- 637 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
OŞT KELEŞ!..
Bir yaz günü, Ardanuç-Yolağzı Köyü Yaylasında Saturne Çayırları üstünde Sineklik denen otlakta küçük çocukluğumda koyunlarımızı otlatıyorduk. Sürü geniş sahaya yayılmış otlarken bir kısmı da sırttan aşağı sarkmış, çobanların bulunduğumuz yerden görünmez olmuşlardı. Dursun Ağabey (Pehlevan) benim aşağı gitmemi ve koyunların çayırlara girmesini mani olmamı istedi. Ben o tarafa yürürdüm sırttan aşağı bakınca koyunların çayırlara yaklaşmadıklarını gördüm. Ancak Celal Ağabey’in (Pehlevan) köpeği Keleş, kara bir koyuna kafayı takmış çalılar arasına gizleniyor, kuyruğunu sağa sola sallıyor, ön ayaklarını ileri doğru uzatarak çeşitli maskaralıklar yapıyordu. “Keleş böyle bir şey yapmazdı, kuduz mu oldu acaba?” diye düşünerek yanlarına yaklaştım. Koyuna zarar vermesin diye “ Oşt Keleş!..” diye birkaç defa bağırdım. Dönüp bana baktı. Gözleri Keleş’in gözlerine benzemiyordu, çok vahşiydi ama rengi, boyu, kafa yapısı aynı “Keleşti”.Benim bağırmama hiç umursamadı, maskaralığına devam ediyordu ki yukardan bir gürültü koptu. Köpek havlamaları, arkadaşların bağrışmaları ve koşuşmalar bir birine karışmıştı. O anda “Keleş” koyunun ensesinden kaptı, ön ayaklarını sağına soluna, gövdesinin yarısını da sırtına yerleştirdi ve birlikte çayırlara doğru hızlı bir şekilde koşmaya başladılar. Bu arada bizim köpekler önde, çobanlar arkada yanımdan hızla geçtiler. Dursun Ağabey de koşarken bana dönerek “Ola o kurt, kurt, Keleş değil.” dedi. Kurdun peşine koşan köpeklere baktım. Celal Ağabeyin Keleş’i de koyunu kapanı kovalıyordu. Ben şaşkın, şaşkın” Kurt mu?”diye fısıldadım ve arkalarından baka kaldım. Şok olmuştum,az önce bir canavarın yanında idim!...Bu hatamı çocukluğuma vermiş, beni bağışlamıştı veya kendisine at olarak koyunu seçmişti. Arkadaşlarım yakaladıklarında bunu kendisine soracaktım!...
Ancak çobanlar koyunu parçalanmış olarak buldular, kurttan ise haber yoktu.Bu olay, radyo ve televizyonun olmadığı o yıllarda yaylada uzun süre “Oşt Keleş!.. “ diye eğlence konusu olmuştu.
ORDA BİR KÖY ANILARI-2010
YORUMLAR
Çocukluk işte...Okurken bile içim ürperdi ama nereden bileceksiniz ki?
Hoş bir anıydı...Bir de şu "keleş" sözü ilginç.Anadolu'da güzel demek iken,Trakya'da ise suyu alınmış pancar misali işe yaramayan,uyuzun teki anlamında kullanılmaktadır.