- 871 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR OLMAK GEREK
Son günlerde öyle bir duruma geldik ki, normal konuşmamızda dahi “EVET-HAYIR” demekten çekinir olduk. Kullandığımız o sözcüklerden siyasi anlam çıkartmaya çalışanlar var.
Birçoğumuz hatırlarız, televizyon kanallarının bu kadar fazla olmadığı zamanlarda “Erkan Yolaç’la EVET-HAYIR” adında popüler bir yarışma programı vardı.
Yarışmanın kuralı, sorulan sorulara kesinlikle o iki sihirli kelimeyi kullanmadan cevap verilecek, kafa emme-basma tulumba gibi sallanmayacak, sahneye gelirken Mehter Marşıyla gelinecek, geri dönerken İzmir Marşıyla gidilecek.
16 Nisan referandum öncesi tam da o yarışmayı yaşar olduk.
Günümüzde basın yayın ve iletişim o kadar ilerledi ki, herkes olup bitenlerden haberdar. Bir kişinin kendi fikrini kabullendirmek için bir başkasına baskı yapmasına gerek yok. Her şey ayan beyan ortada, herkes görüyor biliyor. Fakat öyle bir duruma geldik ki, baba oğluyla, kardeş kardeşiyle, yıllar yılı aynı partiye oy vermiş, aynı dava için mücadele etmiş dava arkadaşları birbirine düşmanca bakar olmuş. Tartışmalar küfür boyutuna ulaşmış, hatta kavga etmeye kadar dayanmış.
Referandumda her iki tarafa da oy verecek olanlar, bu devletin birliği ve bekası için, vatan için, bayrak için “EVET”ciler Evet, “HAYIR”cılar Hayır verilmesi gerektiğini savunuyor.
Eee öyleyse bu kavga, bu hırs niye(?)…
Her vatandaş, sağcısıyla solcusuyla, A partilisiyle B partilisiyle, futbol takımı tutar gibi parti tutarak, benim partim “EVET” diyor veya benim partim “HAYIR” diyor diye değil... Dün başka söyleyip bugün başka söyleyenlere kanmadan, elini vicdanına koyup, bu vatan için, bu bayrak için, bu toprağa kanlarını canlarını vermiş şehitler için, çocuklarımız, torunlarımız kısaca gelecek neslimiz için ellerini başının arasına alarak düşünmeli, vebali ve sorumluluğu çok büyük olan bu oylamanın sorumluluğunu taşıyarak sandığa gidip oy kullanmalıdır.
Bu milletin, Yüce Allah’ın yardımıyla en iyisine karar vereceğinden hiç kuşkum yok.
Hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Bu gemi batarsa “EVET”diyenler de, “HAYIR”diyenler de hep beraber batarız. Başka TÜRKİYE yok ve bizim gidebileceğimiz başka vatanımızda… Bizi kabul edecek bir başka ülke de yok.
Olsa da, canımız bedenimizdeyken bu ülkeyi bırakıp gitmeye niyetimiz yok…
Bir olalım, birlik olalım. Bizi birbirimizden ayrıştırmaya ve ötekileştirmeye çalışanlara da fırsat vermeyelim.
Gün birlik zamanı…
BİR OLMAK GEREK
Tüm dünya gözünü bize çevirir,
Gün birlik zamanı bir olmak gerek.
Güçsüz gördüğünü vurur devirir,
Gün birlik zamanı bir olmak gerek.
Kadın, erkek, çocuk ayırt etmezken,
Yıkılan ocakta duman tütmezken,
Komşu yuvasında rahat yatmazken,
Gün birlik zamanı bir olmak gerek.
Dinsizler bir olmuş kana doymuyor,
Kanunmuş kuralmış kimse uymuyor,
Atılan feryadı kulak duymuyor,
Gün birlik zamanı bir olmak gerek.
Çemberi daraltıp boğmak istiyor,
Ateş olup gökten yağmak istiyor,
Şer kucağımızda doğmak istiyor,
Gün birlik zamanı bir olmak gerek.
Biz bize düşürüp içten bölmeden,
Olan bize olup bizden ölmeden,
Bizi ağlatıp da kendi gülmeden,
Gün birlik zamanı bir olmak gerek.
Söyle Mahir söyle, dilin susmadan,
Dönen kara bulut fesat kusmadan,
Yüze çıkıp düşman haddi aşmadan,
Gün birlik zamanı bir olmak gerek.
Mahir Başpınar
YORUMLAR
Mahir Hocam, merhaba.. Gündeme dair nefis bir yazı kaleme almışsınız. Başka Türkiye yok, bayrağımız, vatanımız bir. İnşallah ülkemiz için en güzeli olur. Bakınız burada bile o sihirli sözcükleri kullanmadım.. Vatanımıza, milletimize hayırlı olsun demek bile inanınız çok tehlike arz ediyor, içinde hayır kelimesi geçtiği için... Düğünlerde bile neredeyse hayırlı olsun temennisinde bulunamayacağız... Nelerle uğraşır olduk...
Sağlıcakla..