- 352 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Küçücüktük Bilmiyorduk
Evet küçücüktük hiçbir şeyin farkında bile değildik.Çünkü hayat çocuk olan bize güzeldi. Yedi - sekiz yaşlarında ya vardım ya yoktum. 2006 yılının yaz ayı yine baba memleketi olan Konya`ya gitmiştik. Konya`yı İzmir`den daha çok severim. O zamanlar çok eğleniyorduk. Köyde saf kalpli iyi insanlar arasındaydım. Arkadaşlarla toplanıp harmana gittik. Bizim köyde parka harman derler bu arada erkeklerden en yaramaz olanı kuş vurmayı önermişti. O zaman sapan köylerde çok meşhurdu. Cinsiyet fark etmez hepsinin elinde sapan eksik olmazdı. Genellikle ağaçtan yaparlardı. Erkekler hep kötü amaç için kullanırlardı. Havanın sıcak olduğu birgün yine sırtımızda ter, elimizde sapanlarımızla kuş vurmaya gidiyorduk. Ne kadar acı ve canice bir cinayetti Allahım yaptığımız şeyler... Ama ben her zaman karşı gelmiştim. Dinlediler mi sanki... Küçücük parmak kadar serçeyi vurup pişirip yemeyi planlıyorlardı küçücük daha doğru mu yanlış mı olduğunu bilmeyen bir davranışla... Evet sonunda haşarı, yaramaz ve vicdansız bir erkek çocuğu vurdu. Evet yanılmış olamazdım onu vurmuşlardı aman Allahım gözlerime inanamıyordum. Zavallının canı çok acımıştı. İki sıcacık damla akmıştı ufacık yanağımdan... Üzülmüştüm, hıçkıra hıçkıra ağladığım o dakikalar beynimin bir köşesinden asla çıkmadı. O kadar kötüydü ki... O anda titremeye başlamıştım. Arkadaşlarım bana bakmışlardı; bir insan veyahutta onlar bir serçenin arkasından ağlayacak kadar duygusal olduğumu bilmiyorlardı. Çünkü ben onlara karşıda çok sert ve ciddiydim. Beni katı kalpli biliyorlardı ve hala şaşkınlıkları geçmemişti. Serçenin yanına koştum gözyaşlarımı silerek...`` Onu
pişirmeyeceksiniz değil mi? `` diye sordum. Onlar o kadar şaşkındılar ki cevap veremediler. Bende `` Onu gömeceğiz anladınız mı gömeceğiz!!! ``diye haykırdım. Ve anında küçük bir çukur açmaya başladım. Minik serçeyi gömdüm gözyaşlarımdan bir damla akıtarak... 01.11.2013 Konya/İzmir