- 1130 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Canan Deveci İşaret dili kursu sorularına cevaplarımız
CANAN DEVECİ’NİN VERDİĞİİŞARET DİLİ KURSU SORU VE CEVAP
11.Mayıs.2017 tarihinde Konya’da KOMEK( Konya Belediyesi Meslek edindirme Kursları) Araplar kurs merkezinde Canan Deveci Hanımın verdiği İşaret dili Kursunda “Okumakla Var oldum” konulu konuşmamızı gerçekleşirmiş ve kurs sonunda öğrencilerin sorularını cevaplamıştık onlarda bizlere tatlı ikram ederek sürpriz yapmışlardı biz de “ tatlı yiyelim, tatlı konuşalım, tatlı sorulara tatlı cevaplar verelim” diyerek soruları cevaplamıştık. Bir de buradan cevaplayalım istedim. Umarım okuyanlara faydalı olur. Canan Deveci ve öğrencilerine tekrar teşekkür ederim.
SORU-İşitme duyunuzu kaybettikten sonra en çok zorlandığınız olay ne oldu? –Mizgin Algan Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
CEVAP- Matematik’ te oldukça başarılı öğrenci iken işitme engelli olunca ilk başta olmasa da zamanla dersi dinleyemediğimden başarım düştü öğrenim hayatım boyunca Matematik’ten zorlandım. Gençler bunu bilerek Matematik dersini canla dinler ve anlamadığı zaman hocalara sorar ve öğrenirse zorlanmaz. Bunu unutmayınız.
SORU- 1.Uzun bir süre konuşulmadığı zaman konuşmayı unutanlarla ilgili yazı okumuştum. Siz engelli olduktan sonra konuşmayı unutmamanızı çok kitap okuyarak geliştirmeye mi borçlusunuz?
2. Benimki soru değil aslında bir paylaşım. Ben okul öncesi öğretmenliği okuyorum. İlerde işitme engelli öğrencim veya velisi olur diye onunla tanışmak anlaşmak kolay olsun kendimi kötü hissetmesin diye bu kursa geldim. Sizin anlattıklarınızdan sonra iyi ki gelmişim diyorum. -Betül Tekelioğlu
CEVAP- Uzun zaman konuşulmadığı için ve sesleri duyulmadığı için. Doktorlarda bana cihaz kullanmazsam ilerde konuşmamın bozulacağını yaklaşık 25 yıl önce söylemişlerdi ama ben çok kitap okuyarak etkili ve güzel konuşma üzerine yazılar okuyarak bunları da uygulayarak bu zorlukları aşmayı başardım .Toplumdaki önyargıları yıkınca ve gayret edince hayal olan şeyleri bile başarabiliyor insan. Ama insanlarımız çok zaman engelliliğe sığınarak başaramayacağına öğrenilmiş çaresizlikle inandırılıyor. Anne ve babalar ve eğitmenler engellilere üstün özgüven aşılamak için gayret göstermelidir. Yapabileceğine inanmalarına yardımcı olmalılar. Anne ve babalar çok zaman bilmediklerinden bunu yapamıyorlar. Benim anlattıklarımı dinleyerek uygularsanız inşallah pek çok önyargıyı el ele yıkacağız.
SORU- Dünya üzerinde ilk işitme engelli kişiyi biliyor musunuz? –İsa Demirkaya Necmettin Erbakan Üniversitesi Makine Ressamlığı konst.
CEVAP- Bilmiyorum ama işitme engelli olmak sadece duymamak değil duymak istemeyendir. Bu misal ile Allah buyruklarını duymayan veya duymak istemeyen Adem ile Havva sanırım ilk işitme engellilerdi. Güzel şeyler dururken kötülüklere kulak asanlarda sanırım işitme engelliler olsa gerek. O zaman ilk işitme engelli kim varın siz karar verin.
SORU
İşitme engelliler ile iletişim kurma amacınız nedir? Nasıl gelişti?
İletişim kurma amacınıza başaracağım diye başlamışsınız. Siz ne zaman başarılı oldum diyeceksiniz?-Mehmet Başarı
CEVAP- Bir insan olarak “İnsanların iyisi insanlara faydalı olandır” hadisi her zaman bana rehber olmuştur. İnsanlara faydalı olanı anlatmak, akıllarına gelmeyeni söylemek, bilmediklerini öğretmek , engelleri nasıl aşacağını bilmeyene benim kendi hayatımla engellerin nasıl aşılacağını anlatmak , göstermek, yazılarımızda kitaplarımızda yazmak bana her zaman mutluluk veriyor.
Ülkemizde işitme engelli yazar yok denecek kadar az. Bunların çoğunun sadece tek kitabı var. Ben de işitme engelli bir yazar olarak burada olduğu gibi işaret dili kurslarında, işitme engelli okullarında milli takım kamplarında, işitme engelliler milli kamplarında ve daha çok fuarlarda davet edildiğim ve dolu salonlarda konuşmalar yaptığım zaman kendimi başarılı hissedeceğim. Şu an da kendimi çok başarılı buluyorum. Anlamak isteyen bunu anlayarak bizden buraya davet edildiğim gibi davet eden Canan hanımlar sayesinde kendimizi daha başarılı değerli hissediyorum . Herkese de teşekkür ediyorum.
SORU- Hayatta insanların kırılma noktaları vardır. Bazen böyle şeyler yeter diyorsunuz ama sonra yıkılmak yok diyorsunuz. Sizi hayatınızda en çok yıkan yeter artık dedirten bir olay oldu mu? İşitme engelli ile alakalı.-Büşra Ünal
CEVAP-Dediğim gibi lise de 2 sene kaldıktan sonra bu kırılma noktasından sonra okumayı aşk derecesine sevince başarısızlıklar bir anda başarı haline gelerek hayal bile edemeyeceğim 2 Üniversite tamamladım. İnanmak ve gayretle inançlarının peşinde koşanların sonunda istediklerini elde edeceğini ben değil Allah belirtiyor. “Özgüven Okulu” kitabım ki henüz yayınlanmadı. Bunda uzun uzun anlatıyorum zaten.
SORU- Sizi konuşmaya yönelten nedir? - Evren Eren Gazi kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi
CEVAP- Çok insan işitme engelli insanların aynı zamanda konuşamadığını düşünür. Hatta çocukları işitme engelli olanlar bile. Ben ise işitme engelli bir insanın konferans veremeyeceğini sanırdım ortaokul ve lisede hiçbir sosyal etkinliğe beni davet etmezlerdi konuşmakla alakalı. Ben bunu öğrenilmiş ya ad öğretilmiş çaresizlik olarak algıladım ve bunun değişmeyeceğini zannederdim. Daha sonra bir gün bir Üniversite hocası beni konuşma yapmaya davet etti aniden. Baktım oluyor. O günden sonra konuşma ve diksiyon üzerine kitaplar okuyarak uygulamaya başladım. Zamanla bu geliştikçe duyuldukça daha çok davet almaya başladım ve inanmayanlar benim konuşmalar yaptığımı bizzat gözleri ile görüp beni kulakları ile dinledikleri zaman önyargıları yıkılıyor ve bende bu önyargıları yıkmanın sevincini yaşıyorum. Keşke daha çok davet alarak işitme engelli ailelere çocukları ile fazla ilgilenerek önyargıları yıkacakları konusunda özgüven aşılasak. Zamanla sizin gibi duyarlı vatandaşlarımızın anlatması sayesinde kitaplarımız daha çok okunacak ve daha çok konuşma davetleri alacağız. Buna inanıyorum.
SORU-Başarının sırrı okumak dediniz. Peki sizi okumaya yönelten şey nedir? Tuğçe Coşkun Konya
CEVAP-Dedem ya, işitme engelli olunca okumaya odaklanıp okumayı sevince zamanla başarımın artacağına olan inancımla okumaya yöneldim. Okudukça okumayı sevdim. Gerçi önceden de okuyordum ama daha çok okumaya tekrar tekrar anlamadıklarımı okuyunca okul başarımın arttığını görünce daha çok okumaya başladım. Bunun sonucu Üniversite giriş sınavına yansıdı ve ilçe 3. Sü olmuştum 1986 da Tokat azar ilçesinde. Azmi Erge Hocamız” Bunu Turan çok okuma ile genel kültürü ile elde etti” demişti.
SORU- Turan bey, ben ağız okumayı (dudak okumayı) ilerletmek istiyorum. Bu konuda bana tavsiye edebileceğiniz bir şey var mı?. Siz nasıl geliştirdiniz-Oğuzhan Turan Necmettin Erbakan Üniversitesi Hemşirelik bölümü
CEVAP- Eline bir ayna alarak kendi kendine sesli konuşma yaparak dudak hareketlerini izlemek ve farklı kelimeler söyleyerek bunları her gün tekrar etmek dudak okumayı öğrenmenizi sağlar. Televizyonda spikerlerin dudaklarına da daha dikkatli bakmak ve dudaklarını güzel hareket ettirenler ile güzel dostluk kurmak sizin gelişiminizi sağlar.
SORU-Duymadığınız halde konuşabiliyorsunuz. Bunu çok okuyarak başardığınızı söylediniz. Bu başarınızı paylaşmak için ve diğer işitme engellilere uygulamak için çalışmalar yapıyor musunuz ? Ayşegül Başarı
CEVAP- Tabii ki, beni davet eden işaret dili kurs hocalarına seve seve giderek kurslarda, okullarda spor kulüplerinde ve Üniversitelerde, liselerde konuşmalar yapıyorum . Benim çabamı duyan davet ediyor. Buraya gelmemin sebebi de Canan hanımın beni davet etmesi ve sizlere faydalı olacağımı düşünmesi . Sizlerde başka kurs hocalarına , Üniversitelere beni anlatacaksınız ki , onlarda davet etsin bende severek geleyim. Aslında buraya gelmemin sebebi Karamanoğlu Mehmet bey Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğunun ve Güneş Kırtasiye’nin Karaman Kitap Fuarına konuşmacı ve yazar olarak davet etmesi, oraya gelmişken Konya’ya da geldim. Davet olan yere severek gitmeye çalışıyorum . Bana değer veren resmi davetini yapan herkese değer vermemiz “davete icabet sünnettir” hadisini ciddiye almamızdan kaynaklanıyor. “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” hadisi de bizim rehberimiz. Buraya gelmişken pek çok işitme engelli dostumuza da moral vermenin sevincini yaşadık tabii ki.
SORU-Siz işitme engelli olduğunuz için, insanlar tarafından özür dileyerek “beyinsiz” olarak nitelendirildiğinizi söylediniz. Bu yargıyı nasıl yıkabiliriz. Bu yargının oluşma sebebi sizce nedir? Eğitim seviyesi kültür vs durumlar bu yargıda etkili midir?- Hatice Kübra Bayrakçı
CEVAP- Sağlam insanların başarısının kıskanıldığı bir dünyada insanlar önemsemedikleri , geri zekalı gözü ile baktıkları insanların başarısı karşısında adeta insanlıklarından vazgeçerek şaka yapıyoruz adı altında kıskançlıklarını gözler önüne seriyorlar. Bu günlerin sanki hesap günü yokmuş gibi davranıyorlar. Bu cehaletten, inançlarının zayıflığından ve kabullenememe hastalığından kaynaklanıyor. Bahsettiğim gibi en büyük engel “ anlama engelli olmak” anlamıyorsan, sevemiyorsan, sen en büyük engellisin demektir.
Bu yargıyı yıkabilmek için engelli olan yazarların kitaplarının en çok satan kitaplar, engelli yazarların en çok değer verilen konuşmaya davet edilen insanlar olması için çaba harcamalıyız. Bu kıskananların yüzüne tokat gibi patlayacaktır. Seviyesizliklerini görmelerine sebep olacaktır. Bu konuda sizlere görev düşmektedir. Engellilerin normal insanlar olduğunu anlatmalıyız. Onları küçümseyen insanları gördüğümüz zaman hemen müdahale ederek gerçekleri onlara anlatmalıyız. Ünlü yazarlar okullara gelince herkes kitap imzalatmak için sıraya giriyor ve nasıl ki dikkatle dinliyorlarsa engelli olan yazarların konuşmalarını daha çok dikkatle dinlemeliyiz. Herkese “inanmıyorsanız sizde davet edin de başarısını sizde görün. O’nun azmi belki size de yansır “diyerek anlama engellilere biraz yardım etmiş olursunuz.
Ailelerde engelli çocuklarını küçümsemeden onlara normal insan gibi davranarak ve yapabileceklerine inanarak davranmalı. Engelli insanları kıskananlar çok zaman kendileri gibi engelliler üstelik. Kıskançlık engelliler arasında daha çok galiba. Ben bunları yaşayarak öğrendim ve gerçekten de öğrenme amacı yoksa insanlar ile arama mesafe koymaya gayret etmekteyim. Engellilere olsun sağlamlara olsun faydalı olamayacaksak uzak kalalım. Onların eğlencesine malzeme olmak zorunda değiliz. Başka şeylerle eğlensinler.
SORU- Günümüzde insanlar teknolojinin etkisi ile iletişimden kopuk yaşıyorlar. Herkes bireysel yaşama yönelmiş durumda. Peki işitme engelli arkadaşlarımız da böyle mi düşünüyorlar? Bizimle iletişime geçmek onları mutlu ediyor mu ? Nasıl hissediyorlar? Hatice Merve Başarı
CEVAP-Tabii ki siz size değer veren , sizi seven ve ziyaret eden insanların tutumundan mutlu oluyorsanız işitme engellilerde öyle mutlu olurlar. İşitme engelli bir yazar olarak mesela bende ünlü yazarlar gibi saatlerce imza etkinliği yapmayı . Tıklım tıklım salonlarda konuşma yapmayı, kitaplarımızı okuyanların faydalanarak başkalarına tavsiye etmesini. Üniversitelere , yurtlara davet edilmeyi beklerim. Sizlerde işitme engellilere sevgi ile normal insan gibi yaklaşırsanız onların da duyamamak dışında başka sizden farkları olmadığını görerek siz de mutlu olacaksınız. Bir insanı mutlu eden şey neyse işitme engelli insanı mutlu eden şey de aynıdır. Sadece seslerden mahrumdurlar. Farklı insan değillerdir. Bu yüzden sizler onları gözlemleyerek sadece işaret dili ile değil gönül dili ile de sevmeye bakarsınız. Mevlana “ Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşır” boşuna dememiş değil mi? Umarım bundan sonra onları daha çok sever kitaplarını daha çok insanın tanımasını okumasını ve okutmasını sağlarsınız. Sizlerden bunu sabırla bekleyeceğiz her zaman.
SORU- Sizi tanımaktan son derece memnun oldum. İşitme engelli birinin normal , insanlardan daha dolu ve bu kadar akıcı içerik olarak yüklü olması ziyadesiyle etkiledi beni. Kekeme şarkıcıların konuşurken tekleyip şarkı okurken bülbül olmaları sanırım devamlı tekrar ve azimle mücadelenin sonucu.
Sorum şu olacak:
Akıcı düzgün bir Türkçe’ yi, zaman, fiil, edat . zamir gibi dil bilgisini nasıl öğrendiniz. Konuşurken konuştuğunuzu duymadan ses tonunu nasıl ayarlayabiliyorsunuz ?
Engelleri aşmanın yolu kendini yenmek mi? Yoksa empatiyi geliştirmekle mi gerçekleşir? Uğurtan Akgül
CEVAP-Bu konuda güzel Türkçe ile yazılmış kitapları, romanları, kişisel gelişim kitaplarını sanki karşımda bir insan okuyormuş da ben dinliyormuş gibi okursam sanki bir ders alıyormuşum hissine kaplıyorum. Ben işaret dili için de güzel konuşma için da yazma için de hiçbir kursa gitmedim. Okuduklarımı ona buna “şu kadar kitap okudum” diye hava atmak için de okumadım. Okuduklarımı da saymadım. Çünkü benim için okuduklarımın sayısı değil, içindekilerden neler öğrendiklerim önemliydi. Sevdiğim bir kitabı bazen defalarca okurum ve başkalarına sadece tavsiye etmem burada yaptığım gibi güzel sorular soranlara da hediye ederim. Bu da bana heyecanla yeni eserler okumama teşvik eder. Kaç kitap okuduğumu sorarlar. Ben sayı tutmam . Bir kitaptan faydalanmışsam bana o kitap 100 kitap okumuş kadar katkı sağlar. Okuduklarını öğrenip uygulayamadıktan sonra ne kadar kursa gidersen git, ne kadar kitap okursan oku hepsi boş.
İnsanın en büyük rakibi gene kendisi olmalı. Engelleri yenmek için kendi nefsimizi kötü alışkanlıklarımızı yenerek, kötü şeylere teşvik eden boş yararsız konuşanlardan uzak kalarak bunu çok okuyarak ve faydalı şeyleri konuşanları daha çok ziyaret ederek verimli kullanırsak hayatta mutlu olmanın sevincini yaşayacağız.
Empati de gerekli ama başkalarına empati yapacağız diye kendi prensiplerimizden öz değerlerimizden vazgeçerek bizi kimsenin küçümsemesine ve aşağılamasına iğrenç şakalarına alet etmesine de izin vermemeliyiz. Şaka yapmak, engelliyi şakalarla bunaltmak basitliğin ve seviyesizliğin en üst noktasıdır. Engelli şaka değil değer verilmesini ister eserlerinin gereken değeri görmesini ister. Bunu gösteremeyenden engelli uzaklaşırsa bu da onun en tabii hakkıdır.
Anlayana sivri sinek saz anlamayana ne diyelim?
Bizi davet eden Canan Deveci hocaya sonsuz teşekkür ederim. Hepinize hayatta ve işaret dilini uygulama yolunda başarılar dilerim. Hepiniz değerli ve güzel ve büyük insanlarısınız iyi ki varsınız .İyi ki sizleri tanıdık. İkram ettiğiniz tatlılar ile ağzımız tatlandı ve tatlı sorularınıza tatlı cevaplar verdim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.