- 876 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Özgürlük uçurtması gökyüzünde
Uzun, soğuk, zemheri bir kışın ardından gelen, nice insanın yollarını gözlediği güzel mevsimim. İçimizi ısıtıyor gelişin.Uzanıyor boylu boyunca ağaçlar. Gök masmavi.Uçuşuyor şen kelebekler. Ve uçurtması renk renk çocuklar. Keşke o uçurtmanın ipi uzansaydı biraz da Filistine, Suriyeye. Dokunsaydı oradaki çocukların kalbine ve renk renk uçurtmalar olsaydı gökyüzünde. Uzanmaz mıydı gerçekten uçurtmanın ipi. Hiç gülmeyecek miydi coğrafyanın masum yüzleri.Bahar günlerini anımsatmaları gerekirken bize, onları toprağa ektiğimiz filizler olarak mı hatırlayacaktık. Ne suçları vardı da namluları onlara da çeviriyorlardı. korkuları yeryüzünü titremesi gerekirken, adları bile bilinmeden hayattan kuş misali uçup gidiyorlardı.
Bilmiyorum, ben çocukların hüzne hatta kana bulandığı dünyada onların soluyamadığınefesi rahat teneffüs edemiyorum. ” Müslümanlar kardeş kılındı. ” diyor ayet-i kerimede ben bu ayete tutunamamanın mahçupluğunu yaşıyorum. Şimdi kardeşlik dediğimiz, vicdanlarımızı dua ile sıvazlayıp akşam yastığımıza başımızı rahat koymamızı sağlamaktan ibaret oldu. Oysa ki orada ki kendi aile efradımızdan biri olsaydı, dua ile mi yetinecek ki. Ama elden ne gelir diyerek köşeye sindik. Biz baharı müjde ile karşılaşırken, biz kardeşlerimizin her gün bomba sesleriyle güne gözlerini açtığını unuttuk. Kendi coğrafyamızın da çocukları mutlu diye diğer coğrafyada da çocuklar yeni şarkılar söylüyor sandık.
Sandık ve yanıldık. Oysa tek isteğim vardı şu hayattan,kuş sesleri ile bütün çocukların tebessümü dolsun penceremize. Çok mu şey istiyorum bilmem ama, bütün çocuklar renk renk uçurtmalar uçursun masmavi gökyüzünde.
Yazar : Ayşe Nur TARHAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.