NEZAKET VE YİNE NEZAKET..
Millet olarak günümüzün siyasi, sosyal ve ekonomik sıkıntılarından usandık. Ancak bu sıkıntılardan kurtulabilmenin çarelerini aramaya çalışıyoruz ama bu yorgunluğumuzun altında millet olarak eziliyoruz. Nefes alamaz haldeyiz. Dertlerimiz yığın yığın. Kederliyiz, hemdert olacağımız yerde referandum propagandası sebebiyle birbirimizden uzaklaşıyor, farklı yollara revan oluyoruz.

Size de öyle gelmiyor mu? bunalmıyor musunuz hadiselerin tıklım tıklım arsızlığından? Şimdi zamanın nefesi daralıyor üzerimize serpilen kasvetten; soluk almakta zorlanıyor gibi insaniyetimiz. Turna geçmez dağlarda kaybedilmiş umut patikalarımız. Ne iktisadi buhranlar, ne siyasi kirlenmeler, ne de fakirliktir bizi düşkün ve zelil kılan. Sadece nezaketsizliktir.

Nezaket okyanus, nezaket asuman, nezaket kalbi bir yakınlık, bir teşekkürün adıdır. Ey centilmenler nezaket fikrini ne zaman kaybettiniz? Nezaket cümleleriyle başlanan dönemlere ne oldu? Gözlerimizi yumarak uyuyalım ruhumuzdaki düşmanlıklar arınıp gidesiye kadar. Ve aniden bir nezaket ülkesinde açalım gözlerimizi. Nazik insanların arasına karışalım. Dost olalım kardeş olalım, bir olalım diri olalım.

Yunus Emre’nin dediği gibi ‘’sevelim, sevilelim’’. Çünkü nezaketli insanların elinde yetişen nesilde yolsuzluklar, çeteler, ahlaksızlar, rüşvetler ve kavgalar kanunsuzluklar olamaz. Böyle bir nesil görevini ne aksatabilir ne de sorumluluklarını terk edebilir. Nezaketli siyasetçiler ne yoldan sapar, nede hadlerini unutabilirler. Onun için nezaket ilada nezaket.

Herkes centilmenlik içinde kendi işini en güzel şekilde yapınca o ülkede ilerleme hız kazanmaz mı? Materyalist dünyanın akılla geldiği noktada baş gösteren bütün olumsuzluklar o nezaketin ayakları altında güneş görmüş kar gibi eriyip gitmez mi? Kişideki nezaket noksanı önce kendisine zarar verir; Ama toplumdaki nezaketsizlik dünyanın direğini sarsar, güzelliğin ve iyiliğin koordinatlarını karalar.

Nezaket bir gülümseyiş, bir bakış, bir merhaba, bir gönül alma, ta yürekten bir teşekkürdür. Çünkü nezaket bir insaniyettir. O halde nezaket sahibi olmaya gayret edelim ne olur.

İnsanlarımızın birbirlerine sevgi ve muhabbeti eksilmeden, karşılıklı dertlere deva ve kederleri paylaşma vazgeçilmez prensibimiz olmalıdır. Zira hayat dostluklarla ve nezaketle süslenirse bereketli geçer. Aksi halde dargınlıklar, kırgınlıklar ömrü törpüler ve yorgunluğa sebebiyet verir. Ne pahasına olursa olsun, hiçbir olay dostluk ve kardeşlik bağlarımızı zedelememeli, bunun için konuşan da, dinleyen de nezaketten uzaklaşmamalıdır. Ve haykırıyorum; NEZAKET VE YİNE NEZAKET.. Hiçbir kalbe kapısını kırarak giremezsiniz. Zir nezaket bütün gönüllerin anahtarıdır. Saygılarımla .

REFERANDUM SEÇİMİNDE ÇIKACAK KARARIN ÜLKEMİZE VE MİLLETİMİZE SAADET GETİRMESİNİ DİLERİM. *