- 1237 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FATMA ANA
FATMA ANA
Adana nın sıcağı bilirsiniz. Aylardan Eylül yıl 1981 Ramazan bayramı arifesi. Bir satıcı amca at arabasına koyar pekmezi. Çıkar sabahtan sokak sokak dolaşmaya. Sabah saat on gibi Fatma ananın sokağına gelir. Fatma ananın evi iki katlıdır. Üste kendi oturur alt katta oğlu ve gelini. Pekmezci, çeker atlarını yolarını arabayı durdurur Fatma ananın evinin yanında pekmez diye bir çığırır. Mahalledeki hanımlar sorar pekmezin nasıl iyimi amca.
Kendi bağımızın üzümünün pekmezi çok güzel gelip görün bir bakın
Hanımlar bakar şöyle uzaktan biz pek anlamayız. Fatma anayı çağıralım. Fatma anamın eskiden üzüm bağları varmış, çok pekmez yapmış o bilir. Gelini aşağıdan çağırır, Fatma ana gel hele pekmezci geldi bu pekmez nasıldır bakar mısın?
Fatma ana merdiveni iner yanlarına gelir. Fıcıdaki pekmeze şöyle eğilir bir bakar. Rengi, rehası güzel kızlar.
Pekmez satıcısının elindeki bardağı görür.
Hele gardaş bir bardak doldur pekmezin tadı kıvamı nasıl bakalım der.
Satıcı elindeki kupa bardağı daldırır pekmezin içine doldurup Fatma anaya uzatır
Fatma ana pekmez dolu kupayı alır kafasına diker yudum, yudum içer. Elindeki mendiliyle ağzını siler. Pekmez çok güzel kızlar tam kıvamında olmuş. Tereddüt etmeyin alabilirsiniz. Pekmez satıcısına döner dört kiloda bana ver . Fatma anaya mahalledeki hanımlar ve gelini şaşırarak baka kalırlar Ana sen bugün oruç değil misin? Fatma teyze donar kalır. Aaa ben oruçtum tabi. Oruç olmaz mı tabii ki oruçtur. Oruç olduğunu unutmuş pekmezi bilmeden içmiştir. Sizi ayarsız kızlar sizi. Neden pekmezi içmeden söylemediniz de şimdi söylediniz bunu. Şimdi birde su içseydim de ondan sonra söyleseydiniz bari. Yaktınız beni bu sıcak da akşama kadar su içmeden ben nasıl dayanırım artık. Bak şuna birde gelinim olacaksın sen, neden içmeden uyarmadın.
Kızlar gelini gülerler kahkahayla.
Ana nereden bilelim pekmez elinde bakıyordun
Kupayı kaldırdın sandım ki kokluyordun
Ağzına götürürken tam dur diyecekken
Birde baktım ki lıkır lıkır yuttuyordun.
Adana da sıçak kırk derecelere dayanmış. O yıllarda klimada yok. Bir kupa pekmezi içte susuz o sıcağa dayan. Daha akşama, akşam ezanının okunmasına sekiz saat var. Su içse oruç bozulur. Yerine atmış bir gün ara vermeden oruç tutması gerekecek. Söylene söyle merdivenlerden çıkar evine. Elini yüzünü yıkar. Kafasını biraz su döker. Eline serinlemek için bir karton parçası alır. Başlar kendini yellemeye. Bir yandan saate bir yandan suya bakar durur. Susuzluğunu gidermek için sabretmekten, akşamı ezanını beklemekten başka bir çaresi yoktur ... Çeşmede elini yüzünü yıkar akşam ezanını bekler.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.