babam.....

...............................Oğlun Selamettin PULAT 05.06.2017 Erenler- SAKARYA