- 823 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Üç liralık defter(sy14)
Az önce konuyla istişare ettim, konuyla konuştum. Yani o benimle konuştu, daha çok fısıldadı, neyse işte bir şekilde iletişime geçmek istediğinden eminim. Sanırım, sanıyorum çünkü bunu düşünüyorum.
Ooo! Konu’nun telekenizi güçleri mi var, bayılırım. Fantastik şeyler fantastik kalmalı, insanlara umut lazım. Üçüncü kattaki adamın küçük oğlu Umut’tan bahsetmiyorum. Espride yaparmış, yesinler. Tam burada kıran kırana dövüşürler, nedir bu alıp verilemeyen anlayamıyorum. Çok uzatmışım, yani o kadar uzatmışım ki; budanması gerek, ilaçlanıp gübrelenmesi. Güneş geliyor hazırlıksız yakalanmayalım. Bir adamın "sen gübre bile olamazsın" sözleri geldi aklıma "senden gübre bile olmaz" … Ağır, çok ağır. Bana değil fakat sanki banaymış gibi, kötü sözleri kabullenirim. Üstüme alınırım, çok krizli bir süreç, geri tepmesi yüksek, can yakıyor.
Konu, konu, konu...
Konu sendin Kadın! Bu sayfayı sana ayırmak istesem de yarısına gelmişim. Bu da korkaklığımın her yerde boy gösterdiği anlamına geliyor. Yeterince sevmiyorum, yok! Hiç sevmiyorum, sevseydim böyle olmazdı. Herkes her şey için bir şey yapma zahmetine giriyor. Tamam kabul ediyorum açıklayıcı bir cümle değildi. Kalemim ters dönsün, silgilerle yazayım. Yani çeşitliliği belli etmek için "şey" kelimesi ne müthiş. Belirsizlik ağacından özgürlük tümcesini kopar ve ısır, seni günahkâr!
Cuuup!
Edebiyat cennetinden kovulursun...
Konu hep sendin, beni bilmeden, beni tanımadan, hatta dinlemeden. Yaşadığımı bile bilmeden, neylerden hoşlandığımı biliyor gibisin. (Düzmece, düzmece, düzmece) Yada bilimsel olursak (miğferleri takalım saçmalayacak) beynim yüz hatlarına, genetik hafızamdaki boşluk dolduran bütünlemelere bakarak öyle sanmamı sağlıyor. Zevk geometridir. Aslında sen hoşlandığım şeyleri yapmıyordun, yaptığın şeylerden ben hoşlanıyordum. Bilimsel kısımda tam bir düzmeceydi (hiç yoktan açık sözlü, dürüst) Hadi canım, hiç yoktan su gibi berrak veya tüm duaların aksine aziz değilim. Olmadığım durumu olmuş gibi kabul etmeyi, kabul ettirmeyi sevmem. Olduğum durumda sorgulamaya açıktır.
Ben neyi severmişim? İma mezarlığı! Evet haklısın. Kendimden çok bahsediyorum; egomdaki boşlukları nasıl doldurduğumu tahmin edebilirsin, salak değilsin, zekisin.
Yağmur şimdi, senin saçlarını güzel yapar, kahverengi gözlerini, renksizlik üzerine yakışır. Gölgelerin prensesisin, karanlık seninle anlamlı.
Devam edebilirdim, bilmiyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.