GURURUN KÖLESİ
Üzerime sinmiş kokun. Sandıklarımız toprak altı unutuldu. İsmini yalnızlık koyduğumdan beri kendi adıma yabancı bedenim. Şimdi saatleri geri almak istercesine hatıra kokuyor hayallerim. Tarif ettiğim yeni acımsın sen..
Göz kapaklarında dudak payı bir geçmiş ve bulamadığım her dün kadar sevdim seni. Bilemezdim ellerimden düşen bir hayatın kırıklığıydı batan ayaklarıma. Adım attıkça acı çektim. Sevdikçe adımlarım eksildi biraz.
Islak dudaklarım. Suya hasretin hangi kısmıydın sen ? Ölmek için yaşamlar biriktiren pis bir ihtiyardı dünya. Ve sen içtiğim su. Özgürlüğümü satın almıştın aslında.
Başlarken bitmişti hikayemiz. Geride kalmıştık. Başka aşklardan yalnızlık devşirdik ve yalnızlığı aşk sanıp kelepçelerimizi sevdik. Tutsaklık tutsak kaldı şimdilerde ve peşkeş çekildi özgürlük kelimelerin cümleleri terk ettiği bir gecede.
Sende git. Ardına bakmadan yürü defalarca düştüğüm yolu. Attığın adımlar kadar ezdiğin gururun kölesi olmuş gülüşlerim. Özgürlük satın alırken kelepçeyi seçmekten ibaretti geleceğim. Bitmiştik, hiç olmadığımız kadar başlamamıştık. Sevmiştik ve hep olduğumuz kadar aldanmıştık..