- 920 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
İTİNAYLA SİTE KURALLARI ÇİĞNENİR---KRİPTO HAYIRCILAR, KRİPTO EVETÇİLER...
Önüne gelen maşallah site kurallarını yerle yeksan ediyor. Eh bizim başımız kel mi? Madem ki sitede kural diye bir şey kalmadı aha ben de ihlal ediyorum. Zaten daha önce de pek çok kez ihlal ettim. Bu sefer de itinayla site kurallarını ihlal edeceğim yine...İtinayla diyorum zira agresiflik yapmayacağım. Yani küfürsüz, hakaretsiz bir yazı olacak elimden geldiği kadar. Kesin söz vermeyeyim yine de ))))))
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bilindiği gibi 11 gün sonra ülkenin kaderini belirleyecek bir referandum oylaması yapılacak. Biz buna kısaca ’Evet-Hayır’ diyoruz.
Evetçiler de hayırcılar da canla başla kendi istediklerinin sandıktan çıkması için çalışmaktalar şu anda. Ancak çok önemli ve gözden kaçırdığımız hususlar var.
Mesela ünlü bir gazeteci yazar bu referandumda sandıktan hayır çıkacağına yüzde yüz emin olduğunu söylüyor. İşin doğrusu yaptığı hesaplar hiç de mantıksız değil. Ama?
İşte o amaya gelmeden önce kısaca hesapları bir gözden geçirelim: ( Rakamlarda biraz yanılgı payım olabilir ama üç aşağı beş yukarı yaptığı hesap böyle)
CHP komple hayır diyecek --- %25 oy oradan.
HDP Komple hayır diyecek----%13 oy da oradan
MHP Ve muhalif Ülkücü tabandan en az %8 oy
Saadet Partisinden %2 Oy
Topladık. Ne etti: %48
Bu yetmiyor tabii ki
Kim tamamlayıp da %50 nin üzerine çıkaracak?
AK Parti içindeki Fetöcüler... Referandum sonrasında bir daha milletvekili olabilmeleri hayal olan Ak Partililer de hayır için çalışacaklar. En az %10 oy da oradan ne oldu? %58. Hatta %60
Haa bir de ’ Ak Parti seçmeni ! Sandığa gittiğinizde mührü beyaza vurduktan sonra kahverengi kısma bir çarpı koyun ki hayırı istemediğiniz net bir şekilde anlaşılsın’ Propagandaları ile kandırılıp oyları geçersiz hale getirilecek olan ak troller (!) var ki en az %5 de oradan. (Koyunlar haydi haydi yer bu numarayı)...Oooooo mesele hallomuştur. Endişeye mahal yok. En kötü ihtimalle bile sonuç : Evet :%49, Hayır %51 olur. Öyle ki Cumhurbaşkanı bile masasındaki anket sonuçlarının %52 Evet, %48 Hayır dediğini söylüyorsa bu iş halledilmiştir demektir.
Şimdi gelelim olayın ancak kısmına.
Gelmesine gelelim de öncelikle şu kripto hayırcılarla başlayalım isterseniz.
Mesela ’“Başımıza gelen birçok şey Suriye politikası sonucudur. Başkaları da öyle, ama biz de geçerli bir politika ortaya koyamadık” Diyen Numan Kurtulmuş... Bence kripto hayırcı... Demezler mi insana yanlış bir politika yüzünden on binlerce insan öldü. Milyonlarcası evlerinden, yerlerinden yurtlarından oldu. Milyonlarcası mülteci durumuna düştü. Sayısız vatan evladı şehit oldu. Şimdi utanmadan bir kez daha size güvenmemizi mi istiyorsunuz bu feci yanlışınıza rağmen...Hayır ulan. Hayırrrr.
Bir başbakan yardımcısı böyle konuşursa bu evete hizmet midir yoksa hayıra mı?
Mesela Ak Parti Manisa il başkanı Özcan Erdem -Söylediklerinden sonra istifa etse bile- "Referandumda yüzde 50’yi geçemezsek ve başarısız olursak iç savaşa hazırlanın" diyerek evete mi hizmet etmiştir yoksa hayıra mı? O da bir kripto hayırcı.
Mesela Şevki Yılmaz...’ 16 Nisandan zaferle çıkılacağına dair hadis var ’ Diyerek hadis uydururken ( Ki o hadisi de hiç dile getirmiyor. Peygamberimiz hâşa bu konuda neler demiş? Yok...Sadece ’hadis var’ diyor. )bu yaptığının evete hizmet olduğunu söylemek mümkün müdür?
Ancak bu kripto hayırcılardan çok daha fazladır kripto evetçiler. Şimdi de tek tek onlardan birkaçını tanıyalım.
Mesela sizce bu ülkenin insanının ’ “Sandıktan evet çıkarsa da kimse heveslenmesin. Yine Samsundan başlar, sizi İzmir’e kadar kovalar, denize dökeriz. Sizi de yedi göbek sülalenizi de İzmir’den denize dökeriz” Diyen Hüsnü Bozkurt adlı CHP Milletvekiline ’ Hastir lan. Madem sen böyle diyorsun o halde ben de evet diyorum. Haydi beni denize dök de nasıl bir delikanlı olduğunu/ olduğunuzu görelim’ Diye tepki göstermemesi mümkün müdür sizce?
Yani işte bu vatandaş aslında sözde hayır için çalışan kripto bir evetçidir.
Mesela 15 Temmuzun Kontrollü bir Darbe olduğunu bildiği halde (!) 7 Ağustosta Cumhurbaşkanı ile Yenikapı’da aynı kürsüyü paylaşmış, onunla oturup çay içmiş olan CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğluna ’ 15 Temmuzun kontrollü bir darbe olduğunu bile bile nasıl oldu da Yenikapı mitingine katıldın? Darbeyi kendileri planlayanlarla aynı havayı niçin teneffüs ettin?’ Diye soran olmaz mı? ’ Asıl darbe 20 Temmuzda Ohalin ilan edilmesiyle olduysa 7 Ağustosta Yenikapı’da işin neydi’ Diye soran olmaz mı? Yani onun ’Hayır’ının da aslında evet anlamına geldiğini düşünmez mi bu vatandaş?
Pkk nın bir numaralı ismi Cemil Bayık bakın neler diyor:
’Referanduma karşı durun. Yani Eveti kabul etmeyin. Hayır deyin. Yani Hayır deyin. Kürt halkı Cizre, Şırnak, Sur, Nusaybin, Yüksekova ve İdil’de yaşananlardan sonra evet diyemez.Yani evet diyemez.Şimdi Mit ile Akp ve Mit/ Akp ile ilişkili bazı ŞEREFSİZ Kürtler yeni oyun peşindeler.Amaçlarına ulaşmak için ’ Biz referandumu boykot edeceğiz’ Diyorlar.Yani ne evet ne hayır diyeceğiz diyorlar’
Peki bu herif bilmiyor mu kendilerine ’Şerefsiz’ Diyen bir şerefsizin sözlerinin tamamen aksi tesir yapacağını? Yani Kürtlerin evet oylarını patlatacağını? Demek ki o da kripto evetçi.
Hani yine sayın Kılıçdaroğlu ’ Avrupa’nın hayırının aslında evet manasına geldiğini söylemişti ya. Bu durumda kendi hayırı ne manaya geliyor?)))) Bu arada belirtelim: Aslında Avrupa da kripto evetçi.
Ancak çok uzaklara değil biraz da kendi sitemize dönelim. Burada da birkaç kripto evetçi var ama ben sadece birini, en etkili olanını tanıtacağım size.
Bu sitede bir yazar... İbrahim Marcus Jönck adıyla yazılar yazan bir vatandaş...( Aslında Türk vatandaşı olduğunu da hiç sanmıyorum ) Asıl adı H. Hüseyin Arslanmış Benim nazarımda ne H. Hüseyin ne de İbrahim. Ona en yakışan isim Abraham... İşte bu Abrahamcık da kripto bir evetçi.
Şimdi denilebilir ki ’ Yahu adam daha dün yazdığı ’ Sınırsız bir güce ve diktatörlüğe karşı hayır demeliyiz’ başlıklı yazısını ’Hayır! Hayır! Hayır! Yüzbin defa hayır! Yüzmilyon defa hayır!’ Cümlesiyle noktalamış. Nasıl olur da kripto evetçi olabilir?
Hemen açıklayayım.
Bu ülkede yaklaşık olarak hiç kimsenin ’ Ali de ( Hz. Ali yani)nihayetinde Bekir gibi, Ömer gibi, Osman gibi İslam adına kılıç sallayan bir katildi’ diyen birine...Tansu Çiller’e orospu diyen, Alparslan Türkeş’e, Demirel’e, Özal’a, Erbakan’a, Ecevit’e , Recep Tayyip Erdoğan’a ağza alınmayacak hakaret ve küfürler eden birine ve onun ’Hayır! Hayır! Hayır! Yüzbin defa hayır! Yüzmilyon defa hayır!’ ünlemelerine itibar etmeyeceğini bilir. Bu millet o kadar da kör olamaz değil mi? Yani bizim Abrahamcık bu milletin ’ Hastir lan it. Senin demenle mi hayır diyeceğim?’ Diye tepki göstereceğini bilmiyor mu? Mümkün mü bu?
’Ben bir kafirim ve bundan gurur duyuyorum.’ diyen birine ’ Helal sana kardeş. Sonuna kadar yanındayım’ Der mi bu millet? Üç beş çapulcu dışında demez. Kesinlikle demez. Onun olduğu yerden necasetten kaçar gibi kaçar üzerine sıçramasın diye...Bunları bilmiyor mu Abrahamcık?
Bal gibi biliyor. O kadar salak değil ya bu herif? Bal gibi bildiği için zaten böyle yazıyor. Millet ’ Ulan madem sen hayır diyorsun o halde ben de evet diyorum’ desin diye canla başla çalışıyor.
Kripto evetçinin önde gideni yani.
Yani efendim aslında sandıktan hayır çıkması değerli gazetecinin zannettiği gibi hiç de kesin değil. Bu kripto evetçileri hiç hesaba katmamış değerli gazeteci.
*********************************
Abrahamcık !
16 Nisan Gecesi sandıktan ya evet çıkacak ya da hayır. Hangisi çıkarsa çıksın o karar bu milletin iradesi olacak ve ’Başımız gözümüz üzerine’ diyeceğiz. Ama emin ol eğer evet çıkarsa Recep Tayyip Erdoğan’ın yerinde olsam sana bir madalya takardım üstün hizmetlerinden dolayı ))))))))))
Hüsnüüüü sana diyeyim.
Samsun’da yoksunuz. Amasya’da yoksunuz. Erzurum’da yoksunuz. Sivas’ta yoksunuz. Afyon’da yoksunuz. Sakarya’da yoksunuz. Yani çok zor iş be koçum. Taa Samsun’dan yola çıkacaksın da, Amasya, Erzurum, Sivas, Afyon, Sakarya derken İzmir’e geleceksin de...Uzun iş. Daha Samsun’da Karadenize dökülmeyesin. Aman dikkat. Malum zaman kötü. Ama zaten böyle bir niyetin olmadığını, milleti gaza getirip evet oylarını patlatmak için çalıştığını biliyorum ben. Yemedim numaranı )))))))
Son olarak da sitemizin sayın yöneticisine bir çift söz söyleyeyim.
Bu yazım eğer silinirse ayıp etmiş olmazsınız. Bunu anlayışla karşılarım. Zira bu sitede herkes siteye üye olmadan önce site kurallarını kabul ediyor. Kurallar da ’Sitede siyasi yazılamaz’ Diyor.
Bu yazı siyasi bir yazı mı? Evet. Başından sonuna kadar siyasi bir yazı. O bakımdan silinmesi gayet doğaldır. Ancak. Bu yazı silinir de linkini vereceğim şu yazı sitede durursa işte o zaman çok büyük bir ayıp işlemiş olursunuz.
www.edebiyatdefteri.com/163538-sinirsiz-bir-guce-ve-diktatorluge-karsi-hayir-demeliyiz/
Hele hele de aylardır sitede duran şu yazıyı: www.edebiyatdefteri.com/159789-dinci-fasizm-ve-adana-katliami/
Sitede tuttuğunuz halde benim yazımı silerseniz çok çok daha ayıp etmiş olursunuz.
YORUMLAR
Değerli hocam, önceki bir yazınızdaki Evet'leri sayıp kahredene ne diyeceksiniz şimdi...:)))
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Bahsi geçen arkadaş şayet beni engellememiş olsaydı diyecek bir şeylerim olurdu elbette ama engellediği için artık bir şey diyemiyorum)))))
Sadece kendi kendime ''Demokratik düşünce özgürlüğü meğer böyle bir şeymiş. Düşüncelerine ters bir durum olunca bas engeli'' )))))))))))
Selam ve sevgilerimle
Forumlarda, toplu mesajlarda ve çeşitli yerlerde gözden kaçan paylaşımları yani site kuralına aykırı durumları tarafımıza bildirin diye bas bas bağırdığımızı biliyorum.
Şöyle düşünün; Çok genel bir tabir olacak. Bir yerde biri adam öldürüyor ve bundan devletin ve hukuğun haberi olmuyor. Gözden kaçıyor. Ve sonra bunu gören kişi nasıl olsa birileri adam öldürüyor ve devlet bunu görmüyor deyip adam öldürürse suç kimin olur?
a) Suçu görüp bildirmeyende mi?
b) Suçu görüp bildirmediği halde suç işleyende mi?
c) Bu nasıl devlet. Başkası yapınca görmüyor. Ama biz yapınca hemen görüyor diyen kişi de mi?
d) Amaan banane deyip yoluna devam edende mi?
e) Devletin herşeyden haberi olması lazım. Görmüyorsa devlet suçludur mu?
sami biberoğulları
Yukarıdaki yazıda linkini verdiğim iki yazıdan birincisi daha yeni. Onu gözden kaçırmış olabilirsiniz ve evet doğrudur ben daha yeni olan bu yazıyı şikayet etmedim. Ancak linkini verdiğim ve aylardır sitede durduğunu söylediğim yazıyı yönetime şikayet ettim. Ne bana yazının niçin kaldırılmadığına dair bir cevap verildi ne de yazı kaldırıldı.
Yani en azından ben bu konuda yukarıdaki soruların muhatabı değilim.
Ya da bir başka soruyla izah edeyim.
Suç görülmüş ve bildirilmişse, Amaaan bana ne denmemişse, Suç görülüp bildirildiğinde bir geri dönüş olmamışsa, Başkası yapınca görmüyor, biz yapınca görüyor deme hakkı doğmaz mı?
Elbette devletin her şeyi görmesi mümkün değil. Ama burası devlet de değil. Mesela bu gün, şu cevabı yazdığım saat ve dakika itibariyle sitede yayınlanan toplam yazı sayısı 16. Seçki işlerine sadece bir kişi bile bakmış olsa hepsini okuması en fazla bir saatini alır ki zaten yazıların tamamını okumaya bile gerek yok. Daha ilk paragraflarda yazarın niyetinin ne olduğu belli olur.
Yani bir günde taş çatladı 30 yazının asıldığı bir sitede '' Gözümüzden kaçtı'' Diye mazeret pek de geçerli bir mazeret olmuyor maalesef.
Mesela devlet örneğini vermişsin. Devlet gayet mütevazi, kendi halinde insanların yaşadığı bir ev olarak bildiği bir hanede bomba imal edildiğini göremeyebilir. Ancak sitedeki durum böyle değil. Birileri gizli saklı bir iş yapmıyor. Her şey açık ve aleni bir şekilde ortadayken '' ben göremedim'' Demek kabul edilebilir bir yaklaşım değil.
Öte taraftan siz silinmesi gereken yazıları site sakinlerinin şikayetine göre yapacak olursanız bunun da altından kalkamazsınız. Çünkü vatandaşın biri çıkar kediler üzerine bir yazı yazar, bir başkası da '' Sitede kedi görmek istemiyoruz'' Diye şikayet eder. O zaman da saçmasapan şikayetlerin önüne asla geçemezsiniz. İşler daha Arap saçına döner.
Bu durumda bence yapacağınız iş seçki kuruluna sağlam ve güvenilir bir iki arkadaş seçmek ve site kurallarını ihlal edenlerin yazılarını silip atmak olmalı. ( Ben de dahil elbette ) Kural ihlalini birden fazla tekrarlaması durumunda da '' Haydi güle '' Deyip postalanmalı.
Ve anlayamadığım bir hususu dile getirerek noktalıyorum:
Bu sitede tanıdığım bir bayan şairle birlikte bir başka bayan şaire yüklenmiştik. Haksızdık aslında. Benim yazım silindi ve uyarıldım ama diğer bayan arkadaş banlandı. On beş gün hiç bir şekilde siteye giremedi. Buna karşılık senin de bildiğin bir kişi yanlış bilmiyorsam on sefer isim değiştirerek siteye girebildi.( Şu anda hâla sitede ) Bu nasıl oluyor? Tamamen engelleyebilmek mümkün değil mi?
Selam ve sevgilerimle.
ANSIZIN
Ip adresi değişen birini tespit etmek mümkün değil. Ip adresi değiştirmek için modemi kapatıp açmak yeterli. Olay bu kadar basit. Bunun tespiti yalnızca Turk Telekom Tespit eder o da mahkeme kararıyla. Size bu konu da rahatsızlık vereni dava açın ve açarsanız konu ile ilgili ip kayıtlarını mahkemeye sunarız demiş olduğumuzu hatırlıyorum. Gördüklerimizi anında siliyoruz zaten. Bunu az çok biliyorsunuz. Bu konu da bu kadar rahatsız edilen bir durumda teşekkür etmeniz gerekirken hatta bu duruma engel olmaya çalışırken bize bile hakaret edildi. ( Bilinsin istedim ) Diğer yandan tarafımıza hakaret edenlere zaten biz gerekli davaları açıyoruz/açttık ve kazandık. Ama başkasına hakaret edenlere öyle bir hakkımız yok. Keşke burada bahsi edilen konu için harcanan zamanda iki dakika o kişi içinde harcansada sizde rahatlasınız bizde. Sonuçta suçlu gerçek manada cezasını çekse. Yönetim olarak bizde bunlarla uğraşmasak. Ama sanırım Nasrettin hocanın dediği gibi hırsızın hiç mi suçu yok.
Diğer yandan günde 500 bin ziyaretçi, 4000 den fazla şikayet ve talep. Bazen bazılarının çözümü günleri alabilen durumlarda oluyor. Bazıları da kişisel kaprislerle uğraşmalı sorunlar. Şimdi size soruyorum bunlar nasıl çözülecek? Ve ne kadar zaman alacak. Her ay çeşitli kişilerin mahkeme durumları ve mahkemelerin hazırladığı dosyaların irtibatı için gerekli bilgilerle kaybedilen zaman. Bunların telafisi nasıl olacak? Yardımcı birini alın diyebilirsiniz. Site de bazen yardımcıların bile bilmemesi gereken özel konuları nasıl olurda başkasına güvenerek paylaşabiliriz. Elimizden geldiğince yapılan durumları en aza indirgemeye çalışıyoruz. %100 mükemmeliz diye bir iddaamız yok. Ama gel gelelim hata yapanı tenkit etme. O kişinin hata yapmasını engellemek yerine. O kadar iş yüküne rağmen üstümüze daha fazla yük koymaya çalışmanın neresi doğru? Başkaları yapıyor bende yapayım demek yerine başkaları ne kadar yaparsa yapsın. Ben yapmayacağım demek gerekmez mi? Başkaları yaptığında bende yaparım demek kurtuluş cümlesi mi oluyor? Kullanıcı adı değişikliği yükünü üzerimizden alalım diye sistem yaptık. Adam zırt pırt kullanıcı adı değiştiriyor. Mecburen panele bağladık yine. Yorumları silme butonu koyduk. Yorumu silinen bize yazıyor neden yorumum silindi siz adil değilsiniz diye.
Gözden mi kaçtı? Cevap mı alamadınız? Tekrar yazın. Yine mi alamadınız tekrar yazın. Yani bir mesaja yanıt verilmiyorsa ya unutulmuştur. Ya da başka bir şey vardır. Bunu da sorgulayın. Site de tek uğraşınılan sorun bu değil ki? Bazen yöneticinin işi gücü yok sadece bir mesele ile ilgilenildiğini düşünmemek gerekir. Eğer bir yazı silinmeyecekse de ona da cevap verilir. Şu sebeplerden ötürü diye.
Aslında sizinle yapılan şu tartışma gibi görülen şeyler bazı üyelerinde kafalarında olan ve bizlerin nelerle uğraştıklarını bilsinler istediğimiz konular. Bir nebzede olsa bir dış ses durumu oluyor :)
Saygılar
Site kurallari kaideleri cok onemli.
Sayin hocam bu sitede sadece 2 link vermissiniz ben henuz bu siteye 2 ay kadar once uye oldum lakin, evet hayir ile ilgili nereden bakarsniz yuzlerce siir ve yazi gordum. Bir edebiyat platformu olarak makale icerikli yazilarinda burada yayinlanabilmesi bu duruma mahal veriyor. Herkesin kendi gorusunu acikca soylemesinin bence bir sakincasi yok. Lakin şunuda unutmamak gerekiyor bizim evet veya hayir gorusunde olmamiz karsi tarafi kotulemek camur atmak o tarafa hakaret etmek rencide edici sozler kullanmak ta olmaz.
Iste burada iyi bir makale yazari olmak devreye giriyor. Hic toza camura bulasmadan anlatacagini anlaymak ve kimsenin buna itiraz edememesi itiraz edenin de sacmalamasina sebebiyet vermek. Yazinizda bunu goruyorum ki bu yazi bir makale olarak site kurallarini ihlal etmeyecegi kanaatindeyim.
Bu evet hayır muhabbetide artik iyice baydı. Bir an once bitsede kurtulsak.
Yazi guzeldi bu tur yazilardan sıkıcı gelir bana ama okurken yormadi tebrikler.
Kaleminiz daim olsun
sami biberoğulları
Senin de belirttiğin gibi bu evet-hayır muhabbeti baydı. Ben bu siteye girdiğimde genelde anı ve mizah yazıları ile arada tarihi makaleler yazıyordum. Ancak gelip damarıma damarıma bastılar ve sonunda ben de şirazeden çıktım.
İstemiyorum bu tür siyasi yazılar yazmak lakin bazen mecbur kalıyorum. Cevap hakkı doğuyor. Susmak bazılarını daha da cesur ve saldırgan hale getiriyor.
Yani 16 Nisan gelip geçtikten sonra da bu muhabbet bitmeyecek maalesef. Zaferin sarhoşluğu, yenilginin sebepleri vesaire derken daha çoook konuşacağız bu konuları
Selam ve sevgilerimle.
bir şeyi merak ediyorum
demokraaasi var ya hani savunuluyor falan
iktidar çalışıyor ki istediği sonuç çıksın cayır cayır reklam kısa kısa filmler her yerde panolarda aklına ne gelirse,fotbol pirogramlarında dahi yeralıyor hasılı her tarafta cumhurbaşkanı başdanışmanlarının hazırladığı anayasa maddelerinin reklamı var.
peki
madem adalet var demokraasi var neden hayır çalışması yapanlar engelleniyor imkanları kısıtlanıyor pankartları indiriliyor.
Adalet herkesin için varsa adalettir aksi dayatma değil midir?
Eşit şartlarda olmayan bir yarışa nasıl bakmak lazım?
Adalet kadın isminden ibaret ise referanduma gitmenin manası yok çıkarsınlar bir khk olsun bitsin.Hiç olmazsa bütçeden çıkan o para halka hizmet için harcanır israf edilmez.Ben israf olarak görüyorum.
Ankarada her yer büyük büyük panolarda reklam var yazık günah.
sonuç ne olursa olsun ardı tufan.
Filiz Şahin. tarafından 4/5/2017 11:13:19 AM zamanında düzenlenmiştir.
Filiz Şahin.
- Ne diyor bu adam yahu; Sizi kurtaracağım diyor... Ne istiyorsa verin, Hilafeti dahi isterse verin. Neyi bekliyorsunuz? Ankara'nın düşmesini mi bekliyorsunuz?
Bunun üzerine o sıralarda sadece bir sivil olan Mustafa Kemal Paşa'ya Başkumandanlık verilmiştir.
Cumhuriyet'in ilânından sonra 1930 yılı Eylül'ünde Serbest Fırka Lideri Fethi Okyar tarafından ömür boyu sürecek Cumhurbaşkanlığı teklif edilir. Zamanın gazetelerinde bu teklif yayınlanmıştır.
Ünlü İzmit konuşmasında 2 İstanbul gazetecisi Cumhuriyet Başyazarı Yunus Nadi ve Milliyet Başyazarı Mahmut Soydan tarafından Atatürk'e bu durum karşısında ne düşündüğü sorulur.
Bu soruya Atatürk'ün verdiği cevap çok ibretlik bir durumu ortaya koyar:
-Bana öteden beri bu ve buna benzer tekliflerde bulunanlar çok olmuştur. Siz ve halk efkârı bilmelisiniz ki bu yoldaki teklifler de hoşuma gitmemiştir. Ve gitmez.
Benim gayem Türkiye'de Yeni Türkiye Cumhuriyetinde millet hakimiyetini takviye etmek ve ebedileştirmektir. Dediğiniz gibi bir teklifi benim idealimi cidden rencide eden bir manada telakki ederim. Bu noktada şu veya bu tefsirlere giden sözlerin manasını, beni iyi tanımış olan Türk milleti benden daha iyi takdir eder.
Filiz Şahin.
Benim alacağım bu yeni vaziyeti muhtelif tarz ve manalarda sui tefsir etmek Türk milletinin efkarını teşviş edecek tarzda izaha kalkışmak hiç de makul ve mantıki değildir.
Amerika sistemini memleketimizde tatbik etmeyi hiç hatırıma getirmedim. Sistemsiz ve kanunsuz tarzda reisi cumhurlukla, başvekaleti birleştirmeyi asla düşünmedim. Ve düşünecek adam olmadığım bütün milletçe malumdur zannederim.
Bugünkü şerait içinde bir hükümetin millet ve memleket menfaati için takviyesi ile masruf herhangi sözümü bin türlü malayanilerle istismar etmeye kalkışmak isteyenler, çok bedbaht adamlardır. Akşam Gazetesi başmuharririne söylediğim sözler, benim ağzımdan çıkmış ve icabında daima tekrar olunacak sözlerdir”.
Filiz Şahin.
önce seni cezalandırsınlar :-)))))
sami biberoğulları
Herkes baktığı yerden gördükleriyle hüküm veriyor.
Mesela benim gittiğim bir şiir etkinlinliklerindeki genel havaya baktığınızda sandıktan kesin hayır çıkacak. Ama olaya Sandıklı Belediye başkanı olan öğrencimin çabaları açısından baktığınızda evet çıkacak sandıktan
Bu propaganda çalışmaları için de böyle. Ben Kadıköy'e iniyorum bakıyorum CHP si HDP si rahat rahat halay çekip propagandalarını yapıyorlar. Her yer hayır afiş ve pankartlarıyla dolu. Sen Ankara'nın hangi semtindeysen artık bakıyorsun muhalefetin sesi çıkmıyor. Hatta engellendiğini görüyorsun
Sana bir şey diyim mi? O pankartlar da, afişler de, broşürler de , bangır bangır hoparlörler de hava civa. Ses, gürültü ve çevre kirliliğinden başka bir şey değil.
Meydanlara da fazla kanmamak lazım. Cumhurbaşkanı Diyarbakıra gidiyor, meydanlar tıklım tıklım. HDP gidiyor, aynı meydan yine tıklım tıklım. Hatta bir zamanlar Bahçeli gitmişti yine tıklım tıklımdı.
Millet son sözünü sandıkta söylüyor ve işte o son sözün ne olacağı asla belli değil. İki kıytırık afişe bakarak hiç kimse oyununun rengini değiştirmez. Mesela senin oturduğun binayı komple ''Evet'' pankart ve afişleriyle donatsalar oyun Hayırdan evete döner mi? Hiç sanmam ))))))
Benim yümden site kurallarını ihlal etme.
Bir siteye bir deli yeter )))))
Selam ve sevgilerimle.
Filiz Şahin.
bu arada toplumsal pragmatizmin sana selamı var.
ayet göstermesen inanmam evete dair ayet göster. herkes hadis üretiyor beni hadis kesmez ayet isteyyorum.
yönetimin mesajı tanıdık geldi mi sana da. bir an senin mesajını okuyorum sandım
hocam,
evetciler aslinda hayir icin calisiyorsa, hayircilarda evet icin calisiyorsa niye referandum yapiyoruz ki?
bence en iyisi biz bu referandumu iptal edelim, daha fazla vatandasin kafasi allak bullak edilmesin :-)
abdullah
sami biberoğulları
Öğretmenim diye her sorunun cevabını bilecek halim yok ya. İşte bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum)))))))))))))))
Ama işin şakası bir yana en koyu evetçi olan abim bile '' Keşke bu işe hiç kalkılmasaydı. Sandıktan ne çıkarsa çıksın halkın önemli bir kesimi bundan mutsuz olacak'' Diyorsa ve biz ya kendimiz mutsuz olacak ya da başkalarının mutsuzluğundan keyif alacak duruma düşeceksek olmaz olsun böyle bir seçim.
Referandumdan çıkan sonuç ( kazanan taraf için , Evet ya da hayır farketmez) %70 den aşağı olursa işte bu ülke için felaket olur
Selam ve sevgilerimle.
Hocam yine cam gibi şeffaf bir yazı okudum kaleminizden
Gerçekten de, sosyal medyada her gün evet evet evet ya da hayır hayır hayır diye haykıranların
Durmaksızın bunu her gün yapanların en azından bir bölümü kriptodur
Onu baştan beri bende Face kanalıyla paylaşıyorum
Ve sanırım asıl facia burada
Perde arkasında cia arayanların bu tip facia teşkil eden yaklaşımlara dikkat etmesi lazım bence
Yoksa
Arzu eden evet isteyen hayır desin saygı duyarım
Yeter ki, şuurlu ve hoşgörülü olalım
Bu iki hususiyete sahip olmayanlara ise sormak isterim naçizane
Demokrasiyi salt, sandık mı sandık?
Elbette sandık nihai noktada temel bir unsur
Ancak idrak ve his düzleminde sergilediğimiz duruşta önem arz eder kanımca
Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Saygı ve selamlarımla...
levent taner tarafından 4/5/2017 9:19:41 AM zamanında düzenlenmiştir.
levent taner tarafından 4/6/2017 8:00:10 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Demokrasi ille de sandık mı?
Bu soruya hayır cevabı verelim bir an. O zaman bir başka soruyla muhatap oluyoruz.
Sandık değilse ne peki?
Hımmm şöyle olabilir mi?
Roma Uygarlığında halk ( halk dediğime bakmayın asiller sınıfı yani) bir konuda oylama yapacaklarında bir havuzun içine kiremit parçalarını atarlarmış. Sayılan bu kiremit parçaları asil sayısının yarısından fazla ise evet, az ise hayır anlamına gelirmiş.
İşte bunu biz senelerce doğrudan demokrasi olarak anlattık. Sandığı kaldırıp doğrudan demokrasiye geçebiliriz )))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Sayın hocam senin yazında yanlı bir taraf yok. Tıpkı onceki referandum yazıların gibi ortaya konustun. Ha siyaset mi siyaset. Ama birilerinin yaptıgı gibi çamur siyaset degil. Söz konusu linkleri Habib Beye gönderdin mi. Haberi olsa silerdi bunları. Biliyorsun bu konuda gayet hassas. Markus antonyusa gelince onun yazılarını ciddiye alıp okuyor musun allasen ya...
Sevgiler saygılar hocam.
sami biberoğulları
Söz konusu linklerin birincisini yani yeni olanı göndermedim ama ikincisini göndermiştim. Benim dışımda başka arkadaşların gönderdiklerini de zannediyorum zira şikayet ettiklerini söyleyen bazı arkadaşlar vardı.
Markus Antonyus'a bile kurban olasıca Abraham Efendinin yazılarını ciddiye alıyorum. Çok ciddi arkadaşlarımın onun yazdıklarına pirim verdiğini görmenin şaşkınlığı sebebiyle ciddiye alıyorum.
Selam ve sevgilerimle.
Aynur Engindeniz
Bu millet bu kadar saf mı Sami hocam, evetçi yada hayırcı kriptoların söylemleriyle oyunun rengini değiştirecek kadar..
Sevgiler selamlar
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle
Kıymetli hocam Her halde yani, bu yazı silinmeyecek de hangi yazı silenecek?’’ sizde Mestan ile Boncuğun aşkını konu alan yazı yazın silinmesin o kadar basit. Hayret bir şey ya! )))))))))))))))))))))))
Bu yazınız büyük ihtimalle silineceği için uzun yorum yazmıyorum en azından emeğim boşa gitmesin))) hoş yazsam da bir şey değişmeyecek nihayetinde ahlaksızca Mustafa Kemal Atatürk’ü siyasete alet edenlerin yazıları da, Peygamber efendimize ve Müslümanlara hakaret edip aşağılayanların yazıları da silinmiyor ve öylece kalıyor! Pornografik yazılar zaten kalıyor öyle ki, silinmesi bir tarafa yorum patlaması yaşanıyor. Sizde kalmış bu yazım silinirse kızmam falan diyorsunuz lütfen yani)))))))))))))))
Saygı sevgilerimle.
sami biberoğulları
Habib'e de yazdım.
Bu gün mesela sitede 16 yazı var. On altısını birden okumak en fazla bir saatini alır insanın. Seçkide sadece iki kişi olsa herhangi bir yazının gözden kaçması diye bir şey kesinlikle söz konusu olamaz.
Şimdi...
Eğer bir seçki Kurulu varsa bu kurul ne iş yapar?
Seçki Kurulu diye bir şey yoksa güne gelen yazıları kim, hangi kıstaslara göre seçer?
Yazımın silinmesi olayına gelince. Sen henüz hamfendi olduğun için anlayamazsın)))))) Onu ancak benim gibi kaşarlar anlar))))))
Yani dert değil))))))
Selam ve sevgilerimle.