- 1061 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BAŞKAN ADAYI
Edebiyat öğrencileri olarak tiyatroyla ilgilenen bir gruptuk.Zaman zaman yaptığımız etkinliklerde ve tiyatro dersimizin uygulamalarında kullanmak üzere sokaktan malzeme topluyorduk.Kısa güldürüler yazıp bunları bir temsile dönüştürme hevesindeydik.
O günlerde Türkiye genelinde yerel seçimler olacaktı.12 Eylül darbesinin hemen sonrasıydı.Diyarbakır belediye başkan adaylarından birinin de Salim Kara adlı şahıs olduğunu öğrendiğimizde gözlerimiz parladı. Hakkında çok şey duyduğumuz biriydi Salim Kara...Gaflarıyla,komik tavırlarıyla,zayıf hafızasıyla ,anlamını birbirine karıştırdığı sözcükleriyle tam bir fıkra kahramanıydı.İsmini söylediğinizde onunla ilgili komik bir hikaye bilmeyen bir tek kişiye bile rastlayamazdınız.
Askeri yönetim, güvenlik gerekçesiyle açık hava mitinglerini yasakladığı için; adaylar seçim konuşmalarını mahalle mahalle semt semt dolaşarak kahvehanelerde veya düğün salonu kapalı yerlerde yapacaklardı.Karar verdik; Salim Kara’nın programını alıp onu takip edecektik.O nerde konuşma yapacaksa biz de orda olacaktık.
Salim Kara, ilk konuşmasını Ofis Semt’inde bir kahvehanede yaptı.İçerisi tıka basa doluydu.Ön tarafta kendi avanesi ;arkada ise duyuruya icabet eden insanlar oturuyordu.Biz en arkada küçük bir kasetçalarla konuşmayı kaydediyorduk.
Salim Kara ne zaman elini ileri doğru uzatıp ses tonunu yükselterekbir cümle kursa biraz duruyor. Böylelikle adamları işareti almış oluyor ve
Salim Kara Salim Kara temposuyla alkışlamaya başlıyorlardı.
Salim Kara bir repliğinde tam olarak şöyle diyordu:
--- Sayın Diyarbakırlı Hemşerilerim! Biliyorsunuz ki, rüşvet almış başını yürümüş. ve gene biliyorsunuz ki rüşvet, hem dini hem insani açıdan vahim bir şeydir. Ben böyyügünüz,ağabeyiniz Salim Kara olarak
diyorum ki; beni seçerseniz, Kur’an adi hak içun, yemin ediyorum; belediyenin daimi ve daimi olmayan tüm personelini makam masamın önünde tek sıra halinde kuyruğa dizeceğim, Kur’an’i masaya koyacağım onlara rüşvet konusunda yemin ettireceğim.Böylece rüşveti kökünden kazıyacağım. dedikten sonra salona şöyle bir baktı.Son vuruşu yapmak için ses tonunu biraz yükseltti.Elini ileri doğru uzattı ve:
--- Sayın Diyarbakırlılar! Bilinmelidir ki, rüşvet alan da almayan da
nammussuzdur!
O anın heyecanıyla biz de cümlenin ifade ettiği anlamı düşünememiştik.Salim Kara/ Salim Kara temposuyla kopan alkış kıyameti arasında
cümlenin anlamını kavradık.Alkışlar epeyce de sürdü...
Adam:’ Herkes namussuzdur.’ demiş ve salondakiler çılgınca alkışlamıştı.
Demek ki, bir hakareti iyi bir şey söylüyormuş gibi iyi bir tonlamayla ,yüksek ritimli bir vurguyla söylediğinizde; alkışı başlatacak birkaç adamınız da varsa kendinizi böyle çılgınca alkışlatabilirsiniz. Saygılarımla
BEDRİ KARAARSLAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.