- 732 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Aşk-tuz-şeker (Cuma yazıları)
Adam ellili yaşlarında saat geçmiyor ki pantolon fermuarını açıp kapamasın.
Gece ne yapar acaba. Yatağa işememek için zırt-pırt uyanıp tuvalete taşınması gerek. Her gidişte de doğru dürüst işeyebilse, dünyalar onun olacak. Rahatlayacak, mutlu olacak. A.Nesin mutluluğu tanımlarken;* sorunsuz bir def-i hacet mutluluktur mesela* dememiş miydi.
Adam prostat. Bizim sülalenin erkekleri hep prostat olur, diyor.
Prostitute, orospu demek . bizim prostatla ilgili olmalı. Erkeklerde var ya idrar kanalı üzerinde, idrarın mesaneden kamışın ucuna kadar ki seyahatinde, bir tünelden geçer ya. Kösnüllük işleviyle ilgili bölgeden geçer. İzin alır çek-valftan. Bazen de izin alamaz, kanalın devamı VİP yolculara tahsis edilmiş olur. Demek orospu sözünün latincesi erkeğe ait bir zenginlikten geliyormuş.
İnsan nesli yemişçiymiş oluşum-gelişim çağlarında. Yürürmüş durmadan. Güzergahı üzerinde denk geldiği yemiş ıvır-zıvır ne bulursa bir yandan da karnını doyururmuş. Dallara uzanırmış. Yere eğilirmiş. Yani beslenmesi ve yaşamı dengeliymiş. Ne et-obur, ne de ot-obur. Yemiş-obur. Dengeli beslenirmiş ilkel insan. Hayatı aktif geçermiş . obezite olasılığı da yok. Ne güzel. demek şimdi de yemişe önem verilse, aktif olunsa, yaşam kalitesi artmış olacak.
İnsan nesli kafayı yemiş sonunda. Molekülü parçalamış. Atomu parçalamış. Şimdi de proton-nötron-elektron, ne bulursa paramparça etmeye kalkışmış.
Gene de g../göbek. İşkembe çuvalı dolu kentler. O da ayrı bir konu ya.
Azot
Hidrojen
Oksijen
Karbon….
Kombinasyonlar yapılıyor bunlardan. Bir de molekül sayıları, bağlantı şekil ve elemanları var. Aslında eleman sayısı az da, nitelikler çok.
Üç beyaz, yasak olmalı der dururlar. Un-tuz-şeker.
Unun yasaklığı saçmalık. Doğal besin. Nebat. Yeter ki ölçülü ye.
Tuz ve şeker, ecza gibi. Özel olarak üretiliyor. Besinlere eklenerek yeme hazzı arttırılıyor.
Yumurtadaki embriyo - kuzunun kaburga etleri, buğdayın taneleri çok mu eksik yaratılmış ki, tuz takviye eder de yeriz bunları. Ya da şeker. Bu iki beyazda haklılar galiba yasak deme konusunda. Tuz ve şeker. Zevk aracı, beslenme değil.
Su.
Su gibi aziz ol, e-mi.
Hidrojen-oksijen.
Ne değeri ölçülmezdir bu su.
Tuzdan farkı ne ki...
Benzer yanı yok . Her yanı fark.
Sodyum ve klor. Tuz.
Şeker fena değil. Organik. Ama şu karbon- yani kömür- işin içine girince tadı kaçıyor.
Yasaklar böyle işte. Yararlılık sınırını aştığında zarar bölgesine giriyor, her neyse yenen-içilen-yaşanan-yapılan.
Ölçüyü kaçırmamalı demektir bu.
Sülalenin erkekleri prostattan muzdaripmiş.
Neden mi?
Bir inanç grubunun mensubuymuş aile.-tarikat falan gibi bir şey olmalı.
Cinsel temas yasakmış. Üremeye yönelik olan dışında. Yani çocuk yapmayı aklına koyduğunda duhul serbest. Seks yani. Bunun dışında yasak. Günah falan.
Adamın demesi bu. İnanmış gibi de görünüyor. Yani ciddi.
Yoksa böyle kuvvetli bir inanç var da insanların işine gelmediği için fazla göz önünde tutulmuyor mu.
Öyle ya.
Tavuk horoz ilişkisini incelemedim ama, kedimin de, köpeğimin de bu işleri yapma zamanları var. Öyle her mevsim, her fırsatı yakaladığında seks yapmıyorlar. Çoğu hayvanların çiftleşme-seks yapma zamanları var.
Galiba doğada bu iş üremeye yönelik başlamış. Gerçi şimdilerde hayvanlar da akıllandı ya. İt oğlu it, bir başka it gördüğünde, önce kıçını kokluyor. Cinsiyetini saptıyor. Hemcinsi çıkarsa yandı. Dalaşacak demektir. Mukabil cins çıkarsa piyango çıkmış gibi, hangi mevsimde olursa olsun yaltaklanma, kur yapmalar başlıyor.
Biz insanız, sınıfımızı doğanın egemeni sayarız. Bu da şüpheli ya. Üreme ve nesillerin sürekliliğinin sağlanması için cinslere bahşedilen, birbirlerine sıcacık bakma-sokulma nimetini istismar ediyor olmayalım.
Bir yandan doğum kontrol yöntemleri, öte yandan padişah macunları.
Tohum yerine ulaşıp mayalanma olduktan sonra, yeni oluşuma engel olma eylemleri-kürtaj gibi- yasaklanmış çoğu zaman.
Buradan şu sonuç çıkarılmış olabilir:
Allah verdiğini rızkıyla verir. Nüfus artacaksa artsın. Sırf nüfus artacak diye cinselliğin cazibesinden vazgeçemeyiz ya ….. Allah verdi… Allah alır.
Üremeye yönelik olan dışında da seks yasak. Ehh. Ne yapalım yani…
Mesele bu kadar basit değil elbette. Adam prostat oluşunu inanç yüzünden aleti uygun-işlevsel kullanamamaya bağlamış. Ne derece doğru?.
Adam, inancının, seksi üreme amacı dışında yasakladığına inanmış. Ne derece doğru?...
Ama eşek kadar, 50 yaşında, üstelik okumuş-yazmış adam böyle diyor. İnanmış veya inanmamış. Diyor işte.
Gerçi içkisini de içiyor, hatta bu halleri yüzünden teşkilat ileri geleni müteveffa pederinin adına leke sürülmesin diye, zamanında cumhuriyet hanımefendisi olan eşi, kolları sıvamış, kocasının ayıbını örtmek için bütün mesaisini tarikat çalışmalarına adamışmış.
Kimler neler demiyor ki. Kazık kadar, okumuş-yazmış adamlar, ne hurafeler üretiyor, kim bilir.
DİNLEYEN-YUTTURULAN OLMAZSA , HURAFELER ÜRETİLMEZ-YAYGINLAŞMAZ diyorum ben de..
Biz dinleriz hep. Sakıncası yok. Nasılsa bir kulağımızdan girip diğerinden çıkacak.
Biz dinleriz hep-pardon dinlermiş gibi yaparız. Nasılsa bu kadar söylenti içinde gerçek olanı bulup çıkarma olasılığımız samanlıkta iğne arayıp-bulmak gibi bir şey.
Dinleriz-dinler gibi yaparız da çok ayıp ederiz.
Dinlenmemesi gerekenlerin suratına tüküremeyiz de çok ayıp ederiz.
Saygılar
yanantoz
YORUMLAR
Çok stratejik bir yazı olmuş. "teşkilat", "alet"...
Sonra bir sürü de, stratejik maden.. "azot","karbon", "hidrojen" oksijen" ve bundan mamul "su" burda bıraktım. Sudan stratejik ne var şimdi:)
Tuz ve şekere "erotik" giydirmeler yapmışsınız.
"koç gibi" şeker veya "cillop gibi" tuz, düşünüp. Hınzırca gülumsedim sonra :))
Teşekkürler.
Göktürkmen tarafından 9/17/2008 7:45:31 PM zamanında düzenlenmiştir.