- 428 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
KİBİR
Kibir gerçekte var olmayan bir büyüklüğün varmış gibi olmasıdır. Etrafında bulunanları küçültüp onlar üzerinde
kendisini büyütmesidir. Dert ve tasadır, yok olmaya yüz tutmuş olanın var olabilme mücadelesinin yanlış yorumlanmasıdır.
William Shakespeare der ki; "Kibirli insanlar, başarıya sırtlarını dayadı mı öğle vakti üstüne bastığı gölgeyi
bile küçük görür". Kendisini büyüttükçe, büyük gördükçe gayrısı küçülüyor, küçük kalıyor. Alçak gönüllülüğü kavrayamadığından
tevazunun hakikatini bilmediğinden, çaydanlık gibi eğilmenin gerektiğini anlayamadığından kum tanesi olanın dağ gibi
olma hevesidir. Küçük görmenin üzerinde bina edilmiş bir büyüklüktür kibir. Kendisini o kadar büyütür ki ufak ve cılız beden
ezilir, iki büklüm olur.
Anne karnında dış dünyaya kapalı, kendi aleminde bir ceviz içi gibi kilitli ve gizemli hakikatin ayak sesleri ile
ruhuna üflenmiş o yavru doğduğu zaman bir gün ters hakikat etkisi yaratıp, kibirlenerek hakikate yüz çevirip kedisini
alaşağı edecek kibirlenerek üstünlük çabası kuracaktır. Ve tıpkı ceviz kabuğu gibi işe yaramayan yükü kendisi ile
beraber hep taşıyacaktır o.
Kur’an-ı Kerimde geçen bir ayette şöyle denir; "... Ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü sen ne yeri yarabilir,
ne de boyca dağlara erişebilirsin" İsra Suresi 37. Ayet. Kendi küçüklüğünün farkında değil insan. doğaya hükmünün
geçeceğini, geçebileceğini sanır. Kişi kendinden aşkın değildir, kendisini kendisi altında kibirlenerek ezmemelidir.
özgür olmayı hiçbir şeyin önünde eğilmemeye bağlar. Halbuki kişi yaratıcının hükmüne boyun eğip eğildiği zaman özgür
olur mütekebbir gibi büyüklük taslayarak değil.
Kişi ihtiyaç sahibidir, zayıftır bunaltıcı bir sıcak havada soğuk suyu bulamazsa hafakanlar geçirir ve hayattan soğur.
dağlar nispetince mal ve mülke sahip olsa da fakir ve zayıf olduğunun bilincinde olmalıdır. Hükmü ne rüzgara geçer ne de
bir ölçüye göre hareket eden hiçbir şeye. İhtiyaçları sürekli olduğundan bir kudrete sürekli muhtaç olduğunu farkında
olmalıdır.Öyle bir kuvvet ki hükmü hem rüzgara geçer hem de ölçüsünden şaşmadan hareket eden etmeyen her şeye.
Kendi kibrinin önünde eğilmemeli, kendisini bu dayanılmaz yükün altında ezmemeli. Şöyle bir söz vardır; köleler bile en
güçlü olanın kölesi olmak ister. kölesi olacağı Samd olmalı, hiçbir şeye ihtiyaç duymamalı her şey ona muhtaç olmalı.
Allah tek büyüktür ondan başka büyük yokturun farkında olmalı ve Samed olana yönelmeli. Bir futbol şampiyonasında büyükler
olur biri bir diğerinin nispetine göre değerlendirilerek büyük olur. Ama eğileceği, büyüklüğünü kabul edeceği varlığın bundan
olmayan bir varlık olması gerekir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.