Su Ol
Düşüneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini...Hatta anlayanların anladıklarının da senin anlattaklarının ne kadarı olduklarını düşüneceksin...Konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek,en az ama en uygun sözcükleri seçmeye çalışacaksın...Yolcuların,önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu halde,saatleri kontrol ederek,zaman yaklaştığında vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları gibi,sen de fikrini bildireceğin kişinin"kıyıya yanaşmasını"bekleyeceksin.!..Demeyeceksin"Ben canım isteyince giderim iskeleye ,vapur da o saniyede gelmek zorunda!..Demeyeceksin"Ben aklıma geleni geldiği biçimde söylerim".Karşımdaki de değil duymak,değil dinlemek,anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda...Keşke öyle olsaydı.Keşke haklı olsaydın,ama malasef değil...Ağzını açıp"Şelaleden dökülen suyu"içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç?Ya da önüne çıkan ağaçları bile sürükleyen bir selden susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan gördün mü?Kaplanlar bile içebilmek için suyundurulmasını bekler;beyni olan her canlı gibi!.Hadi...Sen şimdi "su olduğunu"düşün ve kendini"su gibi hisset"...Su gibi özel,su gibi güzel su gibi berrak,su gibi yararlı...Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez tükenmez olduğunu hatırla...Ama yine su gibi"Küçük bir bardağın içine"sığdır ki kendine,girebilmeyi öğren insanların damarlarına.Hayat ver...Vazgeçilmez ol...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.