Nasıl bir yerde yaşıyoruz?
Doğuda Suriye dağları batıda Amanoslar,
Bu sıradağların arasında yaşar dururuz.
Amanoslar’ın babası anası gibi Toroslar.
Bu dağların büyüklüğüne şaşar dururuz.
Burası Hatay ilinin hiç gelişmediği ilçe,
Meyve olmayınca dala konmaz serçe,
Cepte olmayınca diliniz alışıyor hiçe,
Sanayinin olmadığı bir yerde yaşıyoruz
Yaşadığın yerin insanları çok önemli,
Kardeşçe dostça yaşasalar senli benli,
Nerde kaldı dostça, kardeşçe yaşam,
Doğru dürüst çalışan kişiye derler deli…
Yaşadığın yerde hasetlik varmış biraz,
Hasetlik olursa dalında duramaz kiraz,
Sana kış gelmesini ister kendisine yaz,
Kaleme dedim; yaşadığım yeri iyi yaz…
Hasetlik biraz olsa bari haddinden fazla,
Boş boş konuşur uçurur verdiği boş gazla,
Laflarına kulak verme haydi canım gazla,
Haset insan daima ister yetinmez ki azla.
İşi gücü hiç yok oturur boş boş konuşur,
Eskiden kahvede şimdi ise parkta buluşur,
Senin kazandığını görünce yüzü buruşur,
Haset insanı görünce şeytan şaşırır durur,
Bu insanlar varmış bana gerek yok ki der,
Lafçıları görünce arkasına bakmadan gider,
Biraz uzaklaşınca gülerek bunları seyreder,
Şeytana gerek yok deyip burayı terk eder.
…………………………………………………….
……………………………………………………
………………………………………………………
………………………………………………………
Nasıl yerde yaşıyoruz diye düşünüp durdum,
Haset insanlar yüzünden gelişir mi yurdum,
Dostça yaşanılan bir yerin hayalini kurdum,
Dost kelimesini içime çektim yudum yudum…
Nasıl bir yerde yaşıyoruz? Aynı soruyu sizlere de soruyorum…
Amanos dağlarının eteğinde,çevresi bağlarla dolu,çardak suyunun yudumluk hale geldiği,Mayıs ayı içinde kayısıların dalında sallandığı,buz gibi çardak yaylasının bulunduğu,bağ arasının üzümlerinin kışa doğru ballandığı,Amanosların en yüksek tepesi olan Mığır’ın eteğinde şirin mi şirin mi bir ilçede yaşadığımızı söylersiniz.
Bunu siz de söylersiniz dışarıdan gelen yabancılar da…
-Dilinize sağlık doğru söylediniz ama iş sahasının, fabrikaların bulunmadığı bir yer olduğunu söylemediniz.
-Unuttunuz mu?
-Bilmiyor musunuz?
-Hayır hayır unutmadım ama…
-Eee
-Aması ne?
-Şee
-Biraz insanları iş yapanları istemiyor, fabrika kurmak isteyenlere karşı da…
-Bir de,
-Ee ne var?
-İnsanları biraz haset gibi sanki.
Nerden anladın?
Nerden anlayacağım geçen gün parkta otururken o kadar lafçılık yapıyorlardı ki şeytan bile bunları görse yüzlerine tükürürdü…
Ne oldu?
-Ne dediler ki…
-Yaa adamın işi gücü yok çalışıyor sanki mezarına götürecek…İşten sonra tarlaya tarladan ise eve…
-Ee sana bunu ne zararı var daha iyi Rabbimiz doğru çalışanları sever dedim.
-Şee işte yaşasın, gezsin…
-Tamam da onun yaşamadığını, yemediğini, gezmediğini nerden biliyorsun?
-Bak çok ayıp böyle dedikoduculuk kıskançlık yapma deyince biraz bana alındı yüzünü buruşturup bana soğuk soğuk bakmaya başladı.
-Helal sana sen yabancı biri olduğun halde bu güzel ilçemizin böyle kötü yanını görmüş,bu kötü yanına şahit olmuşsun.
………………………………………………….
-Biz de duyuyoruz hatta yüzümüze söylüyorlar.
-Ne söylüyorlar?
-Bu evi nerden buldu da yaptı?
-Niye yaptı?
-Sen ne diyorsun?
-Kırmadan söylüyoruz canım.
-Süs için yaptım
-İnşallah Rabbimiznasip ederse yine yaparız diye geçiştirip duruyorum
-Sen nasıl yaptın biz yetiştiremiyoruz diye bir de söyleniyorlar.
-Demek ki evinizde, aldığınızda bereket yok diyorum…
…………………………………………
Sana ne elin iki keçisinden, üç oğlağından, dört tavuğundan…Herkes güle güle yapsın güle güle harcasın cebinden çıkan bir şey mi var yoksa batan mı? Cebinden çıkmadığı belli de…
…………………………………………
Kimse senin 12-13 yıl köyde çalıştığını, özel ders verdiğini, fiyatları uygun iken arsa alıp değerlendirdiğini hesaba katmaz olayın sadece dış yüzüne bakar…Anlaması kıt olanlar olaya sadece anlık bakar öncesini sonrasını düşünmez,düşünemez…Şu andaki durumu bakar ona göre cevap verir,yorum yapar…
Lütfen olaylara anlık bakmayalım; sorup, sorgulayalım
Hani geçen gün dünya üç günlük şiirini kaleme almıştım ya…Dün, bugün, yarın olarak…
…………………………………………..
Size tekrar soruyorum:
Böyle dedikoducu, haset bir yer gelişir mi?
Ne diyeceğinizi çok iyi biliyorum.
……………………………………………..
Zaten bu yüzden de gelişmemiş bir yer ya.
Nasıl gelişsin ki çoğu insanın ağzı lafta, gözü başkasının malında kalbi ise hasette…
Zaten çalışan insanın laf yapmaya haset tutmaya vakti olmaz.
……………………………………………..
Başlıkta olduğu gibi nasıl bir yerde yaşıyoruz diye sordum sorguladım…Fiziki, iklimi,doğal güzelliği,meyvesi,sebzesi… açısından çok güzel bir yerde yaşıyoruz ama iş sahasının olmaması ve insanların böyle dedikoducu,hasetçi olma yönünden de kötü yerde yaşıyoruz.
…………………………………………………………
Sen kafanı yorma boş işlere,boş laflara....Elin boş işi boş lafı hiç bitmez...Dünya kurulduğundan beri bitmedi ki sen bitirecelksinonun için sen yazmaya devam et…
.......................
Gerçi boş adam boş işlerle boş laflarla uğraşır. İnan bizim boş adamlara boş işlere zamanımız hiç yok karnımız ise taa sahurdan tok…
………………………………………………..
Hep şu duayı yapıyorum, yapmalıyız da:
-Allah’ım bize bir verdiysen komşumuza arkadaşlarımıza kat kat fazlasını ver.(Amin)
28.05.2017
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.