Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
mesut YİĞİT
mesut YİĞİT
@mesut-yigit

İSTANBUL KARTAL GÜNLÜĞÜMDEN 00000 74.

17 Mayıs 2017 Çarşamba
Yorum

İSTANBUL KARTAL GÜNLÜĞÜMDEN 00000 74.

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

937

Okunma

İSTANBUL  KARTAL GÜNLÜĞÜMDEN 00000 74.

İSTANBUL KARTAL GÜNLÜĞÜMDEN 00000 74.

KARTAL GÜNLÜĞÜMDEN 000 00.74.

Bu gün yine akşam oldu hüzünlendim ben yine diye inlerken nameler her yaş dönemimizde yaşadıklarımız bizi kat kat bilgilendirip olgunlaştırdığını fark ketim,En çıkmaz anlarımızda yaşanmışlıkların bizi pişirmesiyle,
Karşılaştığımız çıkmazlarımız la daha kolay başa çıkıyoruz. bu fırtınalı hayatta öyle uç noktalarımız beliriyor ki tutkulu aşk mız ömürlük olsun istiyoruz,ama hiç bir caba göstermiyoruz bu konuda biteceğini düşündüğümüz içindir kaçışımız, güven eksikliğinden ve geçmişteki hayal kırıklıkları buna en önemli etken olurken
Herkesin istedikte kırmadan dökmeden huzurlu bir askı bir türlü yakalayamıyoruz , kendimiz olmaktan çıkıp ona şirin gözükmek kendimiz beğendirmek adına elimizden gelenden fazla caba gösteriyoruz aslında..
Ama aşk’ın anlamını unutuyoruz , fedakarlık yaptık sanarak sahipleniveren onu olduğu gibi kabul etmek yerine , kafamızdaki şekle sokarak. sahip olmak adına gözümüz dönüyor; olmaması gerekeni oldurmak adına bencilce hareket ederek..sırf kendi arzularımız, isteklerimiz, menfaatlerimiz uğruna ne doğru ne yanlış aldırmadan öylece uygulamaya geçiyoruz. Ask denince aklımıza arzular ihtiraslar gelir olmuş artık..
Oysaki aşk huzuru bulduğumuz yer olmalı olduğu gibi doğaçlama kabul edilmeli..Biz insanların hassas kısmındayız. Yeri gelir dünyayı bile sırtımızda taşıyabilecekken, kimi zaman bir kelebek yükü bile yüreğimize ağır gelir. Bu yüzden gün yüzüne çıkmayışımız, bu yüzden sesimizi içimize atıp, yankısında durulmamış. Bu yüzden yorgunluklardan kaçıp, sessizliğin dinginliğinde yaşamaktayız. , bu yüzden yüreğimizi her şeyden uzakta tutuyoruz... seni olduğun gibi kabul ettim ben gel sende beni olduğum gibi kabul et, alem aşk görsün...Ben senin en çok neyini öpmek isterdim biliyor musun gül kokulu ışık bakışlım. Ne dudaklarını, ne yanaklarını, ne boynunu, ne ellerini ben senin en çok yaralarından öpmek isterim. Şefkatli buseler imle tüm acılarını içime çekercesine.Parmak ucu yürüyorsun yarınlarına.Düşüncesiz düşüncelerle.Dalgın gözlerinde hayal kırıklıkları.
Neyseler i takıyorsun dudak çukuruna.Ben senin en çok hüzünlerini btirmek istiyorum,Yıllarca gizlediğin kimseye gösteremediğim hüzünlerini ben senin acılarını paylaşamazsam, görmemezlikten gelirsem, mutluluğuna ortak olmaya söyle hakkım olur ki sence...

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İstanbul kartal günlüğümden 00000 74. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İstanbul kartal günlüğümden 00000 74. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İSTANBUL KARTAL GÜNLÜĞÜMDEN 00000 74. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
17.5.2017 15:10:33
düşünmek karşı konulmaz: sahi, aşkta huzur var mı?
ya da huzur mu aranılan?
ve şekillenen hele ki yerleşik şablona koyduğumuz en asil duygu:
öyle ya, aşkın haricinde nedir bu denli yüreği sancılandıran?
üstelik aşktan verilen kayıplar bir kazanım mıdır da bunca sürüklüyor insanoğlunu peşinden?
ve tek gerçek: geri çevrilip defalarca ya da hayal kırıklığına uğrayıp hala düşmek peşine aşkın?
aşk ne insana dair ne de tek kişiye hele ki hayata aşk ile bakarken...
aşkla bağlı olduğumuz basit bir obje mesela: daha dün eşyaların arasında bir objeye rast geldim taa çocukluğumdan sakladığım bir biblo ve canım annenin bana doğum günü hediyesi.
önce bibloyu öptüm sonra da annemi.
aşkın her türü güzel yoksa yaşamak ne mümkün?
aşk ile bağlı olduğum yazın dünyasında geri çevrilmediğimi biliyorum yüce Rabbim tarafından.
kutluyorum yürek sesinizi.
konuyu dağıttımsa affola.
saygılar, selamlar değerli dost.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.