- 1935 Okunma
- 7 Yorum
- 1 Beğeni
Gücünü toptan alan kot çeketli çocuk
Tarih beni anar mı , yoksa ... ! neyse
Ayak uydurmaya çalıştığımız bir hayatın perde arkasında , payımıza düşeni yaşamak için sırasındaydık !
Vakit ezan sesini bekleyen , besmele ile yollarını aşındıracağımız bir günün içinde sıkıştırılmış bir hazırlığın gölgesindeydi. Sabahın kucağına düşmeden daha güneşin sarı saçları , günün ilk ışığı ile bir olup rehin alırlar yastığımı.
Keyfini düşünüp uykusundan uyandığı gezmelerden birine daha adım adım ilerliyordum. Sadece bayanlar diyerek büyük bir yükü omuzlarımıza aldığımızın farkına varmadan , çocuklarımıza eğlenecekleri bir gün hediye etmekti amacımız.
Aldık yanımıza keki böreği , demledik termosta orta halli karadeniz çayını çıktık yola . Yakın zamanda açılan ve kalabalık olabileceğini düşünemediğimiz o mekan , hafızalara kazılacak bir anıya yataklık edeceğinden habersizdi bizim gibi .
Çocuk parkına yakın küçük bir ağacın altına yerleşen kız kardeşime doğru yürüyorduk. Güneşe hasret kaldığımız şu günlere inat sıcak nefesi geziniyordu etrafımızda . Hava doğa ile buluşmuş bizim için harika bir ortam oluşturmuştu.
Selamlaşmak , yerleşmek derken kaderin oyunu ve o acı tokatıyla tanıştık an itibari ile.
Dakikalar öcesi yanımda olan oğlum bir anda içime oturan en büyük korkum oldu.
Tedirginliğimi çaktırmadan önce gözucuyla etrafı süzmeye başladım.
yok...
Orda da yok...
Parkın etrafını kaç kez döndüğümü bilmiyorum , adımlarıma karışan telaşıma şahit olanlarsa başladı soru sormaya.
Galiba oğlumu kaybettim diyen iç sesim bir anda dilime vurur , korkum kabusum olmaya başlar an
Sakinleştirmeye çalışanları duymuyor , bağrıma oturan acının ateşiyle yanıp kavruluyordum .ne inanmak ne de sonucunu düşünmek istiyordum
sesime hırçın dalgaların deliliği
gözlerime evlat acısının kanlı yaşları dolmaya başlar ince ince
hazırlıksız yakalandığım bir hayat sınavı daha
sonucunu bilmeden
belirsizliğin dizginlerini kaptırmış içine çekiyordu beni korku
Allahım !
Yardım et ,
kıyma bize ... !
kıyısız bir limana sığınmış ürkek bir kuldum . Bedenime ağır gelen çaresizlikle çekiliyordum toprağa doğru ve derinlerinde kaybolduğum uçurumlar bekliyordu ağzı açık.
ömrümün onbeş yılına bedeldi o onbeş dakikada.
dört koldan devam ederken aramalar , acizliğin kuşattığı iç sesime ayak uydurmaya başlamıştım çoktan .Gücüm öfkeme yenilirken öfkem işkenceye dönüşüyordu.
aklımın duvarlarına çarpan olası ihtimâller Türk filmlerini aratmıyor , olabilecek en kötü şeyler sahneleniyordu gözlerimde . keşkelerim dolup dolup taşıyor , yavaş yavaş mezar oluyordum kendi kendime
derken ;sığındığım rabbim yakarışımı duydu , önüme gelenden dilendiğim cennet kokulumu bana bağışladı çok şükür
hiç tanımadığım biri koşarak yakşalıyordu bana ;
abla aradığın çocuk kot ceket mi giyiniyordu dedi
evet dedim ,
elinde top var mıydı peki
evet dedim ,
abla çocuk parkın dışında bir marketin önünde gördüm ...
kadına teşekkür edip etmediğimi bilmiyorum o an , sadece sırtıma vuran ayaklarımdan kaçarcasına koşuyordum.
evlatttttttt !
yanakları kızarmış ve topunu elinden bırakmayarak ondan güç alan oğlum gözlerime bakıyordu
emine seni bulamadım diyip yumruk yumruk gözyaşlarını akıttığını gördüm ,
dudaklarında korkunun ıslık sesi
ellerinde çaresizliğin soğuk nefesi
meğerse o âna kadar tutmuş kendini kabullenmemiş yaşadığı gerçeği
ne tuhaf !
hayatın yazılmamış kaderini yaşamak için çok düşünmek
düşüncelerini korkulara bırakmamak için de keşke dememek lazımmış
insan yaşamadan anlamaz .... NOKTA !
Allahım
ne olur
bizi evlatlarımızla
sevdiklerimizle sınama
dermansız dert verme Allah’ım
bu mübarek Cuma gününde kabul et dualarımızı
( 15 Nisan 2017 soğuk bir sayfa )
05/05/2017
eMİNeYZAMAN
10;30
YORUMLAR
Kızımı markette kaybettiğim günü hatırladım. Marketten çıktığını gördüm. Ben kapıya gidene kadar ne ara köşeyi dönüp diğer markete gitti anlayamadım bile.
Markete gitmiştir diye içim rahat ardından gittim.
Baktım markette yok.
Meğer markete gifince kayboldum diye yandaki züccaciyeye girmiş.
Beni eve götürür müsünüz demiş.
Güvenlik almış eve getirmiş.
Yolu biliyordu gelmişler.
Ben o yolu üç tur attım o arada.
Üçüncü turda onları kapıda görünce derin bir nefes aldım.
Eski bir yazınızmış. Bizim macera da 10 sene olmuştur.
Zaman eskise de korkusu halen içimde.
Allah tekrar yaşatmasın.
Ölümü canlıyken yaşıyoruz.
Hüzne sevk eden, insanı hüzne sevk eden bir konu şiirsel tatta aktarılmış, bir şairin şiarında bu elbet
Herhalde iki yaşında olduğum zamana ait anne babamdan dinlediğim bir olay canlandı zihnimde
Tekirdağ Şarköy'de yaz gecesi bir plajda kaybolmuşum, annem babam kaygıyla denize koşmuşlar, karada göremeyince hani, yaşadıkları heyecanı tarif etmek ne mümkün, sonunda bulmuşlar tabi, bir çadırın içindeki bisiklete binmiş dünyamdan geçmişim, ah ben ah!
Annem babam yeniden doğmuşlardır muhakkak
Yaşadığınızı Allah tekrar yaşatmasın dilerim
Nihayet hanımefendi
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Saygı ve selamlarımla...
Öncelikle duanıza Amin gönül dolusu amin demek isterim güzel insan. Çok çok geçmiş olsun. Biraz da tebessüm ettim aslında. Demek herkesin başına gelebiliyor diye. Kızım 4 yaşındaydı o vakitler. Arkadaşım tutturmuştu sahile gidelim.Sahil de o kadar kalabalık ki Funda Arar'ın konseri var. Nazlanarak kabul ettim. Kızımın eline upuzun kulaklı iki tavşan aldım ve sahile gittim. Deniz kenarında sigara içmenin keyfini hiç bir şeye değişmem. Sigara içerken kızım koşuyor ben de balonlarıyla birlikte onu takip ediyorum. Anlık bir şey. Birden gözümün önünden kayboldu. Deli gibi aramaya başladım. Telaşla koştuğumu görenler bir dakika önce bir bayanın bir kız çocuğunu polis noktasına götürdüğünü söylediler. Koşup gittim, onlar da sahneden anons ile annesini daha kolay buluruz diye Funda Arar'ın yanına götürdüklerini söylediler. Sahneye nasıl yöneldiğimi, o kalabalığı yara yara nasıl geçtiğimi bir ben bir Allah biliyor. Sahneye yaklaştığımda ise aman Allah'ım kızım Funda Arar'ın sorularını yanıtlıyor. Kalabalığın içinde beni tanıyanlar da yok değil hani. Kızım ismimi cismimi niye geldiğimizi nasıl oraya kadar getirildiğini bir bir anlatmaz mı:)))))) çocuktan al haberi. Sohbetlerinin sonunda adım anons edildi ve sahneden gidip kızımı aldım. Rezilliğin bini bin para. Yani evhamlı bir bayanın hiç yoktan yere başıma açtığı işler, yaşattığı korkuyla birlikte unutulmaz bir anı oldu. Uzunca bir zaman arkadaşlar beni görünce Funda Arar diye takılıp durdular. Şimdi korkunu neler yaşadığını anlayabiliyor, kendi anıma tebessüm ediyorum.
Allah kimseyi evladıyla sınamasın
Amin
eMİNeYZAMAN
öpüldünüz efendim :)
Sizi o kadar iyi anladım ki yazıyı okuyunca annem.Zira ben de iki çocuğumda buna benzer durumlar yaşadım.Ve ufaklıkların kaybolması anlık bir şey.Hele de kalabalık ortamlarda.Şükür ki yanımızdalar.Allah acılarını göstermesin.Görenlere de büyük sabır versin.
eMİNeYZAMAN
TEŞEKKÜRLER
Öyle sevimliler ki anında gözden kayboluyorlar..dikkat toprağım..çok geçmiş olsun.
eMİNeYZAMAN
OLMAZ BİR DAHA İNŞALLAH. :)
Sevgili Emine, öncelikle büyük geçmiş olsun. Kaleme döktüğün duygularından da anlaşıldığı üzere çok korkmuş ve karmaşık duygular yaşamışsın. Nihayetinde yakışıklı yeğenimin bulunması bizlere de rahat bir nefes aldırdı. Sanırım insan ne kadar dikkatli ve özenli olursa olsun bazen hayatta böyle şeylerle karşılaşabiliyor. Bu arada sana bir tavsiyem olacak! Maşallah bu kadar yakışıklı oğlun varken kafasına göre takılıp ara ara kaybolmalarına şimdi den kendini alıştır....:) Tekrar geçmiş olsun yeğenimin gözlerinden öperim.
Saygı ve sevgilerimle.
eMİNeYZAMAN
Ayrıca kaçamaklarına ne yaparım bilmiyorum :) malum annelerin evlatları paylaşılmaz :)
çok sevgilerimle abicim can dostuma selamlar .