- 1212 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Önce Bir Selam Verdim Geceye
Dün gece seni düşünürken pencerenin kenarında, bir pezevengin böğürtüleri duyuldu çok uzaklardan
Usuldan usula yanındaki fahişelerin cırtlak sesleri geliyordu, leş kokulu parfümleri ile beraber
Oturduğum yerden tiksindim hayatımdan ve elimde ki bardağı var gücümle yere fırlattığım da kendime geldim
Üşümüş ellerimi kirli sakallarıma götürüp biraz ovduktan sonra, gözüm karşı komşunun penceresinde ki kadına takıldı
O an bir kez daha kendimden utandım ve içeriye hızla girip çok zamandır elime almadığım tabancama uzun uzun baktım, yavaşça sırtımın o çok ağrıyan yerine sokup evden çıktım.
Saatler geceye merhaba demek üzereydi ve havanın buza kestiği zamanlardı, cebimde iki paket sigara ve elimde bir pet şişe su ile.
Oturdum buz gibi havada buz gibi kayalıklara ve deniz tüm marifetini kullanarak benim geldiğime sevinmişçesine, dalgalarıyla kayalıkları dövüyordu
Önce bir selam verdim geceye, dostum olan denize, balıklara ve sessizliğe
Sonra saydım sövdüm gelmişine ve geçmişine, ağzıma ne geldiyse hiç utanmadan savurdum kendime, kendi kendimle baş başayken.
Hayatımı zindana çeviren, geçen yıllarımın her anında sanki vücudumun bir parçasıymış gibi beynimin bir yerinde olan vicdan azabına
Küfürlerim havada uçuşuyordu ve biliyorum da, ilk kez kendime bu kadar sayıp sövüyordum.
Bir ben duyuyordum, bir gece ve birde acılarımın tümüne şahit olan yalnızlığımla dostum
Tam bir paket sigaram bitmişti ki, kör kütük sarhoş bir adam yaklaştı yanıma
Yalan yok, önce biraz korktum kendimden ve o anki sinirimden
Olur ya; kendime o kadar sayıp sövmüşken, bir de o bana kötü bir söz söylerse
İşte o an belimde ki soğuk, bir o kadar da acımasız demir parçasıyla onu öldürebilirdim ve o zaman sadece kendimin değil, tüm insanlığın katili olurdum.
Selam verdi önce ve neredeyse düşecekti o dostumun soğuk kollarına, zor bela yakaladım onu düşmekten
Oturdu yanıma ve pis kokan nefesiyle bir dal sigara istedi
Sigarasını öyle bir efkarla içti ki o an, sanırsın dünyanın yükünü sırtına yüklemişte onun acısını yaşıyor.
Ve bana dönüp "Sen delimisin be kardeşim, bu soğukta böyle tek başına oturuyorsun"
O an ne diyeceğimi şaşırdım ve sadece "Canım sıkılıyor" diyebildim.
Uzun bir süre oturduk hiç konuşmadan, onun o pis kokulu nefesi ve sesiyle irkildim "İçermisin"
Yok diye bildim sadece.
Sonra aklıma seninle o sahil kasabasında oturduğumuz deniz kenarında ki bank geldi, geceye ayrı güzellik katan karşı kıyıdaki ışıkların gözlerinde ki parlayışları
Ve ilk içkiyi dudaklarından tadışımı, oysa ben hiç içmezdim
Sende bilirsin
Düşündükçe düşündüm ve küfürlerimi bu sefer içimden ettim, dostum ve yanımda ki ayyaş duymadan.
İkinci paketimde ki son sigaralardan önce ona bir dal uzattım, sonrada son sigarayı ben yaktım.
Öyle bir üşümüşüm ki son anlarda fark ettim, göz yaşlarımın yanağıma değmeden dizime düşmelerinden
Kalktım, müsade isteyerek ayrıldım yanımda oturan ve nefesi kumburgaz çöplüğü gibi kokan adamdan
İşte böyle be güzelim
Bu gecenin karı; en müstehcen küfürler, buz gibi havada üşümüşlüğüm ve sensizliğimdi
Gece mi; onu sorma zaten, tüm karanlığıyla ve soğukluğuyla kızgındı sitemkarlara...
YORUMLAR
Yazınızı okurken aklıma İsa as bir olayı geldi izninizle paylaşmak isterim
Bir gün İsa as ile havarileri patika bir yolda ilerlerken yol üstünde bir köpek leşinin yattığını görürler.
Hayvanın ne zaman öldüğünü bilmemekle beraber çok kötü koktuğu aşikardı.
Havariler burunlarını tutup köpek leşinden alel acele uzaklaşmaya çalışırken İsa as durup biraz köpek leşine bakarak tebessüm etmişti.
Bu tebessümü gören havariler meraklanmışlardı İsa as mın yanına gelerek
Havariler: Efendim bu kötü kokulu köpek leşinemi tebessüm ettiniz?
Diye sorarlar
İsa as şöyle vevap verir
Evet bu hayvan ölüsü kötü kokuyor ama bakarmısınız dişlerine kadar beyaz ve güzelmiş dedikten sonra yola devam eder.
Bence siz o sarhoş adamın kötü kokan nefesini unutun ve sarhoş olmasına rağmen yanınıza gelirken verdiği güzel selamı hatırlayın.
Kötü olduğunu görüp düşündüğümüz şeylerin iyi yönlerine daha çok nazar edersek en umutsuz anda bile umulmadık bir yerden yanacak bir mum ışığının parıltısı yaşanılan zorlukların zekatı olabilir.
selçuk korkmaz tarafından 4/3/2017 12:29:24 AM zamanında düzenlenmiştir.