- 1201 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Tenha Dokunuşlar-5 (Mektup-1 Sesli versiyon)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sözsüz, kelamsız bir gecedir kulağına fısıldayan... Desem ki kalk ! Soyun teninden seni...Desem ki kalk ! Giyin Yâr kokan elbiseni... Yorul benimle, an’da din/lenelim... Gidelim ne varsa dünden g/ayrı, yar(ın)a dönelim...
An, bu/dur...
Ah ki saçlarında tutuşup kül olayım... Kim düşer avcuna böyle savrulup... Kim deşer yarayı böylesi derin... B/aksam kimi görür, kimi anlatır gözlerin ?
Sevdasına şiir olduğum... Şu viran şehirde kaybolduğum... Yüreğimde iz’in var... De ki çoktan kırılmış kalemim... İki kaşım arası, aşk yarası yazın var... Çoğa meyletmez gönlüm, bende saklı az’ın var... Kanar dudağımda bu türkü, dile düşmez sözleri... Bam teline vurduğum, kırılmış bir sazın var...
Toprağım ol, düşür yollara beni... Yönünü kaybetmiş bir seyyah olayım... Varsın olmasın yerim yurdum gülüm... Yeter ki sende kaybolayım... Toprağım ol, sür yıllara beni... Ömrüne ömrümü katayım... Varsın gömsünler gönlüne beni... Yeter ki senden sorulayım...
De ki aşk ! O deli sevda... Yaftalanır sırtına yarin dudağı... Dudağı kor, dudağı mühür... Kan sızar hecemden satır arası... Okur da anlamaz, saplanırken gözleri... Gözü sağır, kulağı kör müdür?
De ki aşk ! Vur dibine şarabın, sana sarhoş desinler... Doldur testiyi taşsın yüreğin... Alem dolsun, sana boş desinler...
Ey has bahçenin nazenin gülü ! Dikenin mi var ? Kokunda kanar hasretinin yarası... Desen ki sonunda ölmek de var, değsin boynuna o son nefesim...Ey zemheri ayazda kül eden yar ! Koynundaki ateşte ayazın mı var? Desen ki bu diyar senin mezarın... Yüreğin olsun o son adresim...
Çokluğun kadar yalnızım ! Öksüz duruşum bundan... Dokunan her el, elin... Her dem kokun var tenimde dinlenenin... Gittiğim sensin, geldiğim sen... Bulduğum sensin, bildiğim sen... Düşerim kavgana dizlerim üstü... Mecalsiz severim yenildiğim/sen...
Aşkı sus bana... Derviş makamında bir günah söyle... Birlikte tövbemiz olsun... Adımız yan yana anılsın berzahta... Ya da cennetten birlikte kovulsun... Sen aşkı sus bana... Aşkın sahibinde yâdımız olsun... Kavgamız dirilsin kelamı inşirahta ! Vuslat gününe and olsun...
Sözsüz, kelamsız bir gecedir kulağına fısıldayan...Desem ki, kalk ! Sar kınında beni... Yetişir boş yere dökülen kanlar... Kavgama teninde son bulayım... Desem ki kalk ! Zincire vur mahpus et yakınında beni.... Yatışır içimde kuduran boranlar...
Geçeyim benden hep, sen kalayım...
....
11.04.2017
YORUMLAR
yön belirlemek, yol sürmek, aşka yürümek kimine zordur...
kiminin ise hamlığı kısa sürer, haşlanmıştır
çoğu kendini bilmezin yıllar sonra erişeceği hiç lik mertebesine ermiş yanmıştır biri sürüden ayrılıp... insan kendine yürür Deniz, yol uzun...yanmak doyumsuz...
Sude Nur Haylazca tarafından 4/14/2017 1:43:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yazınızı okuyunca aklıma geldi.Arayıp buldum..
"Sevmek benim için dinsel, cinsel, tinsel, düşünsel,
metafizik veya astronomik bir önem taşımıyor; ahlâk
anlayışım varolana yönelmem ve onun anlamlı sorumlu-
luğunu, payıma düştüğünce, yüklenmem konusunda
adeta Zorladı beni. Galiba 'kim' oluşum da şu mizahi
dengede: Sevgiyi önce kendi içinde bul, sonra sev; önce
insan ol, sonra yaşa! Tek sıcak kalan kaygım sevmek-
sevdirmek, yaşamak-yaşatmak kaygısı."
Küçük İskender ..
Sevgilerimle...
DEVRİM DENİZERİ
Esenlikler.
Den(iz)
Sevgilerimle..