Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
VaTaN25
VaTaN25
@vatan25

ŞİİİR DİLİ

19 Mart 2017 Pazar
Yorum

ŞİİİR DİLİ

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1125

Okunma

ŞİİİR DİLİ


Geçmişi eskilere dayanan şiir ulusal bir sanat türüdür.Ünlü İngiliz eleştirmen ve şairi T.S.Eliot şiiri tanımlarken bu noktaya dikkat çeker. “Şiir,en ulusal sanat dalıdır;çünkü bir ulusu başka uluslar gibi düşündürmek kolay olduğu gibi,ona başka uluslar gibi hissetmeyi öğretmek olanaklı değildir. (Aksan,2013:13)

Şiir mefhumu Batı dillerinde poeme (Fr.),poem (İng.) gibi sözcüklere karşılık gelir.Yunancada yapmak,uydurmak anlamındaki poieo köküne dayanır.Bu adlandırmaya eklenecek bir diğer husus ise Eski Yunan’da Homeros döneminde şiirle müziğin sıkı ilişkisidir.Şairler aynı zamanda şarkıcı niteliği taşırlar.

Uzun bir şiir geçmişine dayanan Arap edebiyatında da şiir önemli bir yer teşkil eder.Arapça olan ve tarihsel ve kültürel etkileşim sonrasında Türkçeye de geçen Arapça kökenli şiir sözcüğünün hissetmek,sezmek,sezerek bilmek kavramlarına dayanarak tanımlandığı önemli bir husustur.

Melih Cevdet Anday şiiri tanımlamaktan vazgeçmek gerektiğini söyler. “Tanım akıl işidir.Şiir ise akıl dışıdır” diyerek şiirin yelpazesini genişletir.

Şiir dilini edebiyat dili olarak düşünmek gerekmektedir.Çünkü şiirin oluşmasında katkı sunan söz sanatları ve mana edebiyatın diğer türleri olan roman,hikaye,tiyatro,mektup,günlük ve dahi pek çok diğer türde etkili olmaktadır.Şiir tüm canlılığı ile pek çok türü etkilemiştir. Şiir dilinin oluşmasına katkı sağlayan söz sanatları,ölçü,ritim,uyak,imge ve tasarımlar atasözleri, deyimler,dualar ve ilenmelerde ve pek çok kalıplaşmış anlatımlarda varlığını göster.Şiir dili aynı zamanda günlük konuşma dilinde,reklam dilinde,münazaralarda ve de siyasal söylemlerde karşımıza çıkabilmektedir.

Şiir dilini incelerken dikkate alınan esaslar şunlardır.

1)İletişim kavramı ve işlevi açısından
2.İnsan açısından
3.İçerik ve öz açısından
4.Sunuluş açısından
5.Kalıcılık açısından
Sunuluş açısından şiir dilini incelerken ise dikkat edilmesi gereken unsurlar ise:
1.Şiir dilinde doğal,rahat ve içten söyleyiş,konuşulan dilden yararlanma
2.Şiir dilinde kısa ve eksiltili anlatımdan yararlanma
3.Şiir dilinde göstergelerin seçilmesi ve bağdaştırılması
4.Şiir dilinde göstergelerden anlam yönünden yararlanma
5.Yan anlamlardan yararlanma
6.Uzak çağrışımlardan yararlanma
7.Duygu değerinden yararlanma
8.Şiir dilinde özel adlardan yararlanma,
9.Kavram karşıtlığından yararlanma,
10.Benzetmelerden yararlanma
11.Şiir dilinde aktarmalardan yararlanma (ad aktarması,deyim aktarması)
12.Şiir dilinde ses ögelerinden yararlanma (uyak/kafiye)
13.Şiir dilinde ses yinelemelerinden yararlanma
14.Ölçü ve ritimden yararlanma

Roman Jakobson dilsel iletişimin önemli altı eyleyenini şu şekilde verir.
Konu
Bildiri
Konuşucu ---------------------Dinleyici
Kanal
Kod

Konuşucu yazılı veya sözlü olarak bir bildiri gönderir. Bildiri bir konuya ilişkin olduğu zaman anlamlıdır. Konuşmanın konusu ise bir nesne ya da olay olabilir.Bildirinin aktarılacağı bir kanal gereklidir.Dinleyici mevcut kanalı yani ilişki aracını kullanarak bildiriyi çözer.

Dağlar çiçek açar Veysel dert açar
Dizesini öz ve içerik açısından inceleyelim

1.Dağların çiçek açması örneğinde ilkbahar anlatılır.

2.Ancak ilkbahar canlandırması ile karşıtlık oluşturan dert sözcüğü dikkat çekici bir şekilde çiçek ile bir araya getirilmiştir.

3.Nasıl doğa özelde dağlar çiçekle donanırsa Veysel de ruhen ve bedenen dertle donanır.Ve bu iki donanma arasında paralellik kurulmuştur.

4.En önemli hususlardan biri de dert olumsuz çağrışım yüklüdür;ancak Aşık Veysel bu olumsuzluğu kırarark tabiatın en güzel hali ile bir araya getirmiştir.Böylelikle dertli olmanın yakınılacak bir şey olmadığını verir.

Sunuluş açısından inceleyelim

1.Çiçek açmak deyimine aşinayız.Ancak dert açmak yeni bir söylemdir.

2.Açar sözcüğü tekrar edilmiştir.

Şiir dilinde günlük konuşma dilinden ve günlük dilin kimi anlatım biçimlerinden yararlanarak şiirin etkisi arttırılır.

Sizin Hiç Babanız Öldü mü?
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Cemal Süreya

Şiirde örneklediğimiz dörtlükte günlük konuşma dilinden olan soru kalıbı kullanılmıştır.Günlük dilde çok basit şeyler için soru kalıbını kullanırız.Ancak kullanılan bu soru kalıbı büyük bir üzüntü için kullanılarak şiirin gücü arttırılmıştır.

Nükte ağırlıklı şiirlerde kısa ve eksiltili anlatıma yönelen şairler şiirin duygu değerini sadelik üzerine kurarlar.

Cımbızlı Şiir
Ne atom bombası
Ne Londra Konferansı
Bir elinde cımbız
Bir elinde ayna
Umrunda mı dünya
Orhan Veli
Delikli Şiir
Çep delik,cepken delik
Yen delik,kaftan delik
Don delik,mintan delik
Kevgir misin be kardeşlik
Orhan Veli

Aşağıda örnekleyeceğiz şiirde ise Yunus Emre karşıtlıklardan yararlanmıştır.

Esritti aşka düşürdü
Ben ham idüm ışk bişürdü
Aklımı başa düşürdü
Hayrı şerden düşürdü
Yunus Emre

Şiir dilinde benzetmelerin önemi büyüktür.Günlük konuşma dilinde,yazılı metinlerde anlatımı somut kılmak için,daha etkileyici kılmak için benzetmelerden yararlanılır.

İçimde damla damla bir korku birikiyor
Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler
Simsiyah camlarını üzerime dikiyor
Gözleri çıkarılmış bir ama gibi evler
Necip Fazıl Kısakürek

Lekesiz,saf,iyi bir yüz gibi akşam
Ta karşı bayırlarda tutuşmuş iki üç cam
Yahya Kemal Beyatlı

Sisler bulvarına akşam çökmüştü
Omuzlarımıza çoktan çökmüştü
Kesik birer kol gibi yalnızdık
Dağlarda ateşler yanmıyordu
Deniz fenerleri sönmüştü
Birbirimizin gözlerini arıyorduk

Cuma namazında vurulmuş deden
Göçmüş Cuma namazı gibi
Fazıl Hüsnü Dağlarca

Şiir dilinde deyim aktarmalardan sıklıkla yararlanılmıştır.Erzurumlu Emrah’tan verdiğimiz bu örnekte fidan sözcüğü yeni yetişen ağaçtır.Ancak burada sevgiliyi anlatmak için kullanılmıştır.

Sabahtan uğradım ben bir fidana
Dedim mahmur musun dedi ki yok yok

Erzurum’da geçit vermez kaşlarının ardında
Derindir karanlıktır ıssızdır gözleri
Cemal Süreya

Bu dizelerde ise dağlar için geçit vermez söylemi kaşlar için kullanılmaktadır.

Şiir dilinde yinelemelerden yararlanılarak şiirin duygu değeri güçlendirilir.Necip Fazıl Kısakürek’ten vereceğimiz Otel Odalarında adlı şiir örneğinde yinelemeler şiirin değerini ve gücünü arttırır.

Otel Odalarında
Bir merhamettir yanan daracık odaların
İsli lambalarında, isli lambalarında

Gizli bir akis kalmış gelip geçen her yüzden
Küllü aynalarında küllü aynalarında

Atılan elbiseler boğazlanmış bir adam
Kırık masalarında, kırık masalarında

Bir sırrı sürüklüyor terlikler pıtır pıtır
İzbe sofalarında, sofalarında

Atıyor sızıların çıplak duvarda nabzı
Çivi yaralarında, çivi yaralarında

Duyuluyor zamanın tahtayı kemirdiği
Tavan aralarında, tavan arlarında

Ağlayan aşinasız,sessiz can verenlere
Otel odalarında,otel odalarında

Şiirde Biçim

Şiirde biçim birtakım kalıpların kullanılmasıyla oluşur.Arap,Fars,Türk şiirinde rubai,tuyug,gazel,kaside gibi türler,Türk Halk şiirlerinde koşma,semai gibi çeşitlerden oluşur.

Çocukların Dedikleri

Eiko diyordu ki anaların babaların yarısı öldü işte
Çocuklar şimdi ne yapacak?
Bu bomba çocuklara karşı.

Şintara diyordu ki öğrencilerin yarısı öldü işte
Analar babalar şimdi ne yapacak?
Bu bomba analara babalara karşı.

Kenyi diyordu ki analar babalar çocuklar öldü işte
Dün gece dua etmemiş miydik göklere karşı biz
Bu bomba Tanrıya karşı.

Sanatçı bu şiiri üçer dizeden oluşturur.Üçüncü dizeler ise bu bomba… yinelemesiyle düzenlenmiştir.

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şiiir dili Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şiiir dili yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞİİİR DİLİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Saynur Baysal Öztürk
Saynur Baysal Öztürk, @saynur-baysal-ozturk
19.3.2017 12:09:18
Teşekkür ederim, istifade edilecek bir yazı. Bu konuda elbette daha çok şey söylenebilir. Çünkü şiir, edebiyatın çok müstesna bir alanı. (Her ne kadar "Al eline kalemi, yaz aklına geleni" gibi, eline kalemi, klavyeyi geçiren ha babam, de babam "şiir" yazıp, kişi başına düşen şair sayısı en fazla ülke ünvanını bize kazandırsa da...)

Selam ile.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.