Ve Acaba ...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bazen kalabalık bir caddede yürümek isteriz. Kimsenin duymadığı bir şarkıyı mırıldanarak yürürüz, kaderimizin bize gel dediği yere. Bir kadının gözlerine doğru yürürüz, belki de bir kadının yaşamının içinden yürürüz kaderimize. Vitrinlerin ışığında başka yüzlerin, başka seslerin, başka bakışların arasında, başka kaderlere yürüdüğümüzü asla bilmeyiz.
Yürüşümüzün sebebi belki de bir şarkıyı ikiye bölmektir.
İlk mısranın karşımıza çıkan kadının, ikinci mısranında bizim olmasını isteriz. Paylaşılmayan bir kadınla paylaşırız bir şarkıyı, bir bütünü iki ayrı yarım yaparız. İki ayrı yarımı, bir bütün yapmaya çalışan yaşamları aklımıza bile getirmeden böleriz. Ayrılığın geçmediği bir şarkıdır bizim yürüşümüz.
Bir kadından ayrılmayı istemeyiz çünkü.
Bir şarkıyı ne kadar paylaşmak istersek, bi o kadar da bir kadını paylaşmak istemeyiz.
Kadınını paylaşanlara pay ederiz en kötü sözcükleri. En acımasız sövgülerin onlar için söylendiğine inanırız. Bazen kader paylaşılmış bir kadını önümüze sürer, yürümek istemesek bile yürürüz bir kadının pay edilmişliğinde.
Şarkılarınızı bölüşebilirsiniz ama kadınlarınızı asla.
Paylaşılmış bir kadını sevdiğinizi anladığınızda, hislerinizin aşk olduğuna inanmayın. Kendinizi kandırın ve uzaklaşın o caddeden. Kaçın derim ben size. Uzaklaşırken, dost olacak bir kitap bile almayın, sığınırsanız kitabevine bir çok yazarın size haykırdığını duyacaksınız, aşk her şeyi afeder diye.
Bu söze de inanmayın. Kendinizden kaçarken, arkanızda size ulaşmaya çalışan kadına baktığınızda aşık olduğunuzu göreceksiniz, ilk sözü söylemesine bile fırsat vermeden siz söyleyin ilk sözcüğü.
Bir şarkıyı paylaşırım ama bir kadını asla.
Böyle bir aşktan kaçmalısınız derim, paylaşılan bir kadının ilk sözcüğünü duymadan uzaklaşmalısınız. Adımlarınızın hızlılığında saklanmalı duygunuz, eğer duyarsanız o kadının ilk sözcüğünü bir ömür boyu yaşarsınız acıyı.
Kaçmalısınız bence, arkanıza bakmadan uzaklaşmalı, bir daha karşınıza çıkmaması için aynı caddede bile yürümemelisiniz.
Yürümeye karar verirseniz, duyarsınız o masum sözcüğü,
‘’aşktır, bir azizeyi orospu, bir orospuyu azize yapan.’’
....
YORUMLAR
kutluyorum günün yazısını ve yazarını...hakeden bir yazıydı...
aşktan kaçılır mı sevgili binyıl...bunun bir yolu varsa onu da yaz lütfen...aşkta bir kaderdir bana göre...yaşayacak olanlar, yaşanacak yere çekiliverirler sanki görünmez bir güç tarafından...ne kadar isteseler de karşı koyamazlar...kaçamazlar...kaçtıkça dolanırlar aşkın ağlarına...elini kurtarsalar ayaklarından yakalanırlar...kaderde yaşanması gerekenler vardır ve kalp çoktan teslim olmuştur aşka...
'' aşktır, bir azizeyi orospu, bir orospuyu azize yapan.’’
senin de dediğin gibi;
''aşk her şeye kadirdir.''
yazı güzel ancak bir şeye değinmek isterimki,erkekler kadınını paylaşmak istemediği gibi kadınlarda erkeğini paylaşmak veya paylaşılmış bir erkek istemez.sadece paylaşılmış kadını değilde paylaşılmış insanı diye yazsaydınız bana göre daha çok insana hitab ederdi.tabi bu benim şahsi fikrim.yazınız için tebrik ederim güzel bir konu.selamlar...
Sizi çok okudum dersem inanmazsınız değil mi? Bu tavrımda elbette bir art niyet yok;neden olsun.Böyle şansızlıklar oluyor.Site kalabalık.
Yazınız oldukça sade ve güzel.Kaliteli bir yazı.
Benim ençok yaptığım şey;yolda,cedde de,mutlaka şiir,şarkı,türkü mırıldanırım;doğrusunu söylemek gerekirse çoğu zaman bunun gerekçesi bir kadın olmaz.Hiç olmaz dersem inanmayın.Bu durum zaman zaman bana bahalıya malolur.Elektirik direğinde alnımı yardım,yaşım ondokuzdu.Şehrin yaya kaldırımına tepelenmiş buğday tınazına tırmandım ve lacivert elbiselerim berbat oldu.Çok yakın dostlarımı selamsız geçtiğimden şikayet ederler,Bakarmışım ama,görmemzmişim.Doğrudur.İsimleri bu demlerde çok hatırlamam ve en yakınımın yüzüne aval aval bakarım.Şiirlerimin giriş bölümlerini mutlaka bu yollarda ve caddelerde örerim,sonra masaya geçerim.Çok verimlidir benim gezilerim.
Yazı biz erkeklere hitabediyor.Kadın hallerinden anlamayan bir yazı demem sakıncalı olur,Kadının en kötü haliyle burada yeralması,kadın okurların görmezlikten gelmesine neden olabilir.
Okudum,hazzaldım doğrusu ve yürekten kutladım emeğinizi.Selam,saygı...
hyazici58 tarafından 9/14/2008 11:09:55 AM zamanında düzenlenmiştir.
bazen (zarf): Ara sıra (http://tdk.gov.tr/) olarak kullanılan sözcük ardına ‘,’ (virgül) işaretinin tercihi bence girişi zorlamakta. Çünkü ‘bazen’ sözcüğü zarf görevinde olduğundan ‘,’ (virgül) işaretinin vermiş olduğu esi var edebilmekte mısrada. ‘cadde de’ sözcüğündeki ‘-de’ eki ismin bulunma hali olmasından dolayı sözcüğe bitişik yazılması uygundur.
‘Kimsenin duymadığı bir şarkıyı mırıldanarak yürürüz, kaderimizin bize gel dediği yere. Bir kadının gözlerine doğru yürürüz, belki de bir kadının yaşamının içinden yürürüz kaderimize.’ Cümlelerinde kullanılmış olan ‘yürürüz’ sözcüğünün mısralar arasındaki bağı azalttığı ve okunuş ve akıcılığa ciddi zararlar verdiği düşüncesindeyim. Belki bu zararı peşi sıra gelen cümlelerdeki ‘yürürüz’ sözcüğünün kullanım sayısını azaltarak ortadan kaldırabiliriz. Ayrıca ilk virgülden sonra kullanılan ‘bize’ sözcüğü o mısra için fazlalık hissi uyandırdı bende. Elbette yazan arkadaş bunun sorgulamasını yapacaktır.
Belki tek tek eksikleri – elbette bence – dile getirebilirim ancak bunları genel bir bakış açısı ile sunmak yerinde olacaktır. Öncelikle yazının bütünde ne anlatmak istediğini mısralar arasında ilerledikçe okur olarak çıkarabilirsiniz ancak bu anlama sürecini yazar pek de kolay hale getirmemekte okura. Cümlelerin kendi içindeki anlam bütünlüğü, akıcılığı ve kimi zaman okunuştaki bunun yanında imla veya noktalama işaretlerindeki aksamalar okurun çoğu zaman yazıdan kopmasına sebep olmakta düşüncesindeyim. Bu sorunlara çözüm üretmek için yazarın neyi aktarmak istediğinin yanında konuyu nasıl aktarmak istediğinin de üstünde durması gerektiğini düşünüyorum. O sebeple yazarın bu yazıyı meydana getirirken yukarıda bahsetmiş olduğum özelliklere gereken önemi göstermediğine tanık oluyorum. Ve bu, damakta ekşi bir tat bırakıyor. Özellikle aşağıda vermiş olduğum iki oldukça güzel betimleme ve buna paralel tespiti okuduktan sonra.
‘İki ayrı yarımı, bir bütün yapmaya çalışan yaşamları aklımıza bile getirmeden böleriz.’
‘Adımlarınızın hızlılığında saklanmalı duygunuz, eğer duyarsanız o kadının ilk sözcüğünü bir ömür boyu yaşarsınız acıyı.’
Yukarıda kıyısından değindiğim – bence – aksamalara karşın günün yazısı olmuş çalışmanızı tebrik ederim Sevgili binyıl.
"Paylaşılmış bir kadını sevdiğinizi anladığınızda, hislerinizin aşk olduğuna inanmayın. Kendinizi kandırın ve uzaklaşın o caddeden. Kaçın derim ben size. Uzaklaşırken, dost olacak bir kitap bile almayın, sığınırsanız kitabevine bir çok yazarın size haykırdığını duyacaksınız, aşk her şeyi afeder diye."
acımasız bir cümle...aceba diyorum kendini kandırmanın ağırlığı, kavuşmanın, onun yanında olmanın hafifliğini neden yeniyor, yenmeli mi?
ve giderken cam kırığı sesi eşlik eder...kırılmışlığın, yenilmişliğin sesi...
peki neden?
kutlarım..sözcüklerin muhteşem birlikteliği eşsiz ifadeler oluşturmuş...
maharet burda...
sevgiyle kal...