- 658 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
CAN VE CANAN 2
Günler haftalar geçer. Can ve Canan bir birlerine mektuplar yazarak duygularını dile getirirler. Mecbur olmadıkça bir araya yüz yüze aynı ortamda pek bulunmamaya çalışırlar. Okulda kimseye fark ettirmemeye çalışırlarsa da başarmazlar. Yakın arkadaşları aralarındaki duygusal arkadaşlığın farkına varırlar. O yıllarda okullarda siyasi baskıların, sağ ve sol olaylarının yoğun oldu yıllar. Bu defa ayırmak için ikisine de her türlü siyasi baskılar uygulamaya başlarlar. Tehditler etmeye kadar götürürler işi. Can çok sevmektedir Canan ı görmeden duramaz . Hafta sonları bile mahallesine gider Canan ı görmek için. Köylerine gitmişse Canan iki gün Cumartesi Pazar o günler zor geçer Can a. Pazartesi olmasını Canan ın köyden dönmesini okula gelmesini Can sabırsızlıkla bekler.
Böylece günler haftalar çabucak geçer. Okullar kapanır yaz tatiline girilir. Canan köyüne Can isteye istemeye kendi köyüne döner. O yıllarda telefon yok. Cep telefonun adı bile duyulmamış. İletişim sıfır. Mektupta yazılmaz başkasının eline geçer diye. Canan a özlemle duyarak geçirir o yaz Can. Okulların açılmasına her gün, gün sayar. Doksan, seksen dokuz diye her gün Canan ı göreceği günün saya, saya dokuz, sekiz, iki, bir diye ve nihayet okul açılır.
Erkenden giyinir Can okula gider bekler. Bir an önce gelsin okulda özlemimi gidereyim doyasıya göreyim sevdiğimi diye bekleme başlar. Önce bir arkadaşı gelir. Can ın yanına duydun mu bu yaz döneminde Canan nişanlanmış der. Can duyduğuna inanamaz oturduğu yerde dona kalır. Kalkamaz ayakları tutmaz olur. Yüreği sökülür yerinden içi yanar. Kalbi kan ağlar gözleri kendiliğinden dolar. Kaçmak ister köşe bucak herkesten tek başına kalmak ister. Okulun her tarafında öğrenciler doludur. Gidecek kaçacak hiç bir taraf bir yer bulamaz kendine .
Lavaboya gider gözlerinde akan yaş hiç dinmez. Yıkar yüzünü gözlerine yeniden akmaya başlar yaşlar. Kime ne diyecek, kime ne söyleyecek, kime isyan etse bilemez. Kendini atar dışarıya, derse giremez, okulda duramaz olur. Nereye gitse ne etse de yürek acısı dinmez. Dünyası başına yıkılmıştır. Konuşmaz kimseyle bir müddet. Karşılaşsa bakmaz Canan a. O kadar çok içi yanmakta kan ağlamaktadır oysa. Konuşmaz uzun müddet Canan la. Canan 5 Edebiyat sınıfına Can 5 Fen sınıfına ayrılır. Aynı sınıfta da değillerdir artık.
Bir gün Canan çıkar karşısına. Bir mektup verir Can a. Mektupta özet olarak şöyle yazmıştır. Kendisini istemeden nişanladıklarını kendine hiç sormadıklarını gönlünün olmadığını yazar. Doğduğunda annesinin öldüğünü kendisine anneannesinin dayısının yanında baktığını ve bir dayısının kaynına kendisinin istemediği halde nişanladıklarını yazmıştır. Can kendi kendine Canan ı suçladığı için kendinden utanır.
Canan ın O istemediği zorla nişanlandıkları o insandan kurtarmak izin Can bir çare arar. Nerede olduğunu öğrenir nişanlısının. Ona mektup yazar Can. Canan ı yıllardır sevdiğini anlatır canımdan vazgeçerim Canan dan vazgeçmem ölürüm onun için der. Mektupta yazar her şeyi.
Bir gün gelir nişanlısı okula Can ı sorar. Can o gün okula biraz geç kalmıştır. Canan o geldi nişanlım seni sordu görüşme onunla gitme yanına der. Can ı görüşmeden vazgeçirmeye çalışır. Zorla Canan; Can sınıfa girdirir. Can yerine oturur ama duramaz. Sınıfta derste kimya öğretmeni vardı. Dışarı çıkması için bir yalan söyler. Hocam evin anahtarını sanırım dışarıdaki nöbetçi masasında unuttum az izin ver hemen alıp geleyim der. Çıkar sınıftan. Okulda bulamaz nişanlısını. Nerede olabileceğini aramak için çarşıya yönelir.
Yolda bir sigara yakar. Sınıfın karşısında köprüden yürüyerek çarşıya giderken sınıftaki öğretmen Can ı görür. Bak şuna hiç beklemezdim az bir izin istedi verdim. Birde sigara yakmış karşıdan çarşıya gidiyor der. Can ın o anda ne halde olduğunu ne yaşadığını nereden bilecek öğretmen. Bu hareketinin yüzünü dersi iyi olmasına rağmen kanat notu kullanıp kimya dersinden o hoca Can ı sınıfta da bırakacaktır.
Can arar çarşıda sorar ismet TÜR ün evlerinin orada bulur. Ben Can okulda beni sormuş beni aramışsınız. Sizinle konuşmak istiyorum der. Yürürler biraz Can ın gönderdiği mektubu sorar . Can anlatır her şeyi kaç yıldır Canan ı çok sevdiğini anlatır. Tamam doğruysa aranızdan çekileceğim nişandan vazgeçeceğim der. . Canan a anlatır olanları. Can bekler okul bitene kadarda bekler. Canan ın nişanlısı yalan çıkar aralarından çekilmez
O öğretim yılı da biter. Son sınıfa gelirler okul sona erecektir. Her kes kendi köyüne dönecek. Bir daha birbirlerini göremeyeceklerdir. Canan dan Ayrı kalmak bu duygu bu düşünce Can ı kahretmektedir. Her gün biraz daha okulun sonuna yaklaşıldıkça Can çareler arar. Canan ı yetiştirip büyüten dayısıyla konuşmak ister Can. Canan izin vermez. Bir çare bulamaz Can ın elinden bir şey gelmez. Okulun son günleri gelir çatar. Canan ın yaşını sorar on sekiz der. Canan a Can gel birlikte kaçalım der. Önce biraz tereddüt eder Canan Bizi öldürürler yaşatmazlar der. Can öldürsünler acı çekerek yaşamaktansa ölürüm senin için ben zorla kaçırdım der seni suçlamalarına sana bir şey yapmalarına izin vermem der. Can ısrar eder. Canan olmaz der nereye gitsek bulurlar bizi rahat bırakmazlar der. Can her ne olursa olsun senden ayrı yaşamaktansa bir günde olsam ömrümüz birlikte yaşayalım sensiz yaşamak istemiyorum gel kaçalım der. Canan da tamam der. Birlikte yaşamak için kaçıp evlenmeye karar verirler. Okulun son günleridir.
Okul biter. Okulda yıl boyunca milli güvenlik dersi görmedikleri için. Bir ay sonra Bir hafta milli güvenlik dersinin için kursu olacaktır. Kursta alınan notla o dersten sınıf geçilecek. Lise bitecek, mezun olacaklardır. Okul idaresi böyle bir karar alır. Okul bir ay tatile girer. Can köyüne döner ama aklı düşüncesi Canan da. Cansız bedeni köydedir. O bir ay bir ömür gelir. Canan sız onu görmeden günler geçmek bilmez. Yıl boyunca Canan ın yazdığı mektupları alır koynuna incir bahçelerinin arasına gider. Tekrar, tekrar okur yeniden ezberler o mektupları. Yaşayamaz olmuştur onsuz. Bir ay nihayet biter.
Kurs başlar. kurs Cuma günü sona erecektir. Son günü köydekiler evimizi köye taşımak bizi köye götürmek için gelecekler. O gün kaçamayız Perşembe günü kaçalım der Canan. Okul biter milli güvenlik dersinin kursu başlar. Bir yüzbaşı gelir okula ders vermeye. Cuma günü sınav yapacağını söyler. Cuma günü sınava giremeyecekleri için notları eksik olmasın diye. Kursta sürekli ikisi Canan ve Can sözlüye kalkar. Atatürk ün Gençliğe Hitabesini ezbere bilen var mı der Yüzbaşı sadece Can ve Canan çıkıp okur. İkisini de çok sever yüzbaşı.
Perşembe sabahı erkenden Can gelir okula güvendiği arkadaşlarıyla vedalaşır . Canan ı beklemeye başlar. Canan saat on bir gibi gelir okula Can ın arkadaşlarını görünce bir tereddüt geçirir. Gidecekleri arabaya binmez. Tekrar eve doğru yönelir. Daha önce Can a yazdığı mektupta eğer birlikte kaçmak için vazgecersem beni gerekirse zorla al götür de demiştir. Bu aklına gelir Can ın. Hükümet konağının önünde yürüyerek giden Canan ı yanına arabayla yanaşan Can arabaya çeker alır. Arabada sarılırlar birbirlerine. O arabaya Canan ın çekildiğini gören oradan geçen biri koşar karakola. Şu plakalı taksiye yoldan gecen … bir kızı kaçırdılar diye ihbarda bulunur.
Taksinin arka tarafına binerler. Sarılırlar birbirine. Canan ın mahallesinden ve Jandarma karakolunun önünden geçerken Canan görmesinler diye kafasını saklar Can ın dizlerine yatar. Arabada sarmaş dolaş Nurdağı na gelirler. Orada Can ın halasının evine varırlar. Halaoğlu Asım ili buluşup oradan araba değiştirim Osmaniye gideceklerdir. Halası şaşırır arabadan inen Can ve Canan ı görünce. Hiç bir şeyden haberi yoktur. Asımı sorar o tarlaya gitti birazdan gelecek der. Siz eve geçin der. Can taksiciye ana yoldan gitme şu ara yollardan geri dön diye tembih de bulunur. Eve girerler. Yola çıkmadan önce Hala bir şeyler ikram etmeye yemek hazırlamama başlar.
Taksici kendine söyleneni dinlemez Nurdağı na müşteri almaya çarşıya gider. Türkoğlu polis karakolundan komiser ve yüzbaşı o plakı aracın gitti yöne doğru arkadan peşlerin takılır. Nurdağı na gelirler taksiciyi çarşıya girdiği anda plakadan tanırlar. Hemen durdururlar. Götürdüğün yolcuları nereye bıraktın sa derhal bizi bıraktığın yere götür dediğinde. Taksici alır Komiserle ve yüzbaşıyı bir cemse askerle eve geri gelir .
Can ve Canan tam yemek yiyecekler evde. Askerler evi kuşatır. Birlikte bir yemek bile yiyemezler. Yıl 1981 sıkıyönetim var memlekete. Bir Komiser ve milli güvenlik derslerine giren o yüzbaşı askerlerin başında. Kız yalvarır bizi ayırmayın diye. Yüzbaşı bakar Can a oda sevdiği öğrencisi. Komiserim bunlar birbirini sevmiş zorla kaçmamışlar bunları bırakalım der. Komiser, komutanın biz telsizle her tarafa bildirdik yapamayız der. İkisini evden alırlar Nurdağ ilce karakoluna götürürler. Can üzerine bakar Canan ın yazdığı en son mektup çıkar. Ben saat 11 de akula geleceğim oradan yola çıkarız diye başlayan mektubu. Yüzbaşı merak etmeyin üzülmeyin madem birbirinizi seviyorsunuz bende elimden geldiğince sizin kavuşmanız için çalışacağım der.
Can la Canan ı alırlar Türkoğlu na götürmek için yola çıkarlar. Türkoğluna girerken araç bir Traktöre çarpar kaza yaparlar. Kimsede önemli bir yaralanma yoktur. Can Canan a senden ayrılacaksam burada ölmeyi tercih ederdim keşke ölseydim der. Türkoğlu na varırlar Can sevdiğinin Canan ın o ipek sarı saçlarından birkaç tel alır. Oradaki polis karakolunda götürüp ifadesine alırlar. Nöbetçi mahkemeye sevk eder.
Canan ın 18 ını doldurmasına birkaç ay vardır. İfadesini velisiyle birlikte alırlar. Can ın ailesinden kimsenin bu kaçma olayından haberi olmaz. Canan ın tüm akrabaları adiye dolarlar. Mahkeme sonunda Canan ı alıp götürmek istediğinde. Can dayanamaz yüreğinin acısına gözlerinde yaşlar damla, damla akmaya başlar. Adliye koridorundan mahkeme odasına kendini zor atar. Hıçkırıklara boğulur orada hayalleri hayatı bitmiştir. Bu andan sonra ruh gibidir cansız cesettir artık. Oradan jandarma karakoluna götürürler. Bir gece Türkoğlu jandarma karakolunda kalır. Yakalandıkları yer eski adı Kömürler şimdiki ismi Nurdağı o yıllarda ilce değildir. İslahiye ilcesine bağlı olduğu için sabah Can ın bir araba çağırmaların isterler. İki askerle İslahiye ye sevk ederler. Oradan mahkemeye çıkarırlar. Ceza ve tevkif evine götürürler. Can olmaz bu rüya olmalı der. Hiçbir zaman kabullenmez böyle bir türlü sevdiğinden ayrılmayı. Hapishane günleri başlar
Ama zaten O günden sonra Can ruhtur bedeni canlı ceset dünyada değildir . CAN OR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.