- 621 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ve okul…
Editörlüğünü Matt Hern’in yaptığı “Hayatımızın Okulsuzlaştırılması “adlı kitapta şu satırlar dikkatimi çekti.Çünkü çok anlamlıydı bana ve bence…
-Okulsuzlaştırma,kelimenin kökenine dönülmesini talep eder.O zaman eğitim,zorunlu olan altı yaşından başlayıp lisenin veya üniversitenin sonunda bitmez;eğitim yaşama,büyüme,deneyim ve yansıtma temelinde devamlı olarak insanın yaşadığı çevreye karşılık verme ve onu işleme eylemidir.Bu tanım John Dewey’in okulda yapılanın “”dışında” yaparak öğrenme kavramını akla getirir.Burada,süreci nihai olarak öğretmen değil,çocuk yönlendirir.Bu arada üniversite diplomasının da hayatın yüzde 25 ’i olduğunu,yüzde 75 ’inin ise hayatın kendisi olduğunu da bilelim.)
Kısaca “öğrenci merkezli öğrenme” olayı sanırım tam da bu.
Peki,öğrenme olayı okula sığmaz ya da okulun sonunda bitmez ise,-ki öyledir-hayat boyu eğitim ya da öğrenme ilkesi kendiliğinden önce çıkmaktadır.
Bu durumda “Okul nedir?” diye sormak ve biraz da düşünmek gerekir.
Benim kendi tecrübelerime dayalı olarak,beğendiğim bazı okul tanımları aşağıya çıkarılmıştır.(Tabi bu kadarla sınırlı da değil…)
1-Okul,sosyal bir rahimdir.(Sahibini bilemediğim bir eğitimci olup,okula ikinci ‘anne karnı” anlamını yüklemesi hiç de fena değildir.)
2-Okul,hayata hazırlanış değil,hayatın kendisidir.(Bu konuda epeyce yazım oldu burada.)F.Cahtelain.
3-Okullar,demokrasinin kalesidir. Horace Mann,19.yüzyılda.
4-Okul,yarını içine alan bir dört duvardır. Lon Watters.(Geleceği de kapsar anlamında hiç de “yanlış” bir değerlendirme değildir.)
5-Okul hayatı bitince,hayat okulu başlar. Mümin Sekman.(Çok naif bir gönderme diye düşünmüşümdür hep bunu.)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.