- 555 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DÜNYA TİYATROSU
Birkaç kişilik dünya oyunu bizimkisi. Bizlerse bu ufak oyunda kendi dünyamızın başrolüyüz. Başrolüz ama,bir elin parmağını geçmez belki de repliğimiz. Nadirdir söylediklerimiz.
Peki,söylemek mi gerekir her zaman? Susarak da anlatılmaz mı? Gözler mesela, bakışlarla konuşamaz mı? Bir duruş dillenip de söylemez mi?
Gözler olur bazen söyleyen, bakışlarsa söylenen. En güzelini anlatır bakışlar,en anlamlısını. Yürektir gözleri söyleten esasında. Bakışlarsa yansıması yüreğin. Yürek dolu bakışlarımız doldursa keşke lisânımızı. Bakışların söylemleri yer etse hayatımızda. En içten mutluluğu sunsa bize bakışlar, hüznü de es geçmese. Hüzün uğradıkça anlam kazanır çünkü bakışlar. O hüzün damlacıkları doldurdukça yüreği, gözlere yansıtır kendisini. Böyle anlamlanır,böyle derinleşir...Konuşması için gözlerin yaşaması,yanması lazım gelir yüreğin. Yanmadan tesiri olmaz bakışların,susuşların... Kolay değildir yüreğe bakışlarla işleyebilmek. Pek nadir insan yapabilir bunu. Pek azı dillendirebilir gözbebeklerini. Düşünsenize, iki çift yürek dolu bakış,yan yana, en güzel mavinin altında. Arada bir yudum çay alıp birkaç cümlelik susuyorlar karşılıklı. Anı olarak kalacak bir sohbet içerisinde çözülüyor yürek bağları, kitabın kapağı aralanıyor yavaştan. Bu oyunun, bu dünya oyununun yazılı olduğu kitap...
Epey zamandır açılmamış olan bu kitabın üzeri hafiften tozlu. Birbirlerinin kitaplarını okumaya başlıyorlar, belki de birbirlerinin oyununda kendilerine bir kac replik arıyorlar,kim bilir?
Bulurlar mı birkaç cümle bilinmez. Ama sohbete değer.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.