- 1613 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KİM?
Hepimiz insanız.Ve ben hep sorarım.Vücudumuzda ki bu denge nasıl oluştu?Mesela sağ kolumuzdaki kılımızın boyunu ölçüyorum,mikrometre ile 3 mm.Sol kolumuzdaki kılın boyuda 3 mm.Elime jilet alıp sağ kolumdaki kılları kesiyorum.Bir kaç ay sonra aklıma gelip kolumdaki kılları tekrar ölçüyorum,hayret! Yine 3 mm. Peki bu kılların kök hücresine o mikrometre cihazını kim yerleştirdi? Bazen de,dişlerimi fırçalarken tırnaklarım aklıma geliyor.Tırnaklarım devamlı büyüyor.Ya dişlerim de,tırnaklarım gibi kemik dokusundan olduğu için büyümek zorunda olsaydı!Aman Allah’ım ne kadar korkunç olurdu kimbilir.Peki tırnaklara büyüme emrini veren,dişlere neden dur,dedi. Kim bu vücudumuza harika kimya bilgilerini ve hassas ölçü aletlerini hücre yapısına kadar indirgedi? Düşünüyorum ara sıra,bitkilerin yaprakları,Tam bir kimya labaratuvarı.Çevreden aldığı,karbon gazını,köklerden gelen suyu,Güneşten aldığı ışıkla besin maddesi haline getirirken onları kim programladı. Fotosentez sayesinde besinini ve yapraklara yeşil rengi veren klorofili imal etmeyi ve bu kimyasal formülleri her ağaca kim entegre ediyor? Aklıma geldiğinde,hayret duyduğum bir konuda kulak zarı.Çalıştığım iş kolu nedeniyle aşırı gürültüye maruz kaldığımdan mıdır,nedir.Sık sık kulak zarım deliniyor.Doktora gittiğimde pahalı bir ameliyatla dikeriz diyorlar.Yaşlı bir büyüğümde sakın ha, dedi.Zaman onu diker, dedi.Nasıl olacak bu dedim?Bekle ve gör, dedi.Zaman ilerledikçe kulağım yine eski halini aldı ve eskisi gibi işitmeye başladım. Peki bu doktorları ve ameliyat odasını kafatasımızın içine kim yerleştirdi? Düşündükçe içinden çıkamadığım sorularıma muhatap bulmakta zorlanıyorum.Herkesin yaptığı gibi,işin kolayına kaçarak,Ya bunlar Allah’ın işi,sen bunlara kafayı yorarsan gün gelir tırlatırsın,gibisinden cahilce savunmaları da kabullenemiyorum.Düşünüyorum,öyleyse varım.Varlığımın hikmetini de sorgulamak benim en asil insani görevim diye düşünüyorum.Beni yaratan O ulvi varlığa giden yolu,bize sunulan hazır öğretilerle değil,düşünerek,araştırarak keşfetmek ve varlığına olan aşkımı kendimce yaşamak istiyorum.
Bu gün bu kadar yazdım,zamanla daha da derinleştirerek bin-bangları sorgularım.
Okuma zahmetinde olmuş olan tüm dostlarıma saygılar sunarım.
Not:( Dikkat Dikkat !! 1967 yılında içilen kahvelerin hatırı dolmuştur kurtuldunuz arkadaşlar! Tüm 1967 yılında kahve içinlere duyrulur ) Bir dost gönderdi.Sizinle paylaşmak istedim.Kahvenin kırkyıl hatırı olduğu için.
Ruyabahcesi
www.duygulokali.com dan esintiler.
YORUMLAR
Düşünüyorum,öyleyse varım.Varlığımın hikmetini de sorgulamak benim en asil insani görevim diye düşünüyorum.Beni yaratan O ulvi varlığa giden yolu,bize sunulan hazır öğretilerle değil,düşünerek,araştırarak keşfetmek ve varlığına olan aşkımı kendimce yaşamak istiyorum.
Bu gün bu kadar yazdım,zamanla daha da derinleştirerek bin-bangları sorgularım.
kutlarım saygılarımla