İlçemiz küçük olmasına rağmen bir o kadarda çok güzel bir yer..Tabi bu bana göre güzel yeni gelen biri için aynı şeyi söyleyemem,geleni de ağlatır gideni de ağlatır böyle enteresan bir ilçe, zaten gizemli olsun diyede ismini yazmıyorum...

Siyasilerin sahip çıkmadığı,nüfus artışına karşı olan,sanayileştiği zaman o bakir güzelliğinin kaybolacağından endişe duyan,sosyal etkinlik anlamında..( sinema,tiyatro,oyun salonları vb.....) hiçbir şeyin olmadığı bu türlü şeyler geldiğinde kültürünün yozlaşacağını düşünen,kahvehaneye gitmekten başka çareniz in olmadığı böyle bir ilçede büyüdüm.Şimdikiler çok değil ama biraz daha şanslı...

Velhasıl bizde ilçemizde bulamadığımız mutluluğu ilçemizin hemen yanından geçen Yeşilırmağın bir kolu olan Çekerek ırmağının serin sularında aradık,aslında iyide oldu.Belki yokluktan belki imkansızlıktan yaz tatili boyunca gidecek bir yeriniz olmazsa ırmakta yapılması gereken her türlü işleri öğreniyorsunuz.hele bizim yaşımızda olanlar çok iyi birer yüzücü dür, güzel dalış yaparlar ve en önemlisi bir çok insanın duyup görmediği elle balık yakalama işinde ustadırlar şimdi belki diyeceksiniz hadi canım sende elle balık yakalanır mıymış..?.Aslında her şey yüzmeyi öğrendikten sonra başlıyor,sonra dalmayı öğreniyorsunuz daldıkça dipteki özellikle kaya ve ağaç kovuklarındaki balıklara dokunuyorsunuz gerisi malum,hala en büyük hobilerimden birisidir elle balık yakalamak zaten oltaya vede ağa karşı olan bir insanım bence her şey eşit olmalı,bizde tam öyle yapıyoruz daldığımızda şartlar eşit suyun altında durabileceğimiz süre belli,aklımızı ve gücümüzü kullanabilirsek balığı yakalarız,aynı şey balık içinde geçerli bu süre zarfında aklını ve gücünü kullanırsa kurtulur bu kadar basit, her şey doğal yem yok hile yok kaldı ki biz onun ortamına bir çok insanın cesaret dahi edemeyeceği çok derin sulara giriyoruz,tehlikeli, adrenalinin tavan yaptığı bir o kadar da zevkli ve heyecanlı, tabiri caizse bu duyguyu yaşamdan anlayamazsınız.Tek dezavantajı çalı ve dikenlerin çizikleri vücudunuzdan epeyce bir zaman gitmiyor....

Aslında askere gideceğim tarih belli olmasına rağmen üç gün kala son kez balığa gidelim dedik öylede yaptık, ve ben o çiziklerle askere gittim..

Acemi birliği en az iki yüz kişilik bölük üstümüzü çıkarmışız spor için bekliyoruz...

Bölük komutanı beni işaret ederek.....

___Asker buraya gel...

Koşarak bölük komutanın yanına gittim.

___Sadık Karademir Amasya emret komutanım....

Bölük komutanı önce beni tepeden tırnağa süzdü,sonra etrafımda bir tur attı,sanırsanız ben onu daha önce güreşte yenmiş im şimdi benden intikam alacak öyle bir havası var,korkuyorum bir taraftan niye çıkardığını bilmiyorum,bir ara ne oldu komutanım bir durum var diye içimden geçiriyorum ama sadece içimden geçiriyorum dışıma vurmuyorum zaten kelimelerinde dışarı çıkma şansı yok öyle bir durumdayım...

___Psikopat mısın asker sen..

___Değilim komutanım..

___Jiletçi misin oğlum sen..

___Değilim komutanım..

___O zaman bu vücudunun hali ne böyle,her tarafın kesik yara bere içerisinde..

___Balık tutarken ırmakta oldu komutanım..

___Asker bende bilirim balık nasıl tutulur, bizde köy çocuğuyuz,doğru söyle sana bur da hiç yemediğin dayağı atarım, nerenle yakalıyorsun oğlum sen balığı..

___Elimle komutanım..

Benim öyle dememle bölük komutanı daha çok kızdı vurdu vuracak...
___Kimi kandırıyorsun oğlum sen elle balık yakalamak ne..

Bir taraftan yemin ediyorum ikna etmek için bir taraftan da nasıl tuttuğumuzu anlatıyorum belli bir zaman sonra ikna olacak ki..

___Tamam asker yeter,ben çok şey gördüm ama ilk defa balığın elle yakalandığını duydum,demek ki daha görmediğimiz duymadığımız şeyler var geç yerine..

Komutanın suratına baktım ve aynen şöyle dedim..

___Ben burada olduğum sürece daha neler öğreneceksin komutanım, bu da sana iyi bir ders olsun,bir daha kimseyi dış görünüşüyle değerlendirme,yargılama, bak daha bilmediğin neler var...

Tabi bunları söylediğimi düşünmediniz değil mi, çünkü ben içimden bile söyleyemedim,koşarak yerime geçtim,daha sonra o komutanımızla çok güzel diyaloğumuz oldu oda balığa meraklıymış..

Bu vesileyle şehit olan askerlerimize Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun, hiç bir zaman hakları ödenmez eğer bugün bu topraklarda yaşayabiliyorsak onların sayesinde..

Bir de şunu hatırlatayım siz siz olun asla zamansız avlanmayın,kendiniz için değil gelecek nesillerimiz için...