- 512 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
ŞIPSEVDİ
Sonbaharın yaprakları dökmeye başladığı eylül ayının ortalarıydı. Yıllardır arkadaşlarıyla toplandığı çay bahçesine götürmüştü yalnızlığı onu... Masaya oturdu bir çay söyleyerek. Birkaç dakika sonra tanıdık bir dost sesi ile bir masaya davet aldı. Selamlaştı arkadaşının masasındakiler ile ve çayını alarak o tarafa geçti. Kısa bir muhabbet sonrası masada ki bir erkek kısa bir süzmeden sonra gözlerine derin derin bakarak "siz evli misiniz" dedi. Kadın "hayır oda nereden çıktı" dedi gülümseyerek.. ilk defa böyle damdan düşer gibi sorulan bir soru ile karşılaştı. "Epey hızlı biriymiş" dedi içinden. "parmağınızda ki yüzük" dedi erkek.. kadın ters çevirdi alyans gibi görünen yüzüğünü "taşı arkada kalmış" dedi gülümseyerek, erkeğin gözlerinin içi güldü. Kadın aniden etkilenmişti adamdan ama belli etmemeye çalışmıştı. Haftalar sonra tekrar karşılaştılar kadın baktı erkek bakmadı, ilgisizce etrafı seyrediyordu üzüldü kadın. Daha haftalar sonra tekrar karşılaştılar kadın dayanamadı gitti yanına, sıcak bir tonda "nasılsınız" dedi ve muhabbete daldılar. Erkek "siz kaç yaşındaydınız" dedi. Kadın "yolun yarısı" dedi erkek gülümseyerek "ben sizi küçük sanmıştım" dedi gözlerinin içi parlayarak...
Seviyor sevmiyor çiçekler bile bunu bilmiyor kendi gibi.. En güzel çiçekli örtülerini serdi kadın ve uzandı yatağına tek başına... takıldı gözleri tavana boş boş bakarak... hayallerinde olumsuz beklentiler avutuyordu yüreğini ve içinde sakladığı aşkını düşündü, tebessümlü dudakları tavanla konuştu adeta... "seni seviyorum" dedi sesli bir şekilde, ardından içinden gülerek "kimse bilmiyor ve kimsenin aklına da gelmiyor sevdiğimin sen olduğu, sen sevmesen de olur" dedi, kendi kendine gülümseyerek uykuya daldı, çiçek kokan çiçekli örtüler içinde kadın...
Bazen kendi kendine gizemli aşklar yaratır insan. Bazen yarattığına kendisi bile aşık olur. Şıpsevdilik bazen tatlı bir kaçamaktır kendine ihanet eder insan. İşte Nalanın hikayesi tam burada başlıyordu. Onun hikayesinde içilen bir kahvenin her türlüsünü tadacaksınız. Önce şekerli sonra orta şekerli ve en sonunda şekersiz bir kahve ile nalana veda ederek....
(Şimdilik benden bu kadar)