- 998 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Hayatta Sadece Spor Kompleksleri Yoktur
İnsan aşağılık duygusunun eseridir,çoğu insan siz de aşağılık duyguları var denildiğinde hemen reddeder,hayır ben de böyle bir şey olamaz diyerek refleks olarak savunmaya geçer,aslında hepimiz bu hissin ürünüyüz, ve çoğunlukla aşağılık kompleksiyle karıştırırız, birisi sonuçtur diğeri ise gelişimdir, çocukluğumuzdan beridir bu hissi yenmek için didiniriz mükemmel olmayan bir organizma olduğumuz için ona ulaşmak gibi nafile bir debelenmeyle ömrümüz her an bu gelişimle geçer gider,komplekse yol açan süreç ise çevreye verdiğimiz tepkimelerle ve neye maruz kaldığımızla ilgilidir,eğer bu hisle baş ederken değer görmez acımasızca eleştirilip yalnız bırakılırsak tehlikeli olan komplekse dönüşüverir bu duygu bu tehlikeli olandır,oysa ki aşağılık hissi edindiğimiz bütün yeteneklerin çıkış noktasıdır, değeri bilinmesi gerekir,
Önemli olan topluma nasıl katıldığımız erekselliğe giden yolda nasıl bir alışverişte olduğumuzdur,Adler’e göre bilinç bilinç dışının yansımasıdır, ve söylediklerimiz ya da düşündüklerimizden ziyade bizi ele veren bu bilinç altı süreçtir, bu saklanamaz bir yerdir,
Şu soruyu hatırladınız mı ?
İlk anınızı hatırlıyor musunuz ?
evet bireysel psikolojinin öncüsü adlere göre bu ilk anı iyi incelendiğinde kişiliğimiz hakkında bize bir sürü done sunabilir,
Ayrıca unutmamak gerekir, ki üstünlük kompleksi de sağlıklı giderilmemiş doyurulmamış aşağılık hissinin ürünüdür,
Bu tip komplekse sahip insanlarda çok sık görülen şey kendilerini ne gördükleri değil kişiler tarafından nasl göründükleridir, genelde üstünlük olgusuyla yaklaştıkları konularda giderilmeyen bir aşağılık hissi vuku bulur.
Yazımızı sonlandırırken Underrate olarak kalmış yüce kişilik Alfred Adler’e de selamlarımı iletirim.
YORUMLAR
İnsan davranışını belli birkaç temel dinamik üzerinden anlamaya çalışmak, sıkça hatalı sonuçlara yol açmaktadır. Aşağılık duygusu, bir gerçek ve güçlü bir dinamiktir. Öte yandan insan davranışının bütününü bu dinamik üzerinden yapılan genellemelerle anlamaya çalışmak, yararsızdır.
Çocuğun mükemmele ulaşmak için harcadığı çaba ne kadar gerçek olsa da, bu mükemmele uygunluğu tanımlayan normlar, genellikle küçük bir sosyal çevre tarafından belirlenir. Kişi, genel olarak bu küçük sosyal çevreden aldığı referanslarla kendini tanımlar ki, referansları kendisini tatmin edebildiği ölçüde, aşağılık duygusundan uzaklaşır. Duygudan uzaklaşabildiği ölçüde de, kendi sosyal çevresiyle kurduğu bağ güçlenir.
Burada yine kişinin sosyal çevresiyle kurduğu bağın temel dinamiğinin, aşağılık duygusundan uzaklaşmak olduğunu söylemek, hatalıdır. Birçok farklı motivasyonun iş birliği vardır.
İnsan davranışı ile ilgili söylenebilecek en temel gerçek, onun çok nedenli ve karmaşık bir yapı olduğudur. Bu çok nedenlilik içinde, "her şeyin teorisi"ni aramak, faydasız bir çaba olur.
Cliff Burton
Burada da einstein giriyor devreye, görecelilik mesela ben iyi olduğumu düşünmüyorum.
Den(iz)
Aşağılık duygusu aşağılık kompleksinden ayrıdır katılıyorum bu konuda size. Tabii bunu söylerken aşağılık duygusu kompleksin oluşmasına sebep değildir demiyorum; söylerken ilk olayın ikinci olayın oluşmasını zorunlu kılmadığından bahsediyorum.
Basit örnek:"Kibritin sürtülmesi tutuşmasına neden oldu" cümlesini düşünelim.
İlk düşündüğüm şu olur benim; ilk olayın oluşması ikinci olayın oluşmasını zorunlu kıldı.
Ancak şunu da düşünmeliyim bu iki olay gerçekten bağlantılı mı? (Ne saçmalıyorsun diyebilirsin ama ben bu konuda yirmi yıldır düşünüyorum. )imkansız olduğunu söylemem çelişki evet ama belirli bir olayın bir başkası olmadan meydana gelme fikrinde hiç çelişki yok. Bazen kibrit sürtüldüğü halde yanmıyor. Fizik ve kimya kuralları düşünüldüğünde imkansız aslında bu durum...peki fizik kurallarını farklı olarak düşünürsek o zaman kibritin de tutuşmadan sürtülebileceğini kabul edebiliriz. Bu durum da bize ispatlıyor ki ikinci olay olmadan da ilki yaşanamıyor.
Demek istediğim özetle ilk olay ikincisini zorunlu kılmaz.
Hiçbir şey şey hiçbir şeye neden olmaz.
Görüşüne katılmıyorum çünkü aşağılık hissi bütün yeteneklerin çıkış noktası değildir. Yetenek var olandır, genlerden gelir, yaşanılan hiç bir olay, durum, kötü şart veya fiziksel yetersizlik yapılacağa engel teşkil etmez.
Benim şimdilerde düşündüğüm tek konu şu " hiçbir şey hiçbir şeye neden değilse; peki, olaylar neden oluyor?"
Saygılarımla