- 513 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TESADÜFÜN BÖYLESİ
Tesadüfün Böylesi
Memur olarak çalıştığım Safranbolu Kadastro Müdürlüğüne, İstanbul’dan tayini dolaysıyla Safranbolu’ya gelen Kontrol Memuru olarak atanın bir mesai arkadaşımla samimiyetimizi artırarak bana bazı anıları anlatırken, insanın başına pek nadir gelebilecek bir olayı anlattı.
1978 yılında benim çok ilginç bulduğu bu olayı sizlerin de ilginç bulacağınızı umarak yıllar sonra da sizlerle paylaşmak istedim.
“ Bizim doğup büyüdüğümüz yerimiz bizim İstanbul, eşimle askere gitmeden önce tanışarak evlendim. Askerlik hizmetinden o sırada bir çocuğum vardı. Baba annem ve kardeşlerim bir aile olarak maddi durumumuz da son derece iyi idi, kendime ait İstanbul’da dairem, arabam, ayrıca kendimi de geçindirecek bir mini marketim vardı. İşim beni fazlası ile sıkıyor, sosyal hayatım olmuyordu. Sonunda Ankara Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün açmış olduğu Memur sınavını kazanarak göreve başladım ama göreve atana bilmem için de Memur Tekamül kursunda iki yıl süreyle (Okul gibi) eğitim almam gerektiğinden, eşim ve çocuğumu aileme emanet ederek Ankara’nın yolunu tuttum. Okula başladık. Ama Yurtta kalmayacağımı bildirdiğimde benim gibi bazı arkadaşlarla tanışarak yurtları beğenmeyen diğer arkadaşlarla birlikte yatacak yer için Kızılay’da mevcut bir otel ile anlaştık üç kişi bir odada kalmak üzere 15 arkadaş otelin ikinci katının tamamını tuttuk. Arada sırada yemek ihtiyaçlarımızı da otelin restoran bölümünde gideriyorduk. Kursa başlayalı aşağı yukarı 6 ay kadar olmuştu. Günlerimiz sıkıntısız geçiyor günümüzü gün ediyorduk.
Türkiye İş bankasında çalışan bazı personellere de Ankara’daki Genel Müdürlüğünde az iki yıl eğitim verilmek üzere Ankara’ya davet edilmiş, davet edilenlerin çoğunluğu bayan olması itibariyle onlarda bizim otelin ikinci katının tamamını kiralamışlar. Onlarla kısa zamanda dostluklar kurarak birlikte yemeğe çıkıyoruz birlikte eğleniyoruz. Gel zaman git zaman eğlencenin dozunu biraz kaçırdığımızı fark ediyoruz. İş Bankası Kursiyerlerinin arasında Neriman diye bir kızla tanıştık, geçici de olsa çok samimi bir arkadaş olduk. Kendisi bekar, aile olarak Çankırılı ve aynı ilde de banka memuresi olarak çalışıyor. Babasının son olarak İstanbul’da aynı bankada memur olması itibariyle de İstanbul’da ilk, orta ve lise tahsilini tamamlamış ve ailesi ile birlikte Çankırı’ya yerleşmiş olmalarından dolayı Neriman hanımda kendini bankada memur olarak bulmuş. Onunda bizim gibi kurs hayatı böyle başlamıştı.
Neriman hanımla arkadaşlığımızı fazlasıyla ilerlettik. Ankara’yı altını üstüne getirdik, gezmediğimiz yer yurt kalmadı. Bana bir ara evli olup olmadığımı sorduğundan kendimi bekar olarak tanıtmıştım.. Kursumuz 1. yıl sömestre tatiline girmişti, İstanbul’a döndüğümde oda benim gibi Baba evi Çankırı’ya dönmüştü. ama hemen hemen her gün telefonla görüşüyorduk. Sonunda bana telefonda seni seviyorum, sevdiğim ilk ve tek kişi sensin demişti. Beynimde şimşekler çaktı. Ama ben evliyim diyemedim. Bende seni seviyorum diyebilme cesaretini de gösteremedim.
Kursun 2 inci yılına başladık, aynı sistem onlarda da olduğundan Neriman hanım da Ankara’ya geldi, ikimizde bir önceki yerlerimize yerleştik. Arkadaşlığımız tüm hızı ile sürüyor. Birbirimizi sevdiğimi artık yüzümüze söylüyorduk. Sonunda kendisine bekar olduğumu kendisi ile evlenebileceğimi söyledim. Yani işin aslı kendisine evlenme teklifi yaptığıma son derece sevindi. Kabul edebileceğini ama en az 2 yıl daha beklememiz gerektiğini bana vurguladı. Bende memnuniyetle bekleyebileceğimi söyledim, Kurs bitme zamanı geldi, kursu başarı ile bitirdik. Yine o Çankırı’ya ’e ben ise İstanbul’a oradan tayinim dolaysıyla Silivri’ye taşındık. Kendisini görmeyeli 6 ay geçti, Yinede telefonla her gün görüşüyorduk. Kararımı vermiştim, hanımla arayı bozup boşanmak istiyordum ama ona nasıl diyecektim ki dul ve 1 çocuklu. Çünkü ona her konuşmamızda yalan konuşuyordum.
Eşim; kız meslek lisesi mezun u benden 2 yaş küçük, ev kadını, çok çok kültürlü, son derece kibar aynı zamanda görgülü ve çok duyarlı bir kadın, Görücü usulü ile evlendik ama, Bana karşı da çok saygılı beni de çok sevdiğini biliyorum, işin bu raddelere geleceğini de hiç tahmin edememiştim. Böyle bir halt karıştırdığını duyarsa inan ki çok çok üzülür, beni asla affetmez, bende utancımdan onun yüzüne bir daha asla bakamazdım,
Bana bir gün dedi ki “Lisede arkadaşım 15 gün Silivri’de kalacak bende otele para vermene gerek yok bizim evde kalabilirsin diye söyledim. Eğer razı olmazsan ben kendisine kibarca söylerim”. dedi. “Ya!. Ne demek sevgili karıcığım senin arkadaşın benim de kız kardeşim ve benimde arkadaşım sayılır buyursun gelsin” dedim. eşimde “Tamam o zaman kendisine hemen bildireyim” dedi
Bir gün dairede çalışıyordum eşimden telefon geldi. Misafirinin geldiğini akşam eve gelirken ihtiyaçları listesini vererek almamı söyledi , Tamam deyip akşam bütün istediklerini aldım. Evin de yolunu tuttum. Kapıda hanımım karşıladı. içeri girdim ve hanımın misafiri ile karşı karşıya geldik,ama onu gördüğüm anda evin içinde buz gibi bir hava esti ve gözlerimden şimşekler çaktı. Bir anlık durgunluğa hanım araya girdi ve beni misafiri ile tanıştırdı . Misafiri olan hanımefendi ise benim Çankırılı sevgilim Neriman hanımdı. Biliyorum ki Neriman hanımda bir anlık duraksaması ile tanışmaktan memnun olduğunu, 15 gün de olsa evininin kapılarını açtığı için sevgili eşime ve bana teşekkür etti. Bende kendisine kendi evinde ki gibi rahat etmesini aramızda bulunmaktan da son derece memnunluk duyduğumu bildirdim. Akşam yemeğine oturduk ama. Bir iki saat muhabbet ettikten sonra odamıza çekilerek yattık. Böylece 15 gün ne çabuk geldi geçti. Kendisi Ankara’da ki durumlardan asla söz etmedi, Beni asla eşimin yanında bozmadı. Bana karşıda son derece kibar davrandı.
Memleketine geri dönüyor, eşimle onu yolca ediyoruz. Eşimle vedalaştı, benimle de aynı kibarlıkta vedalaştı. Bu arada eşimin yanında şunu söyledi. “Ankara’da kursa gitmiştim sizin gibi beyefendi birisiyle tanıştım. O size çok çok benziyor. İkiniz yan yana gelseniz ki ikinizi karıştırırım, ona karşı umutları ve hayallerim vardı, aranızda bir fark var o çok, ama çok yalancıymış onu da burada öğrendim. Sana ve eşine mutluluklar dilerim” dedi ve ayrıldı.
Bu bana ömrüm boyunca ders oldu.
Bir daha böyle bir hata asla yapmayacağım. Kimsenin gururu ile asla oynamayacağı ve bir daha asla yalan söylemeyeceğim.
Yuvama da asla hıyanetlik yapmayacağım.
Necati KESKİN
Emekli Kadastro Memuru
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.