Barışın sembolü; sofralarımızın baş tacı…
Yeşil halin başka siyah halin başka,
Sofralarımızı süslersin her halinle,
Tat yönünden bizleri çağırır aşka,
Seni tüketiriz yeşil,siyah,yağ halinle…
Yağı çıkarılınca en kaliteli yağ olan,
Her mevsim yeşil kalıp da sağ olan,
Dağa dikildiği zaman dağı bağ olan,
Barışın sembolü ağaçlarımız var…
Kahvaltının olmazsa olmaz baş tacı,
Başında kopardığında yeşil hali acı,
İnsan her gün tüketmeli doğal ilacı.
Sofralara tat katan zeytinimiz var…
İyice olgunlaşıp sıktığınızda yağ çıkar,
Damla damla düşer sızıntı halde akar,
İnsanlar akan yağın kalitesine bakar,
Yemeklere lezzet katan yağımız var…
Çekirdeği bile değerlenir yakacak olur,
Kış günleri zeytinin atığı ile sıcak olur,
Sobaya attığında sımsıcak bir ocak olur,
Soğuk günlerde yakacak yakıtımız var…
.........................................
Kuran’da adına yemin edilen bir meyve,
Bu meyve bereket ve şifa katar her eve,
Yağ, yeşil, siyah halini kullanır seve seve.
Evlerimize bereket katan bir meyve var…
............................................
İnsanlar sana baktığında barışı görür,
Kimi zaman ise taç yapıp başına örür,
Uzun yıllar boyunca ömrünü sürdürür,
Zamana meydan okuyan zeytinimiz var…
.............
Sen barışın sembolü sofralarımızın baş tacısın. Hangi bitkiden hangi yiyecekten bahsettiğimi başlıktan da anlamışsınızdır herhalde…
Dağlarımızı, bağlarımızı kaplayan barış sembolüsün. Sen olmasan beyaz güvercin nereden dalından koparıp dünyaya barışı yayacak savaşın olduğu yerlere senin dalından atacak. Öğrencilere barış ile ilgili bir konu anlatacak bir çizim yapacak olduğumuz zaman örnek olarak senin dalından getirir somut olarak seni anlatır öğrenciler de sana bakarak çizerler…
Sen de bu anlatımı bu çizimi gördükçe daha çok sevinir hemen solmazsın. Dalından koparmak istemezdim ama seni anlatmak senin barışı temsil ettiğini iyice pekiştire pekiştire bildirmek için bunu yaptım.Sen dalı koparılacak üzülecek bir ağaç değilsin. Lütfen canın sıkıldıysa bir yerin kanadıysa affet beni…
….
Her gün güler yüzle bizleri, öğrencileri selamlar hayırlı sabahlar günaydınlar der. Yıllara meydan okuduğun bedeninden yüzünden belli değil mi? Nice zamanları nice insanları gördün de bugünlere geldin. Ne mutlu sana ki her bakışımızda savaşın olduğu yerlere de barış gelsin diye dua eder bir nebze olsun umutlanırız.
……
Akdeniz ikliminin görüldüğü her yerde tüm yıl boyunca elbiseni çıkarmadan kalır, kışın o soğuklara yazın ise kavurucu sıcaklara meydan okursun. Hoşgörüyü temsil eden söğüte, dik dik duran kavak ağacına, ululuğu temsil eden çınar ağacına yazın bu sıcak günlerinde su verilmediğinde buruşur; kuruyacak hale gelir ama sen susuzluğa da dayanan yıllara meydan okuyan bir ağaçsın.
Tarlada biteceğim, toprağım verimli, yerim suyun kaynağında olsun diye inadın da yok. Dağda, bağda, tarlada, taşların çayın içinde…Her yerde kolaylıkla yetişen yer beğenmeme yapmayan nadir bitkilerdensin. Bazı bitkiler var ki her toprakta her yerde taşlık alanda yetişmez. Ama sen kayanın başında yetişen su istemeyen eşsiz bitkisin. İnsanlar seni anlamalı sana daha çok değer vermelidir…
….
Tarlamıza dikilen erik, kayısı, şeftali, asma, nar…ağaçları 15 20 yıl sonra verimden düşer, yaşlanır sökülecek hale gelir ama sen yıllara meydan okur; asırlık hale gelsen bile veriminden yeşilliğinden hiçbir şey kaybetmezsin.
…
Tıpkı senin gibi… Dikildiğin tarihi sorsak soruştursak en az elli yıl geriye gideriz.
…
Sadece barışı mı temsil eder?
Sofralarımızın hele de kahvaltımızın bulunmaz baştacı. Yeşil halin bir başka, siyah halin bir başka… İki halin de birbirinden güzel ve tatlı.İşte iki halin de güzel olduğundan sofranın bir ucunda yeşil bir ucunda ise siyah halin bulunur üzerine biraz da limon sıkıldığında işte tat bu diye bizleri çağırır.
…
Hele tam olgunlaştığında kış mevsimi toplanıp yağ için fabrikaya gönderildiğinde yağına ne demeli… Bunu sarmada dolmada en güzel tadı ile görüyor güzelliğini eşsizliğini bir kez daha görüyoruz…Sofranda hiçbir yiyecek olmasa dahi kasede biraz yağından üzerine de atılmış biraz kekik olsun yeter. İnsan ekmeği üzerine bandırıp yese en güzel doyumu ve beslenmeyi yapmış olur.
Yağın çıkarılıp alındığında çekirdeğin de atılmıyor ha…Çekirdeğin de kışlık yakacak olarak geliyor soğuk günlerde odamızı ve dış bedenimizi ısıtıyor…
Düşünsenize hangi bitkide var bu özellikler? Yeşil hali,siyah hali besin olarak tüketilen… Yağı çıkarılıp en kaliteli yağ olan… Çekirdeği dahi atılmayan yakacak olarak kullanılan… Her mevsim yeşil olarak kalan,çevreye temiz hava yayan, oksijen salan her baktığınızda barış salan…
…
Seni güzel böyle eşsiz kılan doğallığın olsa gerek…Hiçbir yapay madde katılmadan sofralara gelir insanların bulunmaz yiyeceği olursun. Akdeniz bölgesinde yaşadığımızdan seni her gün görüyor iç içe yaşıyor her öğün de sofralarımızı şereflendiriyorsun. Zaten senin yağın dışında bir yağ kullanıldığında verdiğin eşsiz tadı vermiyor tadı damağımda kaldı sözünü unutuyoruz.
…
Biz ne kadar anlatmaya çalışsak da seni güzel anlatamayız. Seni en güzel şekilde Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) anlatır.
Kur’an-ı Kerim’de üzerine yemin edilen meyvelerden birisin. Kur’an-ı Kerim’de altı kez zikredilen bir meyvesin. Biz sadece Nur Suresinde geçen kısmını vermekle yetinelim. (Zeytinin geçtiği sure ve ayetleri:Nur Suresi, 35. Ayet, En’am Suresi, 99. Abese Suresi, 29. Ayet, En’am Suresi, 141.ayet, Nahl Suresi, 11. ayet Tin Suresi, 1. ayet )
Senden mübarek ağaç olarak bahsedilirken, zeytinyağına da dikkat çekiliyor: “Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fanus içinde. Fanus sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. Nur üstüne nur. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” (Nur, 35)
………
Zeytin ve zeytinyağı Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) döneminde de önemli gıda maddeleri arasında yer almış Peygamber Efendimiz zeytin ile ilgili hadisler buyurmuştur. Bir hadisi şeriflerinde Efendimiz bu meyve ile ilgili, “Zeytinyağını yiyin ve onunla yağlanın. Çünkü o, bereketi bol ve mübarek bir ağacın meyvesinden çıkartılmaktadır.” tavsiyesinde bulunup hadisini bizler için sunmuştur…
……….
Ne mutlu bu meyveden yiyenlere… Ne mutlu zeytinyağını kullananlara ve kullanabilenlere…Ne mutlu barışın sembolü bu ağacı dikenlere ve bu ağacı koruyanlara…
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.