- 651 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Ara Gazı
Benim gibi gençliğiniz 80’li yıllara denk geldiyse istanbuldaki dolmuş’ları bilirsiniz.Genelde 8 kişilik biraz sıkışınca 10 kişiye kadar taşıma kapasitesi olan araçlar.
Ne günlerdi o günler , şimdiki gibi öyle nazik keskin hatları olan arabalar değildi onlar , yuvarlak kıvrımları olan hepsi birer Amerikan filminden fırlamış devasa , tank gibi 3’er tonluk araçlardı.
Chevrolet’ler , Buick’ler ...Hilman’lar.... Studbaker’lar...hepsi kendine göre ayrı özelliği olan arabalardı.
Önlerinde 2 metre motor , 8 silindir gaza bastığın zaman worrrr diye kükreyen bir ses...Aman Allahım sanki avını görmüş bir aslan misali yerinden fırlamaya hazır.
Fakat bu muhteşem arabaların şöförüde dahil yolcusunuda gıcık eden bir yönü vardı...!!
Bayır çıkarken vites küçültmek için "Ara Gazı " vermessen...fossss.
Beşiktaş’dan Taksime çıkıyorsun , dolmuş yükünü almış herkez ince kıyım değilki 120 kiloluk amcamda arabada...Toplam 9 kişi...araba zaten 3 ton birde yolcu nerdeyse 4 ton , ama 8 silindir nasıl çekiyor bir bilsen..kükrüyor mübarek...ama oda ne ; birden o kükreyen mübarek Gümüşsuyuna geldiğinde devirden düşüyor , motordan boğulur gibi sesler gelmeye başlıyor...sanki yatağa düşmüş eli ayağı tutmayan bir hasta gibi öksürmeye başlıyor....şöförün acilen vites küçültmesi gerekiyor , yoksa Alimallah ; o kükreyen mübarek , o aslan parçası , o yolların kralı yolda kalıcak gibi...işte o noktada aragazı devreye giriyor şöför önce vitesi boşa alıyor bir ara gazı veriyor...devri yükseltiyor karbürötör mis gibi havayı ciğerlerine çekiyor ferahlıyor , şanzımanın yağ basıncı yükseliyor veee haşırttt ....vites yağ gibi ufak vitese geçiriliyor...toplamda bir saniyelik bir iş...ama işin arka planında bütün parçaların orkestra gibi uyum içinde sergilediği bir show...hele şöförün vites’den elini direksiyona bir atışı varki ben bu işi biliyorumun basitçe hava atma şekli.
Tabi işi bilmeyen mesleğe yeni başlamış şöförler’de var.Daha ilk seferleri , tecrübe yok , altın da 4 ton.Nasıl bir zevk düz yolda gaza basıpta 8 silindirin o muhteşem kükremesi.Zannedersin gemi kullanıyor.Beşiktaş istikametinden keyifli bir yolculuk , sol tarafta muhteşem Dolmabahçe sarayı ve eski adı ile İnönü stadyumun’dan yukarı...O kükreyen mübarek ; motordan gelen garip seslerle sinyal vermeye başlıyor yavaş yavaş...Ve yokuşun en can alıcı noktası kıvrımlardan sonra Gümüşsuyu...Genç adam bilmiyor Gümüşsuyunda araba teklicek aragazı vermesi lazım...Başlıyor vitesle boğuşmaya garç gurç ...yok anam düz yolda haşırt diye geçen vites geçmiyor..garç gurç...genç adam vitesle boğuşurken...yıllardır o hattı kullanan yolcular giriyor devreye...bu onlar için tarif edilemez bir haz , şöför ellerine düştü.
En arkada oturan kravatlı adam..
-kardeşim versene ara gazını..
Yanındaki güzel giyimli sosyetik hanım..
-şöför bey ara gazı vermelisiniz , karbürötör boğuldu..
Orta koltukta oturan yaşlı bey amca yanındaki arkadaşına..
-Azizim ara gazı vermesi gerekiyor yoksa bu vites hayatta geçmezzz..
Şöförde bir stresss..garç gurç ....o sırada ara gazını akıl ediyor...voorrrrr...şakırt vites geçer....yola devam...
İşte argoda günümüze gelen ve birazda alaycı bir tabir olan...
" verrr gazııı " ’nın hikayesi budur.
Bir işe gönlü olmıyan kararsız bir kişiyi o işe ikna etmek için abartılı söylemlerde bulunmaktır..
Artık günümüz de şöförlerin ara gazı kullanması gerek kalmyacak şekilde teknoloji gelişti.Ufacık kutu gibi arabalar o eski ; Chevrolet’ler , Buick’ler ...Hilman’ların keyfini vermese de vitesler daha kolay geçiyor.
Ama şöförlerin geleneğini sağolsun siyasetçiler devam ettiriyor...
Baktılar araba tekliyor , yokuşta kalıcak ;
Bir ara gazı veriyorlar....anlıyana sivrisinek saz , anlamayana davul zurna az misali.
Hakan Göktel