- 797 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AHDE VEFA
AHDE VEFA
Akarçayın suyu boşalttığı gölün bir kenarına konuşlanmış yemyeşil şirin bir ilçe Hisar. Tarihi çok eski olsa da vilayete epeyce ırak. Gölü çevrele yen ova bağlık bahçelik ve boydan boya bakir mera. Tarım ve hayvan ye tiştiriciliği için çok müsait bir yer. Dağın yamaçları çardak, ağıl ve çiftlik evleriyle dopdolu. Mütedeyyin insanlar helalinden rızık kazanmanın uğraşında. Koyun besiciliği bereketli bir iş burada. Manda/ camız türü büyükbaş hayvanlar, evin altı ahırlarda süt, yoğurt ve özellikle kaymak, tereyağı için beslenir. Her hanenin en önemli ge çim kaynağın oluşturur bu iş.
Gadızade Vehbi Efendi, Hisar’ın en eski ve köklü ailelerinden. Mal, melal ve mülk bakımından hatırı sayı lır derecede varlıklı. On binlerce dönüm sulak, kıraç arazi ile bağ, bahçe. Çalışan yüzlerce kişi muhtelif tahılın yanı sıra türlü türlü sebze, meyve üretmekte. Ürünler hasat sonu Vehbi’nin anbarında stoklanmakta. Gadızade Vehbi aynı zamanda Hisar’ın önde gelen esnafı. En büyük manifatura mağazası ile sarrafiye ona ait. Köylü, şe hirli ve memur müşteri, giyim kuşam ve düğün ihtiyaçların onun mağazasından temin eder. Maiyetinde çalıştırdı ğı çobanların bakıp yetiştirdiği veya ortakçı köylülerin yarıya baktığı koyun sürüsü ile mandanın hesabı bilin mez. Doğanın koynuna sakladığı tatlı su gölü ve sahipsiz mera Gadızadelere hizmet eder, her daim.
Vehbi Efendi, atasından zilyeten intikal eden bu varlığı bereketli ve hayırlı idare etme uğraşında. Gönlün ce dünya malı fani dünya gibi. Gelip geçici, ardı sıra koşmaya değmez düşüncesinde. Takva içinde yaşayıp ame li Salih kul olabilmek için Allah’ın rızasına nail olabilme çabasında. Adını sanını ilelebet yaşatacak, istifade e dildikçe dua edilebilecek kalıcı bir eser, hayrat bırakma derdinde. Birde; Cumhuriyetle yaşıt oğlu Seyit’in, hu kukçu olarak devletine, vatanına, milletine ve beldesine hayırlı hizmet ettiğini görmenin düşünde. Bu için de közlü bir ukde, eritip bitiren. Devlete hizmet ve gadılık genlerinde olan ruhsal bir vazife. Kendisiyle ara veri len bu hizmet, evladıyla devam edeceği için çok sevinçli.
Babasından intikal eden gadılık tüm sülaleye şamil. “Gadızadeler” deyince bi durup düşünür insanlar. Hi sar’ın hatırı sayılır eşrafı, namı başşehi ri aşmış. İşi aşı bol, ekmeği yenilip suyu içilen ve bir eliyle verdiğini öbür eli ne göstermeyen hayır sever bir kişi Vehbi Efendi. Garip gurabayı göztetip kimsesizin kimi olmaya çabalar. Merhametli olduğu kadar özü sözü bir, insanlara güven veren ve saygı duyulan cemiyet adamı. Sözü senet gö rür. Söylediği her sözü, namus bilip korur ve canı pahasına arkasında durur. Zira söylenen söz, verilen her taah hüt, Allah adına yapılmış bir yemin olarak değerlendirir. Ağızdan bilinçli şekilde dökülen söz; ilgili konunun ak te bağlanması, sözleşme imzalanması için yeterli. Kişiyi bağlaması için. Söz varken yazılı belge aramaz. Taah hütte bulunulan söze, sahip çıkarak gereği, ne pahasına olursa olsun yerine getirir. Dosdoğru, dimdik vakurla yanında durur. Yalancı, yamuk insanları sevmediği için onlarla hasbihal ettiği, bir araya gelip oturmuşluğu ol maz. Çiftlikte iş yaptırmaz, mal melal baktırmaz bu tip insanlara.
İhtiyaca binaen kapısına gelen her kimse, eli boş çevirmez. Hele hasta ne, mektep ve çocukların okuması için ihtiyaç talebi olursa yüreğinin yağı erir, karşılamak için tüm imkanı seferber eyler. Çocuğu okutan ailelere bü yük destek verir gizliden gizliye. Okul masraflarını karşıladığı yüzlerce talebe var, karanlık sokaklar içinde. İmkanları olduğu halde kendisinin okumamasının intikamını alırcasına cehalete savaş açar, bu şekilde. Hayırlı ilimin insanı ve yedi ceddini kurtaracağına inanır. Halk arasında saygın bir aile ve varlıklı olmalarında büyük ba basının eğitimli bir kişi olarak devlete hizmet etmesini yabana atmaz, memnuniyetle kabullenip hep dua eder.
Vehbi Efendinin çiftliğinde yada sağlanan imkanlarla helalinden rızkını temin eden aileler kalbi dua eder Rab’bine. Resmi dairelerde işi olanlar, oğlu ile kızını yeni işe yerleştirmek için Cumhuriyetin başşehri Ankara’ya gitmek isteyenler, mutlaka konağa uğrayıp tavassutta bulunması için kona ğın kapısında saatlerce sıra bekler. Vehbi Efendi, kapıya gelenin meramını dinler ve avukat oğlu Seyit’e yardımcı olması için mektup yazıp verir. Bu iş taleplerini asla geri çevirmez, hayır olur düşüncesiyle. Avukat Seyit; babası nın gönderdiği hemşehrilerinin so runlarını çözümlemeyi, yardımcı olmayı e mir bilir. Şehirde adamların yiyecek, yatacak ihtiyaçları ya da hasta ları için varsa ilaçları temin edip masrafı cebinden karşılar. Hizmette kusur etmez. Tahayyül etmedikleri dere cede iyi muamele görüp saygın davranışa tanık o lan kişiler, birde işi görülüp evladı işe girince memnuniyeti kahvehane ve ca mi önlerinde ballandıra ballandıra anlatır. Avukat Seyit’i yere göğe sığdıramaz. “ Seyit’in bir iyilik timsali, meleği olduğu” nitelenir. Hisar’ın merkezi ve köylerinde Avukat Seyit’in; çocuğunun işe yerleşti rilmesinde yardımcı olmadığı hane yok gibi. Sanki her hanenin sofrasında bölüşülen ekmek ve kaşık sallanan çorbada Gadızadelerin bir şekilde katkısı olur, saygı gösterip dua edecek.
Vehbi Efendi, bir gece vakti Hak’ka yürür. Cenaze namazı kendisinin yaptırdığı Gadızade Merkez Camide kılınır. Namaza iştirak eden, duaya ka tılan sevenlerini cami avlusu almaz. Namaza iştirak etmek için oluşan topluluk Hisar’ın nüfusundan fazla olur. Cami bahçesi içi dışı dolar, cemaat caddeye taşar. Taziye için gelenle rin ziyareti günlerce sürse de bir süre sonra hayat normale döner. Ölenle ölünmez. Vehbi Efendinin yokluğun his eden çiftlik çalışanları günlük işini gerektiği şekilde yapmaya, o varmış gibi çalışmaya çabalar. Çalışanlar, kal bi bağlılıkları yemin billah edilerek Seyit’e bildirip biat eder. O, bu sözlere güvenir, doğruluğuna inanır. Bu gü venle babasının ruhunu şad etmek için tüm gelirin yarısın çalışanlara hayır, insani yardım ve iyilik olsun diye bı rakır ve kalanla da Gadızade Merkez Caminin bakım, tamir ihtiyacın karşılanmasın ister. Çiftlikte çalışanlar ile Ortakçıların ortakçılığı aynen sürer. Gelir, gider hesabı asla sorup soruşturmaz. Her kişiyi kendi gibi dosdoğru bilip konuşmalarına çok güvenir. İnsan kişiliğin yansıtan sözleri en büyük senet addeder.
Avukat Seyit, bir müddet sonra özel işleri için Ankara’ya dönünce bütün mal mülkü kiracıların bakımına bırakır. İşten sadece Allah’a sorumlu olup vicdanlarıyla baş başa kalır çalışanlar. Evvelinde Vehbi Efendinin güvenin kazanıp bir işin ucundan tutabilenler, şimdi o işin sahibi olarak hükümranlığı ilan eder. Adamlar, bir eli yağda ve bir eli balda yaşam sürdürür.
Seyit yıllarca Hisar’daki konağa ve çiftliğe uğramaz. İşi, hasadı ve geliri takip etmez. Her kişiyi kendisi gi bi dosdoğru bilip konuşmalarına çok güvenmiştir. Saygı, sevginin katledileceği ve bir fincan acı kahvenin kırk yıllık hatırının unutulacağı, dosta sadakatsizlik edileceği ve insanlar, nefsine esir olup dünya malı menfaati için sözünü inkar edip vefasız davranılacağın düşünemez.
Ankara’da işi olanlar yine Seyit’i bulur, yardım istemek için. Lakin bu sefer durum eski yıllardan biraz de ğişiklik gösterir. Avukat Seyit’e ulaşan; kendi çıkarları için çiftlik ve çalışanlara ait gerçekle ilgili olmayan bin bir çeşit hikaye anlatır, ballandıra ballandıra. “-Konağın, Vehbi efendi dönemindeki konumundan çok kötü olduğu, bakımsızlıktan harabeye dönüp yıkılmasına ramak kaldığı, koyun sürülerin her yıl peyderpey azaldığı, Ca minin ise, içler acısı görünümde olduğu, ortakçıların “Allah rızası için ihtiyaçları karşılamadığı, herkesin namına ait özel kasası olduğun” der.
Ortakçı köylülerden Ankara’ya yolu düşenler Seyit’i görünce; “- Çiftliğin gelişip büyüdüğü, sürülerin kat lanarak çoğaldığı, bağ ve bahçelerde hasatın arttığı, yeni meyve bahçelerinin meyveye dönüştüğü, Caminin tüm ihtişamıyla dimdik ayakta durup Mübarek ramazanda cemaatla dolup taştığı” belirterek tüm bu güzellik leri gözleriyle görüp şahitliği istenir. Vehbi Gadızadenin terekesinden istifade edip nemalananlar her şeyi güllük gülüs tanlık gösterir. Nemalanmak umuduyla hareket edenler ise; çalışanları kötüleyip harabe ve talandan bahseder.
Avukat Seyit, Yirmi yedi mayısta gerçekleştirilen darbeden sonra yapılan ilk genel seçimde Ankara’dan milletvekili adayı olur. İktidar olmak i çin çok iddialı olan partisi, Seyit Gadızade’yi Ankara’dan birinci sırada a day gösterir. İl geneli kamuoyu yoklamaları ve Hisar ilçesindeki popülarite ve oy potansiyeline göre Avukat Se yit’de bunu hak eden bir kişilik. Avukat Seyit yıllar sonra baba yurdu, doğup büyüdüğü ve her hanesine bir şekil de ekonomik katkı sağladığı Hisar’a seçim çalışmaları için gelir. Hasret giderir hemşehrileriyle. El verip tokalaş tığı her Hisarlı seçmen; “ Reyini vereceği, şahsen veya ailecek yaptıkları hizmetlerden dolayı oy’larının ana sütü gibi helal olduğu, kızının devlet memuru olmasın da yaptığı yardımları asla unutmadığı, en önemlisi Hacı Vehbi Gadızadenin çok ekmeğin yeyip suyunu içtiklerini” söyler. Bu arada baba ocağı konakta bir gece geçirme mutlu luğu yaşasa da hatasın üzülerek anlar. Ailesi ve kendisine ait binlerce anıyı kucağında saklayan konak ve toprak ları vefanın gadrini idrak edemeyen kişilere güvenerek teslim etmeyi sorgular.
Ekim ayında yapılan genel seçimler sonunda Seyit Gadızade milletvekili seçilir ve partisi seçimi kazanır. Fakat gönlü hoş değil, buruktur. hisar Ömrü yaşamınca Allah rızası için yaptığı, yapmaya çalıştığı hayır, hasanat ve iyi likler karşılığın bulmaz bir türlü. Partisi, ülke ve il genelinde birinci olmasına rağmen en düşük oyu Hisar ’dan alır. Bu duruma son derece üzülür. Gadızade Ailesinin; Hisar’da vefaya hizmet eden bir dost edinememesi üzüntüyü bir kat daha artırır. Seyit, tüm büyük, küçükbaş hayvanları satar. Arazileri ve konağı yeni kurduğu Gadızadeler Eğitim Vakfına bağışlar. Sözüne sadık ve dostluklara Ahde vefa gösterecek gençler yetiştirmek için ilk, orta ve lise okul binaları ile bunların kız ve erkek öğrenci yurtları yaptırır Hisar’a.
Mayıs- 2017 / Antalya
Süleyman YILDIZ
( Lemos 5303 )
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.