(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sanırım sitenin en uzun yazıları ben de. Eskiden bir abi vardı kelime adetimi sayardı. 5000 den aşağı dusmussem kısa yazdın bugün hayırdır diye takılırdı. Ben yazayım ama kimsenin yazısını okumayayım dusuncesindekilere de gıcıgım. Hazretleri sanırsın rahmetli Dostoyevski. Üç çocuk is güç vs. derken eskisi kadar cok okuyamasam da günde en az bir saatimi burayı takibe ayırıyorum. Genellikle kıyıda köşede kalmış yazarları keşfetmeyi seviyorum. Sitede en çok yazı okuyanlardan birisin Deniz. Belki de birincisin bu konuda. Seni hem tebrik ediyorum hem de teşekkür ediyorum. Sevgilerimle.
Cidden asosyalim. Aslında onuda açıklasam iyi olacak . Yani önceden çok fazla arkadaşım vardı. Çok gezer tozardım falan filan işte. Sonra yaşanan şeyler insana dair ümitlerimi köreltti. Dostluk kavramına hiç ama hiç inancım yok . Evet tebessümü real hayatımda da severim. İnsanlar itici olduğumu düşünmezler mecburi ilteşimlerimde. Ancak bunu bile isteğe ben seçtim... Çok az diyalog kurmak için gereken neyse yapıyorum. Bak buraya sana şu anda yazdığım her kelime cidden doğru.
Seni güldürebilmek nedeni olduğum için mutlu hissettim şu an kendimi. Neler yapıyorum ki acaba ya ? Bak onu merak ettim ama :)))
Sevgili Aynur aslında ben okumak derken genel anlamda demek istedim .Ancak yazım yoruma açıktı haklısın. Ben çok okuyorum burayı bunda da haklısın.Mesaide boş zamanım olunca hiç boş geçirmiyorum buraya koşuyorum. İki nedeni var . birincisi insanlarla birebir ilişki kurmak istemiyorum artık. Biraz asosyalim anlayacağın. İkinci sebep se mesaide eline kitap alıp okumak tuhaf kaçıyor. Burada ne bulursam deviriyorum derken eş dostla çene yapıyoruz bir yandan. Bana iyi geliyorsunuz. Asıl ben teşekkür ederim Aynurum..
Deniz hanım merhaba.Gel de şimdi Yunus Emre'ye hak verme : Az söz erin yüküdür, Çok söz hayvan yüküdür. Bilire bir söz yeter, Sende cevher var ise... Yorum yeter sanırım.İyi geceler.
Yazılan yazıları beğenmiyorum.. Çoğu imla hatalı. Ve sıkıcı. Vee bana göre saçma sapan şeyler.)
Ben çok kitap okurum.. Bazen sabaha kadar bitirmeden uyumadığım kitaplar vardır içinde kaybolduğum. Severim vesselam.. Üstelik kitap ayrımı da yapmam. Sadece teknik kitapları okumam. Ben roman hastasıyım.. Hastasıyım dediysem harbiden hastasıyım hee:)
Şiire gelince.Ben de çok sık şiir yazarım o yüzden hemen üstüme alındım.)) Sürekli aynı mı yazıyorum bilemedim ama ben yazmayı seviyorum.. İçimdeki öfkeyi veya durgunluğumu ya da üzüntümü kalemle sarmalamak beni rahatlatıyor. Üstelik sayfama astığımda görüntüsü hoşuma gidiyor. Neden mi? Bazen insan olarak bu dünyaya neden geldim ki diye sorguladığım zamanlar çoktur. Şiirimi astığımda bugün de boş yaşamadım gibi bir psikolojiye girip içimi rahatlatıyorum:)
iyi ben bu kategoriye girmiyorum yırttım..senede iki üç şiir, iki üç yazıyla idare ediyorum...kaplumbağa bile benden hızlı yani...kafamı yeterince tuğla-duvarla örüyorum zaten o yüzden rahatım...
hahaha çok teşekkürler gülüm:)) öyle yapıyorum zaten önce duvara taksit taksit kelimeyle sonra da peşin toplayabilirsem yazdıklarımı paylaşırım sizinle...
Can Gule senin yazdığın yorumlarla kitap yazılırdı gülüm . :))) Keşke yazsan daha çok .Hep yazsan... Sen gibiler yazmadıkça açlıktan gittik duvara tosladık arkadaş. Sen o duvarlara yaz .Sonra burada temize geçersin.
Oku oku bitmek bilmedi:) Böyle uzun yazıları okuması da zor oluyor sevgili Deniz:) Sen çok yaşa emi... Ben genelde şiir okuyorum burada ama yazılarını beğendiğim birkaç isim var bunların başında da sen geliyorsun.Senin yazılarını okumak bana iyi geliyor neden dersen samimiyetini ve yapmacıksız hallerini seviyorum.Olduğun gibisin ve bu karakterdeki insanları hep yakın hissediyorum kendime.Yazılarda değindiğin konular da güzel .Lafını esirgemiyorsun bu yüzden sana mert yürekli diyorum.
Dediğin gibi devamlı yazan arkadaşlar var, hayır bir şey değil yorum yazmakta zorlanıyor insan.Bir şiirine yorum yazarken bakıyorum başka şiir asıyor:) Çok fazla yazan arkadaşların her yazdığı birbirine fazlasıyla benziyor gittikçe.Bir zaman sonra da o kişileri takibi bırakıyor insan .Bu eminim yazı konusunda da aynıdır.Oysa yazmak hatta iyi yazmak için çok okumak da gerek.Birilerinin ilham perileri fazla mesai yapıyor demek ki ,kıskanmamak gerek:)
Bol tebessüm ettirdin bu akşam,iyi ki varsın bu defterde.
Sevgili Levent bey çok iyi niyetli yaklaşımınızla bile bunları kurtaramayız. Beni okumasınlar zaten .(bu arada sözleriniz beni çok mutlu etti ) ama bir şeyler okusunlar da öyle yazmaya kalksınlar. Kendini tekrar eden sığ yazımsı abuklardan midem bulandı bu gün.. Bir daha bildiğim yazarlara bakıcam kesin bu ... :))))
şişşşt. takip ettim seni. yazma konusunda dev adımlar attın bana göre. samimiyetinden kaynaklanıyor sanırım. yazılmayanı yazmak için okumak kadar samimiyette gerek sanırım. ama tam emin değilim.
Bi kere demiştim okumayıp sürekli yazan şaire, neden sürekli yazıyorsun, bu duygu bolluğu nereden geliyor, her gün aynı kelimeler. Sürekli yazmayı İdman olarak gördüğünü söyledi. Demek ki, yazmak çizmek maça hazırlanmak gibi bir şey onun için. Bence insan yazın dünyasının yüzde 80 nini okumaya, 20 sini de yazmaya ayırmalı. Okumadan yazanlar edebiyat dünyasına asla katkıda bulunamazlar.
Deniz hanım. Hem,‘’kısa yazdım ki belki sonuna kadar okursunuz’’ şeklinde başlık kullanıyorsunuz, hemde bu kadar uzun yazı yazıyorsunuz. Sizce de bu bir çelişki değil mi? Doğrusu tepki koymak açısından ‘’Lütfen kalkar mısınız acilen’’ satırından sonrasını okumadım.
Deniz hanım. Ben bir okuyucu olarak düşüncelerimi söyledim okey. Ama siz ne yaptınız? Benim hislerimi hafife alıp ‘’hahhahahahah’’ diye benimle şey ettiniz eğlendiniz. Resmen duygularımla oynadınız. Gerçi sonradan durumun farkına varıp hata ettim deyip uzun yazdığınızı kabul etseniz de yinede çok kırıldım okey.
Ben uzun zamandır şiir sayfasını neredeyse kapattım. Ne yazıyorum ne de okuyorum. Çok çok önemsediğim bir iki şair dışında tabii ki ( mesela Aşkar gibi. )
Nesir köşesine gelince:
Yaklaşık her gün yazıyorum bildiğin gibi. Favori listeme aldığım, çok güzel yazan arkadaşlarımı mutlaka okuyorum ve yazılarına kendimce yorumlar yazıyorum.
Ancak şunu hemen belirteyim ki herkes yazdıklarının okunması için yazar. Yani hiç kimse laf olsun torba dolsun diye yazmıyor. ( yazdıkları ne olursa olsun ) Ve yine herkesin hoşlandığı değişik tadlar aldıkları yazılar vardır. Mesela ben imgelerle dolu yazıları es geçiyorum. İki gıdım bal yemek için bir ton odun yedirten yazıları da es geçiyorum. Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı türünden yazıları daha ilk paragraflarında okumaktan vazgeçiyorum. Öyle olunca da geriye pek fazla bir şey kalmıyor okunacak.
Ben uzun yazıyorum.
140 Karakterlik tweet misali yazı yazmak bana göre değil.
Ve son olarak diyorum ki
Burası bir pazar. Herkes ürününü satmak için getiriyor pazara. Her ürünün de kendisine göre bir satıcısı, bir alıcısı var. Dolayısıyla bu pazarda '' niçin benim ürünümden almıyorsun'' Diye sorma hakkımız olduğunu sanmıyorum.
Değerli hocam tabi ki hepimiz seçici oluyoruz . Ama benim demek istediğim benimle aynı şekilde düşünmeyen yazılar değil .Okuduklarım yazı bile değil. Mesele bu ... Yok bir daha bilmediğim sayfaya uğramıyacağım ya. Travma yarattı resmen bende ..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.