- 1019 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
AHA DA YAZIYORUM..BİR DAHA BANA SORMAYIN 'EVET Mİ HAYIR MI DİYEYİM?' DİYE--- LÜTFEN YA TAMAMINI OKUYUN ÖYLE YORUM YAZIN YA DA PAS GEÇİN BU YAZIYI.
Anayasanın değiştirelecek/ ya da vatandaşın oylarıyla değiştirilemeyecek 18 maddesini tek tek ele alarak neye evet neye hayır diyeceğimizi yazmaya çalıştım.( Teknik kavramlardan mümkün olduğu kadar soyutlayarak .) Bundan sonra artık kimse bana sormasın ’ Evet mi Hayır mı diyeyim’ Diye.
*************************************************************************
1- Mahkemelerin bağımsız olmasını istiyorsanız ’ HAYIR’ diyeceksiniz.
Mahkemelerin hem bağımsız hem tarafsız olmasını istiyorsanız ’EVET’ Diyeceksiniz.
2- ’Milletvekili sayısı 550 de kalsın diye düşünüyorsanız ’ Hayır’
Milletvekili sayısı 600 olsun diyorsanız ’EVET’ Diyeceksiniz
3- 17 Yaşındaki çocukların -yaşlarının bağımsız(!) mahkemelerce büyültülerek - idam edildiği bir ülkede ’18 Yaşında milletvekili görmek istemiyorum. 25 Yaş altında milletvekili olmaz’ Diyorsanız ’HAYIR’
’ On sekiz yaşında rahatlıkla müebbed hapis cezası verilebildiği gibi milletin vekilini seçme hakkına da sahip olan bir genç, seçilme hakkına niçin sahip olmasın ki?’ Diyorsanız ’EVET’ Diyeceksiniz
4- ’Milletimin vekilini ve cumhurumun başını dört yılda bir seçmek istiyorum’ Diyorsanız ’ HAYIR’
’ Milletimin vekilini ve Devletimin başını beş yılda bir seçmek istiyorum’ Diyorsanız ’ EVET’ Diyeceksiniz.
5- TBMM nin görev ve yetkilerinin
1. Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak.
2. Bakanlar Kurulu ve bakanları denetlemek.
3. Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek.
4. Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek.
5. Para basılmasına karar vermek.
6. Savaş ilanına karar vermek.
7. Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak.
8. Anayasanın 14. maddesindeki fiillerden dolayı hüküm giyenler hariç olmak üzere, genel ve özel af ilanına karar vermek.
9. Mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm cezalarının yerine getirilmesine karar vermek.
10. Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek.
Olarak kalmasını istiyorsanız ’ HAYIR’ Diyeceksiniz
TBMM nin Görev ve yetkilerinin
*kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak
* bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek
* para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek
* milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak
* TBMM üye tam sayısının 5’te 3 çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek *anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek"
Olmasını istiyorsanız ’EVET’ Diyeceksiniz.
6- Meclis Denetim yollarının soru, meclis araştırması, gensoru, genel görüşme, meclis soruşturması olarak devam etmesini istiyorsanız ’ HAYIR’ Diyeceksiniz.
’Diğerleri tamam da gensoru gereksiz ve lüzümsuz. O kadar gensoru verildi de ne oldu? En iyisi bari ismi cismi kalmasın’ Diyorsanız Yani Meclis denetim yollarından biri olan gensoru’nun kaldırılmasını istiyorsanız ( Ki aslında sizi değil milletvekillerini, bakanları ilgilendiren bir konudur. Yani sizle alakası pek yoktur. ) ’ EVET diyeceksiniz.
7-’Cumhurbaşkanım tarafsız olsun. Her partiye eşit mesafede olsun. Hayır dersem Mevcut Cumhurbaşkanı anında tarafsız ve partisiz bir cumhurbaşkanına dönüşecek. Boru mu öyle parlamenter sistemde taraflı cumhurbaşkanı olmak. Cumhurbaşkanı olduğu günden beri nasıl tarafsız idiyse(!) yine aynen öyle tarafsız(!) kalmaya devam etsin’ Diyorsanız ( Nasıl dersiniz onu da bilemem ama ) ’ HAYIR’ oyu kullanacaksınız.
’Amaaan ya Devletimin başının hangi partiden olduğunu Bursa’da sağır sultan biliyor ve bilecek. Bundan önceki tüm cumhurbaşkanlarını da biliyorduk zaten. Varsın partili olsun. Hatta bir partinin genel başkanı olsun. Hiç farketmez. Her partiye eşit mesafede olması da şart değil. Hatta öyle görünse de önemli değil. Biz nasılsa bizden olduğunu bileceğiz’ Diyorsanız ’EVET’ Diyeceksiniz.
8- Cumhurun başının görev ve yetkilerinin
*Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde açılış konuşmasını yapmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni gerektiğinde toplantıya çağırmak,
*Yasaları yayımlamak,
*Yasaları yeniden görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geri göndermek,
*Anayasa değişikliklerine ilişkin yasaları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunmak,
*Yasaların, kanun hükmündeki kararnamelerin,Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün, tümünün ya da belirli kurallarının Anayasa’ya biçim ya da esas yönünden aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açmak,
*Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek,
*Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek,
*Başbakanın önerisi üzerine Bakanları atamak ve görevlerine son vermek,
*Gerekli gördüğünde Bakanlar Kurulu’na Başkanlık etmek ya da Bakanlar Kurulu’nu Başkanlığı altında toplantıya çağırmak,
*Yabancı devletlere Türk Devleti’nin temsilcilerini göndermek, Türkiye Cumhuriyeti’ne gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek,
*Uluslararası andlaşmaları onaylamak ve yayımlamak,
*Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Başkomutanlığını temsil etmek,
*Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanılmasına karar vermek,
*Genelkurmay Başkanı’nı atamak,
*Milli Güvenlik Kurulu’nu toplantıya çağırmak,
*Milli Güvenlik Kurulu’na Başkanlık etmek,
*Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim ya da olağanüstü hal ilan etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak,
*Kararnameleri imzalamak,
*Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek ya da kaldırmak,
*Devlet Denetleme Kurulu’nun üyelerini ve Başkanını atamak,
*Devlet Denetleme Kurulu’na inceleme, araştırma ve denetleme yaptırmak,
*Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek,
*Üniversite rektörlerini seçmek,
*Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Askerî Yargıtay üyelerini, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.
Olarak kalmasını ve devam etmesini istiyorsanız ’HAYIR’
Devletin başının görev ve yetkilerinin
*"devlet başkanı" sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil etmek
*anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını sağlamak
*Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü TBMM’de açılış konuşmasını yapmak.
*Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj vermek.
*Kanunları yayımlayacak ve kanunları tekrar görüşülmek üzere TBMM’ye geri göndermek Kanunların, TBMM İçtüzüğü’nün tümünün veya belirli hükümlerinin anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmak
olarak değiştirilmesini istiyorsanız ’ EVET’ Diyeceksiniz.
9- Cumhurun başının sadece ve sadece vatana ihanetten suçlanabileceğini, bunun için de Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin önerisi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılmasının yapılabileceğini düşünüyorsanız ’ HAYIR’ Oyu kullanacaksınız,
’Devletin başı HERHANGİ bir suç işlediği takdirde TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılsın, Meclis, bu önergeyi en geç bir ay içinde görüşüp ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar versin.Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclis’teki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak 15 kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılsın. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığı’na sunsun Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilsin’ Diyorsanız ’EVET’ Oyu kullanacaksınız.
10- ’Cumurumuzun başı evelAllah tek başına her işini kendi görür. Bu güne kadar bir yardımcıları mı oldu ki bundan sonra da olsun. Yardımcıya ihtiyaç yok’ Diye düşünüyorsanız Referandumda oyunuzun rengi kahverengi.Yani ’ HAYIR’ Diyorsunuz
’ Devletimizin başına yazık ya...Adam tek başına bunca yükün altından nasıl kalksın. Yardımcıya ihtiyacı var.’ Diye düşünüyorsanız oyunuzun rengi beyaz. Yani ’EVET’ Diyorsunuz.
Cumhurbaşkanının ölümü, istifası veya başka bir sebeple görevinin başında olaması durumunda yerine TBMM Başkanının vekalet etmesi gerektiğini düşünüyorsanız ’ HAYIR’
Devletin başının başına aynı haller geldiğinde yerine yardımcısının ( 45 Günden fazla olmamak kaydıyla..Zira o 45 gün içinde yeni devlet başkanı seçilmek zorunda ) bakmasını istiyorsanız ’EVET’ Oyu kullanacaksınız
11- ’Yapılan genel seçimlerden sonra bir hükumetin kurulamaması durumunda seçimlerin yenilenmesi kararını sadece cumhurun başı verebilir. Cumhurun başı, koltuğunda oturmak kaydıyla seçimler yenilenir’ Diyorsanız ’ HAYIR’ Oyu kullanacaksınız.
’ Nedenmiş efendim? Biz o 600 Milletvekilini süs için mi seçtik? Onlar da seçimlerin yenilenmesine - Meclis üye tam sayısının 5 de 3 ü çoğunluğu ile ( Yani 360 Milletvekili ile) - karar verebilirler. Öte taraftan madem ki seçimler yenilenince milletvekilleri de yenilenecek o halde devletin başı da yenilensin veya yeniden seçilsin’ Diyorsanız ’EVET ’ Oyu kullanacaksınız.
’Hükümeti Cumhurun başının görev verdiği bir milletvekili ( genel teamül olarak seçimi kazanmış partinin milletvekili olan başkanı) kursun, meclis onaylasın. Cumhurun başı da kabul etsin bu durumu ’ Bu eski usul değişmesin Diyorsanız HAYIR.
’ Hükümeti Devletin başı direkt kendisi kursun. Bakanlar kurulu milletvekillerinden oluşmasın. Milletvekili olan kişiye bakanlık görevi verilirse milletvekilliği düşsün’ Diyorsanız ’EVET’ Diyeceksiniz.
12-Tabiî afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım,şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması sebeplerinden herhangi birinin zuhuru durumunda
Cumhurun başının Bakanlar Kurulunu toplayarak Olağanüstü Hal kararı alması ve bunun TBMM de onaylanıp yürürlüğe girmesini uygun görüyorsanız Oyunuz ’HAYIR’
Olağanüstü Hal kararını tek başına Devletin başı versin. Bakanlar Kurulunu, Meclisi işin içine karıştırmasın’ Diyorsanız Oyunuz ’EVET ’
13- ’Askeri mahkemeri niçin kaldıryorsunuz ki kardeşim !’ Diyorsanız hiç gözünün yaşına bakmayın yapıştırın ’HAYIR’ ı
’ Askeri mahkeme de ne? Olmaz öyle saçmalık. Sadece savaş zamanlarında, savaş suçları için askeri mahkeme kurulabilir. Bunun dışında asker kişiler de herkes gibi devletin mahkemelerinde yargılansın’ Diyorsanız hiç düşünmeden yapıştırın ’EVET’ i
14- 14. madde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısında değişikliğe gidiliyor.Maddeye göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun adı, Hakimler ve Savcılar Kurulu şeklinde değişecek. ( Değişmesin diyorsanız HAYIR’, Değişsin diyorsanız evet..
Kurulun üye sayısı 13, daire sayısı 2 olacak. Kurula Adalet Bakanı başkanlık edecek ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı da kurulun tabii üyesi olarak görev yapacak. ( İstemem Diyorsanız ’HAYIR’, ’Çok iyi olur’ Diyorsanız ’EVET’
Kurulun 3 üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargı hakim ve savcıları arasından, 1 üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idari yargı hakim ve savcıları arasından cumhurbaşkanınca; 3 üyesi Yargıtay üyeleri, 1 üyesi Danıştay üyeleri, 3 üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından TBMM tarafından seçilecek. ( ’Seçilmesin’ diyorsanız ’HAYIR’, ’Seçilsin’ diyorsanız ’EVET’
Bu maddenin diğer kısımları aşağıda. Bakın..Uyuyorsa EVET, uymuyorsa HAYIR
Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması gerekecek.Kurulun TBMM tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılacak.
Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyona gönderecek.Komisyon, her bir üyelik için 3 adayı, üye tam sayısının 3’te 2 çoğunluğuyla belirleyecek. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tam sayısının 5’te 3 çoğunluğu aranacak. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde her bir üyelik için en çok oyu alan 2 aday arasında ad çekme usulüyle aday belirleme işlemi tamamlanacak.
TBMM, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapacak. Birinci oylamada üye tam sayısının 3’te 2 çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tam sayısının 5’te 3 çoğunluğu aranacak. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulüyle üye seçimi tamamlanacak.
Üyeler, 4 yıl için seçilecek. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilecek.Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki 30 gün içinde yapılacak. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan kurul üyeliğinin boşalması durumunda, bunu takip eden 30 gün içinde yeni üyelerin seçimi yapılacak.
15- ’Bütçe kanun teklifini Devletin başı yapsın. Bu kanun teklifini mali yılbaşından 75 gün önce TBMM ye sunsun. Bu teklif Bütçe Komisyonunda görüşülsün,komisyon 55 gün içinde bu tekifi kabul ederse metin TBMM genel kurulunda görüşülsün ve karara bağlansın’ Dediğiniz gibi ayrıca ’ Bütçe görüşmeleri esnasında Mecliste bütçe konusundan başka konu konuşulmasın’ Diyorsanız oyunuz ’EVET’
’Yok aga..Bana uymaz. Cumhurun başının bütçeye burnunu sokmasını istemiyorum. Ayrıca bütçe görüşmelerinde her şey konuşulsun. Ne o öyle sadece bütçe mi konuşulurmuş’ Diyorsanız oyunuz ’HAYIR’
16- Başkanlık sistemi uygulamaya geçildiğinde önerilen hükümet sistemine uyum için yeni düzenlemeler ile getirilen bazı kavramlar nedeniyle anayasanın farklı maddelerinde bulunan bazı ibarelerin değiştirilecek olmasına ’ Evet yani..Değişmeli bazı kavramlar’ Diyorsanız oyunuz ’EVET’
’ Ne gerek var ya...Ne başkanlık sistemi ne de yeni kavram filana gerek yok’ Diyorsanız oyunuz ’Hayır.
17- Bir dahaki Cumhurbaşkanı ( ya da Devlet Başkanı) Seçiminin 3 Kasım 2019 da milletvekili seçimleriyle birlikte yapılmasını istemiyorsanız ’ HAYIR’ deyin
’Zaten biliyorduk 3 Kasım 2019 da yapılacağını’ Diyorsanız ’EVET’ Deyin.
18- "Cumhurbaşkanı ( Devlet Başkanı ) seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesileceğine" dair hükmün kaldırılması, değişikliğin yayımı tarihinde;
mevcut anayasada Bakanlar Kurulu, sıkıyönetim, tasarı, kanun hükmünde kararname, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ibarelerinin kaldırılmasına dair değişiklikler de TBMM ve cumhurbaşkanı seçimleri sonucunda cumhurbaşkanının görevi başladığı tarihte yürürlüğe girecek. ’ Diyorsanız oyunuz EVET.
’ Biz zaten en başından partili Cumhurbaşkanına karşıyız. Askeri mahkemelerin kaldırılmasına karşıyız diyorsanız oyunuz HAYIR
VE SON OLARAK...
ŞU DEĞİŞEN 18 MADDEYİ İYİCE OKUDUKTAN VE ANLADIKTAN SONRA BU MADDELER İLE ATATÜRK’ÜN KURDUĞU TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN YIKILACAĞINI CİDDİ CİDDİ DÜŞÜNÜYORSANIZ. TEK DÜŞÜNCENİZ VE ENDİŞENİZ BU İSE, GECENİZİNİ GÜNDÜZÜNÜZE KATIP HAYIR İÇİN ÇALIŞMANIZ BİR VATAN VE NAMUS BORCUDUR.
******************************************
ANCAK...
İşte burada fıkranın yeri geldi.
Bektaşinin biri girmiş camiye. Bakmış hoca vaaz ediyor. Vaazda da sık sık. Namaz dinin direği olduğu gibi abdest de namazın direğidir’ Diyerel her an, her saniye abdestli olmanın önemine vurgu yapmaya çalışıyormuş.
İşte o anda Bektaşi dayanamamış : ’ Ne direkmiş ama. Bir osurukte yıkılıyor hemen.’
CUMHURİYET ÖYLE BİR OSURUKTA YIKILACAK BİR DİREK DEĞİLDİR. YA DA EĞER BİR OSURUKTA YIKILACAK DİREKSE ZATEN BIRAKIN YIKILSIN.
***********************************************
’BİZİM İSTEMEDİĞİMİZ HİÇ BİR ŞEY BU ÜLKEDE YÜRÜRLÜĞE GİREMEZ’ BU ÜLKEDE BİZ NE ÖKSÜRÜRSEK O ’ DİYORSANIZ. ASIL DERDİNİZ BU İSE ALLAH SİZE O FIRSATI HİÇ BİR ZAMAN VERMESİN.
’ MAKSAT TAYYİP’İ BAŞKAN SEÇTİRMEMEK. GERİSİ DERT DEĞİL’ DİYORSANIZ. HİÇ AĞZIMI AÇMAM SUSARIM. NETİCEDE HERKESİN GÖNLÜNDE YATAN BİR ASLAN OLDUĞU GİBİ SEVMEDİĞİ LİDERLERİN OLMASI DA NORMALDİR.
AMA...
PARTİSİNDEN İHRAÇ EDİLEN BİR MİLLETVEKİLİ GİBİ ’ ERDOĞAN’I DURDURMAK İÇİN ABD, TÜRKİYE’YE AMBARGO UYGULASIN’ KAFASINDAYSANIZ O KAFANIZIN TAA İÇİNE...
’BEN PARLAMENTER SİSTEM, DEMOKRATİK SİSTEM ANLAMAM. BU ADAMLAR 15 SENEDİR, BUNLARDAN ÖNCE GELENLER DE YETMİŞ DOKUZ SENE BU ÜLKEYİ PARLAMENTER SİSTEM DENEN SİSTEMLE ÇOK İYİ YÖNETTİLER. HİÇ BİR SIKINTIMIZ OLMADI.BU GÜNE KADAR. SİSTEMİMİZLE GÜL GİBİ GEÇİNİP GİTTİK. SİSTEMİMİZDEN MEMNUNUZ. ALLAH BAŞIMIZDAKİLERİ ESKİLERİYLE YENİLERİYLE EKSİK ETMESİN. ESKİ SİSTEMİMİZLE AYNEN DEVAM. DÜZENİMİZİ BOZMAYIN’ DİYORSANIZ ’HAYIR’ DEYİN OLSUN BİTSİN.
’İSTER PARLAMENTER SİSTEM İSTER BAŞKANLIK SİSTEMİ, NETİCEDE BİZİM REİS BAŞTA VE BAŞTA KALMAYA DEVAM EDECEK. 15 SENEDİR MEMNUNUZ KENDİSİNDEN. ON BEŞ SENEDE BİR BİZDEN BİR ŞEY İSTİYOR. ONU DA MI VERMEYELİM?’ DİYORSANIZ BASTIRIN ’EVET’İ.
’BEN ATATÜRK’TEN BAŞKA BAŞKAN TANIMAM. O, ANITKABİR’DEN KALKSIN. İSTANBUL’A GİTSİN. İSTANBUL’DAN BANDIRMA VAPURUNA BİNSİN , SAMSUN’DAN KARAYA ÇIKSIN VE SONRA YİNE ANKARA’YA GELSİN ’ DİYORSANIZ ’ HAYIR’ DEYİN.
’BUNCA ZAHMETE GEREK YOK. HAZIR ANKARA’DA SEÇİLMİŞ BİR CUMHURBAŞKANI VAR. ONU DEVLETİN BAŞKANI YAPALIM.BİZ ONUNLA OSMANLIYI YENİDEN DİRİLTECEĞİZ. BU DAHA ZAHMETSİZ OLUR’ DİYORSANIZ ’ EVET’ DEYİN
DAHA NE SÖYLEYEYİM Kİ.
Ha bir de yabanci devletler ( Özellikle Avrupa) evet mi diyor hayır mı diyor. Hayır derken hayır manasında mı hayır diyor, hayır derken evet manasında mı hayır diyor?’ Konusu vardı değil mi?
Bence elin gavuruna kulak asmayın. Siz kendi içinizdeki seslere bakın.. Düşmanla ilgili olarak sadece şunu yapın:
Hani herkes ’ Doğru insan kim?’ Diye soruyor ya Hah işte kimin doğru insan olduğunu anlamak için düşmanın okunu takip edin o ok kimin böğrüne saplanıyorsa bilin ki doğru insan odur’.....
Yok..Bu fikirden vazgeçtim. Daha düşmanın kim olduğunu bile bilmiyoruz ki. ABD yi Türkiye’ye ambargo uygulamaya davet eden biri düşmanın kim olduğunu anlamış diyebilir miyiz?
Benden bu kadar...
YORUMLAR
Milletin oyuna sunulan bu referandum ta en baştan beri tüm detaylarıyla anlatıldı yetkililerce. Hâlen de kafalarda en ufak bir şüphe kalmasın diye anlatılıyor. Siz de gayet güzel açıklamışsınız.
Referandum'un hiçbir maddesinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsi çıkarına hizmet eden nokta kadar bir menfaat olmadığı hâlde, ne diyor hayırcılar?
"Diktatör Erdoğan" diyorlar, "Erdoğan'dan nefret ediyorum, o yüzden hayır." diyorlar. "Şayet evet dersek, başa Erdoğan geçecek." diyorlar.
Yani dertleri Erdoğan. Kalplerini yöneten ise Erdoğan nefreti.
Bu nefret öylesine yoğun kaplamış ki kalplerini dönüp de 18 maddede ülkemin çıkarı için ne var diye dönüp bakmıyorlar. Bakanlar olursa da onları da engelleyen yine bu nefret.
Neymiş? Tek adama karşıymışlar.
Yahu 15 senedir bu ülkeyi zaten o adam yönetiyor. Farkında değiller mi? Memleket bir milyar dolar için satılığa çıkmış müflis bir hâldeydi. İçten ve dıştan hainlerce işgal edilmişti. Bırakın millet olarak devletten hizmet almayı, demokratik ve hukuki hiçbir hak iddia edemez durumdaydık. Rezil ve zelil yaşayıp gidiyorduk hayattan hiçbir beklentimiz olmadan.
Nereden nereye geldik. Şu nefret perdesini bir aralasın da gerçekleri görsün şu nankörler! Görsün de bugüne kadar yaptıkları gibi bundan sonra da vatan hainliğine devam etmesinler.
Ne kadar fitneci, kaoscu, yalancı, iftiracı, dönek, hain, batı uşağı, din ve devlet düşmanı, terörist, kahpe varsa vahşi, ırkçı, faşist Batı ile birlikte hayır'ı destekliyor.
Hem vatanperverim hem de hayırcıyım diyenler;
Kendinizi kandırmayın. Düşman safında yer alanı tarih "vatanperver" olarak yazmadı daha. Kıyamete kadar da yazmaz.
Allah için, Vatan için, Bayrak için, Ümmet için, İstikbal ve İstiklal için, Devletin Bekası için, Namus için, Şeref için;
EVET! EVET! EVET!
sami biberoğulları
Sen ne dersen de ben seni yine sevmeye devam edeceğim.)))))
Selam ve sevgilerimle.
Gül ESEN
SENDE Mİ BÜRÜTÜS
Sami Hocama bakın o da algı peşinde
Nasıl mı?Vicdanı olan Allah aşkına bir evetleri sayın birde hayırları
Her cümlenin sonuna kabak gibi yerleştirilen 22 Evet
Her cümlenin görünmez yerine yani cümleler içine kamufle edilen 10 Hayır
Ustalığa bakarmısınız yazının başlığından sonra yazıyı okumaya gerek yok
Evetler kabak gibi ortada
Sami Hoca sadede gel,kaçak güreşme,dolambaçlı sözlerle yazını kamufile etme özüne dön hoca özüne dön,
Kariyerinle,bilgeliğinle aydınlık menzilinle Vicdanınla korku imparatorluğunun tesiri altında kalma sami Hoca
Öğretmen sami Hocam,Cumhuriyetin bilge vatansever yurtsever sami Hocam bu bir parti seçimi değil oylanan vatanın bekası oylanan cumhuriyetin varlığı,oylanan demokrasi,oylanan milli değerlerimiz milli bayramlarımızın geleceği ,
oylanan insan hakları,oylanan ülkemizin bekası oylanan Büyük Türk milletinin istiklali,istikbali
Gelen kandırıyor,giden kandırıyor bizi şehit kanıyla yoğurulan bu yüce Türk milletinin varlığı ya şantajla,ya montajla,ya komlo teorileri ile kapitalist ülkeler tarafından kandırılırsak gizli örgütlerle abluka altına alınırsak ne olacak ülkenin hali?
Sami Hocam
Tek kişiyi kandırmak kolay ,fakat Millet iradesi T.B.M.M. Milli egemenliği kandırmak pekte kolay değil bunu bir mart teskeresinde görmedik mi Sami Hoca
zamanın hükümetini kandırmadılar mı yabancı 90 bin ABD askerini Trabzon Samsun hava Limanları dahil 90 bin amerikan askerini ülkemizin güney doğusuna konuçlandırmak işgal altına almayı düşünmedilermi
C.H.P öncülüğünde yapılan bu itirza 99 Vatansever Akp millet vekilinin desteği ile bu tehlike berteraf edilmedimi
bu tehlikeden T.B.M.M iradesi kurtarmadımı şimdi o meclis kaldırılmak isteniyor yetkileri tek kişiye devredilmek isteniyor simgesel olarak ileride onuda bir kararname ile kaldırılacağı bu dayatma dış odaklı Sami Hocam
A,B.D,İsrail,AB,Suudi Arabistan,İngiltere Derin Nato projesi tek adamı daha rahat kandırırız hayalleri Wikileks belgeleri buna örnek değil mi
Ergenekon Balyoz izmir casusluk davaladıları ile Türk Ordusunun belini Atatürkçü komutanları tasviye edip belini kırmadılarmı
Kozmik odadadan şimdi tek adam olmak isteyenlerin emri ile ordunun namusu olan bilgileri kozmik odadan alıp fetöya verilip ABD ye bu yolla sızdırılmadımı
fetö darbesi ile 15 temmuzda Türk Ordusunun beli ikinci kez kırılmadımı şimdi o şanlı orduda 18 mart şehitler günü kutlanırken basılan afişlerden Atatürk resimleri çıkarılarak Atatürksüz 18 martın kutlanması,
istiklalimizi bize veren kan gözyaşı irfan ile bize bir Vatan bırakan Mustafa Kemali yok sayan bir zihniyeti nasıl oluyor da destekler mahiyette bir yazıyı kaleme alıyorsunuz savunuyorsunuz gerçekleri kamufle ederek yandaşlık yapıyorsunuz yakışmıyor Cumhuriyet öğretmeni Sami Hocam
yakışmıyor
Mustafa Kemal siz öğretmenlere büyük değer verdi bunu nasıl görmezlikten gelirsiniz milliyetçi Sami Hocam
16 Nisan bir parti seçimi değil söz konusu vatan,hedefte olan Cumhuriyet mi monarşimi Türk Milletinin mazisinin inkarı hedefte olan Kuva-i milliye ruhu Vatanın tapusu,şehit kanının taht-ı payeye pazarlık meselesi Sevgili sami Hocam
Bir zaman milliyetçiliği ayaklar altına alanları,Haburda teröristleri zılgıtlarla davul zurnalarla karşılayarak çadır mahkemeler kurarak devleti hainin ayağına götürüp
Atatürk ve Türk bayrağını duvardan kaldırmak şartları ile ifadeleri alınıp Mehmetçiğe kurşun sıkan hainleri affedenleri
Bebek katilinin mesajını büyük bir mitingle okumasını sağlayanları ve bebek katilini alkışlayanları hoşgörü ile kucaklayanları
osto görüşmelerini dolmabahçe mutabakatını hükümet yetkilileri içişleri bakanının bulunduğu bir ortamda açıklayanları
TC,devlet kurumlarından kaldıranları andımzı okullardan kaldıranları nasıl oluyora bir milliyetçi öğretmen" Sami Hocam" görmezlikten geliyor inanın aklım almıyor
Etme eyleme sami Hocam kurban olam özüne dön
Söz konusu olan Vatan
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Saygılarımla
sami biberoğulları
Kırıcı oluyorsun. Bir noktaya kadar tahammül ederim böyle bir üsluba.
Özüne dön de ne demek? Ben özümdeyim. Sen özüne dön.
Bir daha bu üslupla yazarsanız ben de mecburi olarak Agresif şair günlerime dönmek zorunda kalacağım.
Bu sitede kendinize ait bir sayfanız var değil mi? Buyurun kendi sayfanızda yazın ne yazacaksanız. Sizin de bir hayli okuyanınız var.
Sizin davulunuzu zurnanızı çalmak zorunda mıyım?
Bir sunumda sunucunun ''Evet Sayın syirciler'' Demesini bile algı opreasyonu olarak gören. Bir nikah töreninde bile nikah memurunun sorduğu soruya evet diye cevap veren isanların algı operasyonu yaptığını sanan siz misal kafalarla tartışmak bile hata. O derece içiniz dışınız politika olmuş maalesef.
Ve inanın bana siz evet oyu için benden daha fazla çalışıyorsunuz ama bunun farkında bile değilsiniz.
Benden de saygılar.
şair67
Geçmişinizi kişiliğinizi ideallerinizden övgü ile bahsetmiştim tanıdığımız kadarı ile edebiyat defterinde sizi eski saygınlığınızla görmek sizi neden gerdi üstelik etme eyleme sami Hocam kurban olduğum diye alçak gönüllülük saygı ile yazımı bitiriyorum hakaret bunun neresinde burada mağduriyet yaratıyorsunuz yakışmadı sami hocam
Benim siyaset yaptığımı söylüyorsunuz ben Vatanımı Cumhuriyetimi kutsallarımı Bayrağımın istiklalimizin kurtuluş mücadelesini veriyorum sizin gibi evet çilerin taşeronluğunu yapmıyorum sevgili Sami Hocam
Anayasanın evlenmedeki evetle bir ilgisi yok konumuzda değil her cuma müminler biri birine Hayırlı Cumalar dediklerinde Hayır taşaronluğunu yapmadıkları gibi özüne dön dememdeki amaç milliyetçi bir vatan evladaı milliyetçi bir öğretmen olduğunuz için ülke sorunlarına milliyetçilerin duyarlılığını bildiğim için milliyetçilik ilkelerine dönmeniz hususunda bir dost tavsiyesinde bulundum hepsi bu kadar
Ben bir kuva-i milliyeci bir türk milliyetçisiyim çırpınışım ondandır
Yeni taşeronluğunuz hayırlı olsun
Ne Mutlu Türküm diyorum
Benden saygılar
sami biberoğulları
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE...
iyi manipülasyon yapıyorsun be hoca madde madde gidelim bari.
1. Ergenekon sürecinden beri hatta geçmiş gelecek bu ülkede yargı tam bağımsızmıydı sanki. Lakin ergenekon sürecinden beri önce fetocu kankalarla beraber çok bağımsız yargı idiniz yahu üstelik bide şimdi ki sistemde yüksek yargının neredeyse üçte ikisini tek kişi veyahut zümre atayacakken acayip bağımsız olur kesin.
2. 550- 600 fark etmez nasılsa hepsi zengin zümreden olacak.
3. madem yazdın hocam yazsana bu çocukların askerden de muaf olacağını yazsana yine bu çocukların muhtemelen bakan vekil iş adamı vb çocuğu olacağını Nerede hani bu adalet. gerçi askerden kaçmak isteyen önce testis kanseri olur sonra çocuk yapar ne hikmetse numara bol.
4. ara madde boşluk doldurma maksat.
5. milletin oy verdiği bir meclisin denetleme yetkisini elinden almayı demokrasi diye yutturmak ah bayılacağım şimdi.
6. yine 5 madde ile aynı kategoride
7. nasıl olduysa bu tarafsızlık ilkesi Abdullah Gülde dahi belli oranda işlerken bir anda sorun oldu nasıl oluyorsa yüce zat Başbakan iken sistem iyi işliyordu baksen.
8. valla yıllarca kaldırılan insanların üstüne üstlük artık partili olacak birinin Türk milletini değil partisini temsil edeceği açıktır. içki içen bize oy veriyorsa iyidir diyen kimseler bunlar. uzatmaya pek gerek yok insan ömrü zayi iken bir dönem fetonun neredeyse devleti yönettiğini düşünürsek denetimsiz biri bu kadar yetki yok artık madem öyle bırakın yargıyı atamasın bizde inanalın. şu yok meclisin dörtte üçü argümanıda komik.
9. buda gayet komik bir yasa acık acık allah affetsin fetoya yardım ettik dendi ne oldu. Bugüne kadar yolsuzluk yapanlar dahil hangi akp vekili yargı gördüde sonrasında bak biz böyle yaptık artık daha çok imkanımız var demek ah ah.
10.cumurumuzun başı yasaları çiğniyor olmasa bir şeye gerek olmaz. ve evet elbette atanmış değil bir seçilmiş vekaletci olsun.
11.360 ın üzerinde bi iki sayı daha var be hoca neyse başkanlık eğer geçerse bu madde belki bir Tirandan az çok kurtuluş olur. Üstelik sürekli heryerde milli irade diyenlerin bakanları vs vb yani hükümeti dışardan kurması .Yoksa millete güveniniz mi yok milletin seçtiklerine.
12. Ohal gibi bir işi yine milletten ayrı birinin istediği gibi vermesi ne güzel . Sözde vekil var bakanlar var
13. şu algıya bak askeri mahkemeleri sanki Libya'dan gelip kuruyorlar. yok artık yahu neyse kalkabilirde bence sorun yok ama zamanında fetocu hakim ve savcıların neler yaptığı malum.
14. yargının yüksek yargının hep aynı elden çıkacağı aslında ne kadar açık nerde kaldı hani tarafsızlık sözde tarafsız ama hepsi iktidara ve başkana bağlı bir yargı.
15. Ve 16 maddeleri çok hızlı geçiyorsun be hoca yazsana şuraya mülki amirleri atama işini yazsana üç beş ili birleştirip neredeyse eyalet ilan edebileceğini. ah hocam ah.
17-18 zaten belli bunlar neyse bu kadar yetki kimseye verilmez kusura bakmasın kimse. Denetleme mekanizması olmayan neredeyse tüm bürokrasiyi tek kişinin atayacağı. ne güzel ne harika değil mi .
evet elbette Cumhuriyet yıkılmaz bunla ama bir Tiran gayette yıkabilir.
şu iş varya şu buna Hayır diyenleri hain ilan etme 15 yılda feto pkk Barzani ypg ışıd vs vb ortak olup sonrada kaldırıldık diyen kimseler bunu derken gülüyorum yahu.
neyse iyisiyle kötüsüyle ömür yeterse hepimiz görürüz sonuçlarını bu işlerin.
hadi Selametle.
sami biberoğulları
Öncelikle yazıma değer verip ya da '' Bu yazının hiç bir değeri yok ama yine de cevap verilmesi gerekir'' Diye düşünüp oturup madde madde yorum yazdığınız için çok teşekkür ederim.
Yalnız ben de şimdi size oturup madde madde cevap yazmayacağım. Cevap yazmaktan aciz olduğum için değil elbette. Çünkü yorumunuza öyle güzel nokta koymuşsunuz ki üstüne başka bir şey demeye gerek kalmamış.
Ben de aynen siz gibi bitireyim:
''neyse iyisiyle kötüsüyle ömür yeterse hepimiz görürüz sonuçlarını bu işlerin.
hadi Selametle.
şair67
Sayın Hocam sizin tarihi sosyolojik bilginizi edebiyatta herkes biliyor,bir aydın,bir bilge kişi olarak siz madem bu konuyu açtınız doğruları söylemek sizin vicdani borcunuz, vefa borcunuz
Baş öğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk öğretmenlere çok değer verirdi işte bu günler için sayın hocam
Bu işin vebali çok büyük bir öğretmen olarak omuzlarınızdaki yükün farkına lütfen varın sayın hocam şımdi elinizi taşın altına koymalısınız
Siz bir Cumhuriyet öğretmenisiniz ve ekmeğinizi buradan kazandınız ve halen o şerefli görev emeklisi olarak emeklisiniz
Çocuklarınızı Bir Cumhuriyet öğretmeni olarak aynı vatanseverlik duygusu içinde yetiştirdiniz aydın bilgesiniz
Vatan sizden gerçek aydınlanma bekliyor çünkü bizde sizde eninde sonunda bu vatan toprağında ömrümüzü er yada geç düşerek sonlandıracağız huşu içinde
Doğruları söyleyeni vatan toprağı çok daha rahat bağrına basar kucaklar vatan toprağı çok kıymetlidir sayın bilge hocam şehit kanıyla yoğurulmuştur onun ağırlığı vardır,
Anaların göz yaşı vardır bu gün 18 mart Çanakkale şehitlerini andık yüreğimiz bir kez daha dağlandı 56, tugay nerede biz onların torunları değilmiyiz
Bizim tanıdığımız Sami Hoca değilsiniz bizim tanıdığımız Sami Hoca eyri oturup vicdanı izanı,tarihi bilgisi,sosyoloji bilgisi ile yüreklerimizi fetih eden doğruluktan dürüstlükten vicdandan,hakkaniyetten hiç şaşmayan zerre-i miskal kadar taviz ermeyen kalemini kiraya,aklını kiraya vermeyen sami hoca
Siz hep gerçekleri yazdığınız için potlarınız sizi ele veriyor sevgili hocam, sanırım bazı şakşakçıların tesiri altında kalmış olabilirsiniz ,yada bu yazıyı kaleme alırken hep yalka kanalları o gün seyrederek evetlerin tesiri bilinç altınıza yerleşmiş olabileceğinizi düşünüyorum
Bakınız kaleminizi satıyorsunuz demiyorum bilinç altı etkileşimden bahsediyorum çünkü Sami hocayı iyi tanıyorum bu yazıyı uykusuzluğunuza bağlıyorum
Sizden size yakışan sizi yüreklerimize taç yapan doğruluktan dürüstlükten asla şaşmayan ,akli selim insanlığa ve Türk Milletine ışık olan bir yazı bekliyorum
Söz konusu olan vatandır,vebalide çok ağırdır omuzlarınızda gerçekleri kamufle eden bir Cumhuriyet öğretmeni olarak kalmasına yüreğimiz razı olmaz
İnsanoğlu şaşar,beşerdir,dost acı konuşur hatadan dönmekte büyük bir erdemdir
Ne mutlu Türküm Diyene
Saygı ile
sami biberoğulları
Beni iyi kötü tanımışsınız.
Beni tanımışsınız ama ama buna rağmen bu yazıyı değerlendirmeniz farklı olmuş.
Benim bu sitede yazdığım bir yazı vardır ki şu anda Cumhurbaşkanının önüne konsa en azından başım fena halde ağırır. (En azından ibaresine dikkat. Daha beteri de başıma gelebilir çünkü ) O yazıdan sonra fikirlerim mi değişti peki? hayır. Korktum mu? hayır.
15 Temmuzdan sonra pek çok insan aman ağzımızı kapatalım vaziyet kel diye düşünüp çiçek böcek üzerine yazarken ben '' hangimiz Fetöcü değildik ki'' Diyerek şu anda Mozambik'te Fetö okullarından birinde öğretmenlik yapan bir öğrencimin yaşadığı sıkıntıyı dile getirmiştim.
Şu anda gerek mecliste gerek meclis dışında olup Türk siyasi hayatında önemli rolleri olan insanların ( mesela Melih Gökçek'in) Nasıl bir Fetöcü olduğunu yazmıştım. Bunlar 15 Temmuzdan hemen sonra yazdığım yazılardı.
Yani sizin de belirttiğiniz gibi doğru bildiğim yoldan şaşmam.
Bu yazıya gelince:
Sürekli bana gerçekleri yazın diyorsunuz ve son cümle olarak da hatadan dönmek erdemdir demişsiniz.
Evet hatadan dönmek erdemdir ve ben bu sitede yazdığım bir kaç yazımda yaptığım hatalar dostlar tarafından gösterilince hem özür dilemiş, hem de düzeltme yazısı yazmışımdır. Mesela Dersim Katliamı ile ilgili bir yazıma koyduğum resim meğer 1942 yılında nazilerin Ukrayna Yahudilerine yaptığı bir zulümle ilgiliymiş. Hemen özür dileyip doğrusunun ne olduğunu yazdım. Yani '' Bir kere tükürdüm asla yalamam'' Gibi komplekslerim yoktur.
Bana hep '' gerçekler'' Diyorsunuz.
Mesela Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu güne kadar Atatürk döneminde 15 sene, İsmet İnönü döneminde 12 sene, Cemal Gürsel döneminde 5 sene, Kenan Evren döneminde 7 sene, Turgut Özal döneminde 4 sene, Ahmet Necdet Sezer döneminde 7 sene, Ve Ak partinin iktidara geldiği 2002 yılından bu güne 15 sene..Toplamda 65 sene bu ülkede resmen değil ama fiilen başkanlık sistemi yaşandığı gerçeğini anlatayım mı?
Yani 94 yıllık bir ömrü olan cumhuriyetimizin 65 senesi ( yaklaşık üçte ikisi ) Başkanlık sistemidir aslında. Dahası ilk 27 senesinde tek partili bir sistem vardır ki bunu siz de biliyorsunuz.
Bu ülke tam 65 sene Tek adam tarafından yönetilmiştir.
Sistemin adı parlamenter sistemdir ama bu sistem içinde neredeyse her on senede bir darbe olmuş, demokrasiye balans ayarları yapılmıştır. Parlamenter sistem ise buna mani olamamıştır. Haa bu parlamenter sistem yanlış anlamına gelmez elbette. Sistem yanlış değil ama uygulama? Uygulama neredeyse hiç parlamenter sistem olmamış ki.
Düşünsenize bu gün solcusu, sağcısı hiç kimsenin içine sindiremediği 1982 Anayasası %92 evet oyu aldı zamanında.
Bu gün kavgasını yaptığımız şey ise nedir ? ''Aman 1982 Anayasasına dokunmayın''
Bir taraftan '' Siz ne istediniz de yapamadınız'' deyip öte taraftan '' Başkanlık sistemini getirirseniz her istediğinizi yapacaksınız'' Diye itiraz etmek biraz çelişki değil mi?
Sistem parlamenter sistem ama adamlar her istediğini yapabiliyorlar...Sistem başkanlık sistemi olunca adamlar yine her istediklerini yapacaklar..Peki değişen ne olacak?
Şimdi gelelim en önemli mevzuya.
Bu gün eğer sandıktan evet çıkarsa vatandaş olarak '' Arkadaş ! başkanlık dedin onu da verdik sana. Haydi çöz şu terörü, şu işsizliğe bir çare bul, eğitimin hali içler acısı, yerlerde sürünüyoruz. İç ve dış politikada ülkeyi şaha kaldır bakalım '' Deme hakkına ve aldığı bu sonsuz yetkilere rağmen hala beceremiyorsa '' hele sen bi git. Başkanlık dedin onu da verdik. Artık bizden sana verilecek bir şey kalmadı. Sen git de başkaları gelsin'' deme fırsatına sahip olabiliriz.
Aksi halde?
Aksi halde en kötü ihtimalle ( En kötünün altını çizelim ) 2003 deki oy oranına dönse bile %34 lük oy oranı ile yine tek başına bir Ak parti hükumeti başımızda olur, ülkeyi parlamenter sistem denen sistemle yönetmeye devam eder ve her başarısız icraatinden sonra da '' Ne yapayım, başkanlığı vermediniz, işte böyle oldu'' demeye devam eder ve bu iş taa ki Tayyip Erdoğan hayata veda edinceye kadar böylece sürer gider. O öldükten sonra Ak parti ya Anap gibi silinir gider ( Ki en büyük ihtimal bu ) ya da bir başka liderle devam eder ama ömrü yine de fazla uzun olmaz.
Netice olarak: Sistem her ne olursa olsun en azından R.Tayyip Erdoğan ölünceye kadar tek adam tarafından idare edileceğiz. Gerisi kayıkçı kavgası.
Selam ve sevgilerimle.
şair67
Kariyerinle,bilgeliğinle aydınlık menzilinle Vicdanınla korku imparatorluğunun tesiri altında kalma sami Hoca
Öğretmen sami Hocam,Cumhuriyetin bilge vatansever yurtsever sami Hocam bu bir parti seçimi değil oylanan vatanın bekası oylanan cumhuriyetin varlığı,oylanan demokrasi,oylanan milli değerlerimiz milli bayramlarımızın geleceği ,
oylanan insan hakları,oylanan ülkemizin bekası oylanan Büyük Türk milletinin istiklali,istikbali
Gelen kandırıyor,giden kandırıyor bizi şehit kanıyla yoğurulan bu yüce Türk milletinin varlığı ya şantajla,ya montajla,ya komlo teorileri ile kapitalist ülkeler tarafından kandırılırsak gizli örgütlerle abluka altına alınırsak ne olacak ülkenin hali?
Sami Hocam
Tek kişiyi kandırmak kolay ,fakat Millet iradesi T.B.M.M. Milli egemenliği kandırmak pekte kolay değil bunu bir mart teskeresinde görmedik mi Sami Hoca
zamanın hükümetini kandırmadılar mı yabancı 90 bin ABD askerini Trabzon Samsun hava Limanları dahil 90 bin amerikan askerini ülkemizin güney doğusuna konuçlandırmak işgal altına almayı düşünmedilermi
C.H.P öncülüğünde yapılan bu itirza 99 Vatansever Akp millet vekilinin desteği ile bu tehlike berteraf edilmedimi
bu tehlikeden T.B.M.M iradesi kurtarmadımı şimdi o meclis kaldırılmak isteniyor yetkileri tek kişiye devredilmek isteniyor simgesel olarak ileride onuda bir kararname ile kaldırılacağı bu dayatma dış odaklı Sami Hocam
A,B.D,İsrail,AB,Suudi Arabistan,İngiltere Derin Nato projesi tek adamı daha rahat kandırırız hayalleri Wikileks belgeleri buna örnek değil mi
Ergenekon Balyoz izmir casusluk davaladıları ile Türk Ordusunun belini Atatürkçü komutanları tasviye edip belini kırmadılarmı
Kozmik odadadan şimdi tek adam olmak isteyenlerin emri ile ordunun namusu olan bilgileri kozmik odadan alıp fetöya verilip ABD ye bu yolla sızdırılmadımı
fetö darbesi ile 15 temmuzda Türk Ordusunun beli ikinci kez kırılmadımı şimdi o şanlı orduda 18 mart şehitler günü kutlanırken basılan afişlerden Atatürk resimleri çıkarılarak Atatürksüz 18 martın kutlanması,
istiklalimizi bize veren kan gözyaşı irfan ile bize bir Vatan bırakan Mustafa Kemali yok sayan bir zihniyeti nasıl oluyor da destekler mahiyette bir yazıyı kaleme alıyorsunuz savunuyorsunuz gerçekleri kamufle ederek yandaşlık yapıyorsunuz yakışmıyor Cumhuriyet öğretmeni Sami Hocam
yakışmıyor
Mustafa Kemal siz öğretmenlere büyük değer verdi bunu nasıl görmezlikten gelirsiniz milliyetçi Sami Hocam
16 Nisan bir parti seçimi değil söz konusu vatan,hedefte olan Cumhuriyet mi monarşimi Türk Milletinin mazisinin inkarı hedefte olan Kuva-i milliye ruhu Vatanın tapusu,şehit kanının taht-ı payeye pazarlık meselesi Sevgili sami Hocam
Bir zaman milliyetçiliği ayaklar altına alanları,Haburda teröristleri zılgıtlarla davul zurnalarla karşılayarak çadır mahkemeler kurarak devleti hainin ayağına götürüp
Atatürk ve Türk bayrağını duvardan kaldırmak şartları ile ifadeleri alınıp Mehmetçiğe kurşun sıkan hainleri affedenleri
Bebek katilinin mesajını büyük bir mitingle okumasını sağlayanları ve bebek katilini alkışlayanları hoşgörü ile kucaklayanları
osto görüşmelerini dolmabahçe mutabakatını hükümet yetkilileri içişleri bakanının bulunduğu bir ortamda açıklayanları
TC,devlet kurumlarından kaldıranları andımzı okullardan kaldıranları nasıl oluyora bir milliyetçi öğretmen" Sami Hocam" görmezlikten geliyor inanın aklım almıyor
Etme eyleme sami Hocam kurban olam özüne dön
Söz konusu olan Vatan
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Saygılarımla
Merhaba sayın meklektaşım, öğretmenlerin görevi halkı aydınlatmada meşaleyi önde taşımaktır. Çocuklar ailede anne-babayı rol model alır, okulda öğretmenleri.
Öğretmenler aydın, lider kişilerdir. Liderler özgün fikirleri, düzgün konuşmalarıyla, kılık kıyafetleriyle... temsil ettikleri insanlara örnek olurlar.
Fikirlerinizin hemen hemen tamamına maalesef katılamıyorum. Çünkü siz sol gözünüzü iyice kapatıp sağ gözünüzle olayları yorumluyorsunuz. Evet fikirlerinize katılmamakla birlikte saygı duyuyorum.
Meslektaşınız olarak yazılarınızda sokak jargonu kullanmanızı çok ama çok yadırgıyorum. Hele halkımızın büyük bedeller ödeyerek Atatürk önderdiğinde kurduğu cumhuriyeti aşağıda aldığım sözleriyle alaya almanız çok acı. evet bir öğretmen için acı."
CUMHURİYET ÖYLE BİR OSURUKTA YIKILACAK BİR DİREK DEĞİLDİR. YA DA EĞER BİR OSURUKTA YIKILACAK DİREKSE ZATEN BIRAKIN YIKILSIN.
Beğenmediklerini artık açık açık söyledikleri bu cumhuriyet evet Türkiye Cumhuriyeti'nin ilânından bu güne kadar bu devlet toprak kaybetmedi. Umuyor ve diliyorum bizler particiliği demokrasinin ruhuna uygun yapar, toplum çıkarını kişisel çıkarlarımızın üstünde tutma anlayışını yaşam biçimi yaparsak gelecekte güzel günler görme şansı yakalarız.
Emeğe ve sanata saygımla esenlikler.
sami biberoğulları
Büyük harflerle yazdığınız bana ait cümleleri özellikle yazdım.
Evet..Öğretmenler topluma örnek olmalıdırlar. Mevlana da bir öğretmendir ve asırlardır sadece Türk ve Müslüman toplumlarına değil tüm dünyaya örnek olmuştur. Lakin gelin görün ki Mesnevisinde benim şu cümlelerime rahmet okutacak hikayeler vardır. ( mesela kabak hikayesi...Mutlaka biliyorsunuzdur.)
İnsanımıza bazı şeyleri anlatmak için onların kullandığı dili kullanmak gerekir. Öte taraftan benim yaşça en küçük öğrencim şu anda 25 yaşında. Yani şu cümleleri günlük hayatlarında neredeyse her gün kullanıyorlar ya da kullanmasalar bile artık ''Aaaa Sami hocam bakın ne demiş. Ben de bu cümleleri kullanayım'' Diyecek çağı çoktan aştılar.
Atatürk ne demişti: Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür.
Fikri, vicdanı ve irfanı hür iki insan olarak benimle aynı düşünceleri paylaşmamanız gayet doğal. Bu benim için de geçerli tabii ki. Ancak hangi noktalarda bana katılmadığınızı açıklasaydınız sanırım aramızda daha faydalı bir iletişim olurdu. Yani sanıyorum bana katılmadığınız tek husus kullandığım sokak jargonu değil. Öyle değil mi?
Zahmet edip yazımı okuduğunuz, okumakla da kalmayıp değerli yorumunuz ile eleştirinizi açıkça dile getirdiğiniz için çok teşekkür ediyorum
Selam ve saygılar benden.
İBRAHİM YILMAZ
Mesnevi'yi iki kez okudum. O eserdeki örnekler ilginçtir fakat onlar kişisel konuları irdelemek için örneklendirilmiş. Örneğin eşeğe ciğerlerini parçalatan evin hanımı kıssasında kıskançlık, haset duygusunun terbiye edilmezse ne hale geleceği anlatılır. Cumhuriyettin yanı devletin geleceğini, yaşama şansını sokak jargonuyla anlatmanızı yadırgıyorum. Biz öğretmenler efendilik savaşı veren insanlarız. Sokakta zaten küfürlü konuşan çok zaten.
Asıl konu şu. tarafsız düşünen her yurttaş kolaylıkla şu yargıya varır. Getirilmek istenen sistem tek adamlık, padişahlığa dönüş sistemidir. Egemenlik milletindir şiarına inanıyorsak tek adamlığa karşı olmalıyız. Padişahlık, babadan oğula fikrini benimsiyorsak sorun yok. Bir çok arkadaş görüşlerinizi eleştirmiş. Uzun yazmanıza gerek yok ben evetten yanayım beni seven arkamdan gelsin deyip sözü uzatmanıza gerek yoktu. Çünkü eveti savunuyorsunuz açıkça. Kolay gelsin, ne diyeyim.
Emeğe ve sanata saygımla esenlikler.
ATATÜRK'ÜN ÖĞRETMENLERE HİTABI
(Kütahya Lisesi- 24 Mart 1923)
"Muallime hanımlar ve muallime efendiler, bu irfan yuvası altında hepinizi bir arada görmekten ve hepinizi selamlamaktan çok memnunum.
Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur.
Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir.
Fakat bu iki ordudan hangisi daha değerlidir, hangisi bir diğerinden üstündür? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz. Bu iki ordunun ikisi de hayatidir.
Yalnız siz irfan ordusu mensupları, sizlere mensup olduğunuz ordunun değer ve yüceliğini anlatmak için şunu söyleyeyim ki sizler ölen ve öldüren birinci orduya, niçin öldüğünü öğreten bir orduya mensupsunuz.
Biz iki ordudan birincisine, vatan çiğnemeye gelen düşman karşısında kan akıtan birinci orduya -bütün dünya bilir, bütün dünya şahit oldu ki- pek mükemmelen sahibiz.
Vatanın dört sene önce düştüğü büyük felaketten sonra, yoktan var olan bu ordu, vatanı yok etmeye gelen bu düşmanı kutsal vatan toprağında boğup mahvetti.
Yalnız bu orduya sahip olmakla, işimiz bitmiş, gayemiz bu ordunun zaferiyle son bulmuş değildir.
Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür.
Bu ikinci ordu olmadan birinci ordunun elde ettiği kazanımlar sönük kalır.
Milletimizi geçek mutluluğa, kurtuluşa ulaştırmak istiyorsak, bizi ölümden kurtaran ve hayata götüren bugünkü idare şeklimizin sonsuzluğunu istiyorsak, bir an önce büyük, kusursuz, nurlu bir irfan ordusuna sahip olmak zorunluluğunda bulunduğumuzu inkar edemeyiz.
Eski idarelerin en büyük kötülüklerinden biri de irfan ordusuna layık olduğu önemi vermemeleridir.
Eğer önem verilseydi, geleceği emanet ettiğimiz sizlere, gelecek kadar güvenilir bir mevki verilmesi gerekirdi.
Henüz üç dört senelik hayata sahip olan milli idaremizde irfan ordusu ile layık olduğu kadar ilgilenilememiştir. Fakat buradaki mecburiyeti milletin münevverleri olan sizler elbette ki daha iyi takdir edersiniz.
Bütün kuvvetimizi yalnız cephede toplamaya mecbur olduğumuz bu kısa süre içinde tabiatıyla irfan ordusuyla gereğince meşgul olamadık. Lakin Cenab-ı Hakk'a şükürler olsun ki düşman karşısındaki aziz ordumuz için harcadığımız bütün emekler mutlu sonucunu verdi.
Artık bundan sonra aynı kuvvet, aynı faaliyet, aynı istekle irfan ordusu için çalışacak ve birincide olduğu gibi bu ikinci ordudan dahi emeklerimizin, faaliyetlerimizin mutlu ve başarılı sonuçlarını aynı parlaklıkta elde edeceğiz.
Arkadaşlar, asker ordusu ile irfan ordusu arasındaki birliktelik ve alakayı belirtmek için şunu da ifade edeyim, kıymetli bir eserden ordunun ruhu kumanda heyetidir deniliyor. Hakikaten böyledir.
Bir ordunun kıymeti kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür. Siz öğretmenler, sizler de irfan ordusunun kumanda heyetisiniz. Sizin ordunuzun kıymeti de sizlerin kıymetinizle ölçülecektir.
İstiklal mücadelesinde üç dört senedir düşmanı topraklarımızda mahvetmek için yaptığımız savaşla ordunun ruhu olan kumanda heyeti değerlerinin yüksekliğini nasıl ispat etmişse, bundan sonra yapacağımız yenilikler milletimize bir karanlık gibi çöken genel cehaleti mağlup etmek savaşında da irfan ordusunun ruhu olan siz öğretmenlerin aynı yeteneği ortaya koyacağınıza eminim.
Bu konuda size güveniyor ve saygı ile selamlıyorum."
Mustafa Kemal ATATÜRK
Sizde bir öğretmensiniz ,sizde doğruları anlatan bir ışık bir nefesiniz
Sayın Sami öğretmenim
Hiç kimsenin tesiri altında kalmadan gerçekleri çarpıtmadan
Bir muallim olarak vatanın bekası için Türk milletinin istiklali ve istikbali için vebal altındasınız
Saygılarımla
sami biberoğulları
Şimdi size mevcut anayasamızdan bir madde yazacağım:
madde 24- herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir.
kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
din ve ahlâk eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır.
kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.
Bu maddede diyor ki: Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve orta öğretim kurumlarında okutulacak zorunlu dersler arasındadır.
Peki hangi dinin eğitimi? Var mı anayasada?
Bu eğitimin müfredat programı nasıl olacak? Var mı anayasada?
Bu eğitim öğretim kaç saat olacak? Var mı anayasada?
Bu eğitimin amacı nedir? Var mı anayasada?
Dikkat edecek olursanız hiç biri yok. Ve yine dikkat edecek olursanız Anayasamız minicik, hatta rahatlıkla cepte taşınabilecek bir kitaptır. Buna karşın o anayasaya dayanılarak yapılan kanunların ve kanunların açıklamalarının yer aldığı kitaplar ciltler dolusu yer tutar kütüphanelerde.
Ben değişen anayasa maddelerini tek tek yazdım. Ha bu maddeler değiştirilirken uygulamada bazı cinlikler yapılacak diyorsanız hemen belirteyim. Falcı değilim. Niyet okumasını da bilmem. Ancak uygulanmaya konduktan sonra görür, doğru ya da yanlış derim.
Yanlış ise o yanlışı düzeltecek olan da yine ben değil, meclise vekilim olarak gönderdiğim insanlardır.
Şimdi oturup ciltler dolusu kanun açıklamaları, gerekçelerini mi yazayım. Velev ki yazdım kim okuyacak. Velev ki okuyan oldu bir sürü teknik ifadeleri olan o hükümleri kim anlayacak?
Selam ve svgilerimle
Değişimi teklif edilen ve milletin önüne konulan metni ilk günlerde okumuştum. Bir de sizin kaleminizden okumak nasip oldu Sami Hocam. Allah (C.C.) razı olsun.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Gül ESEN
sami biberoğulları
Gelir gelmez hemen beni bulduğuna göre önceden de tanışıyoruz galiba değil mi?))))))))
Ama ne var biliyor musun. Sevdim yorumunu. Hoşuma gitti. Sen hiç olmazsa sadece başlığa takılmışsın.))))))
Öptüm gözlerinden.
Sami hocam iyi bir hoca ve iyi bir yazarsınız ...Sonuçta: Yazarları Avukatları Doktorları ve herkesi bir öğreteni eğitir ; çocukluk hallerinden bir insan çıkartır...Gerisi iradesiyle yaptığı şeylerdir..Ya verileni alır adam olur ya almaz eşkiya olur ..Ben derim ki ; İnsanı hayata atayan Öğretmendir :) Hatta diyebilirim ki ; öğretici, hayata damgasını vurmasaydı şiir de doğmazdı..Öncelikle en iyi öğretmen anne sonra eğitimdeki kişilerdir ... Ama nedense bu yeni nesile bir şey anlatamazsınız !...
Başkanlık sistemi diye ayağa kalkanlar: Öncelikle, kendi partilerinin dönemine bakmalı kim ne kadar Reisi cumhurluk yapmıştır; kim ayak öptürerek diktatör başbakan olmuştur irdelemelidir..CHP ye oy verilmeyen illerde neden illere ceza kesilmiştir; bunları araştırmaları lazım..
Mesela Yozgatlı şairimizin Yozgatına neden ceza kesildi es keza Konya, Bursa, Bilecik, Bilecik, Kütahya, Kırşehir, Maraş, Rize, Tunceli, Düzce, Zile, Menemen gibi şehirlerin ismi bu meyanda anılır ki Fransa ihtilâlinden sonra, kralcılara destek veren Vendee gibi şehirler, kara listeye alınmıştır. İzlenen yol bu :)
Araştırmalara göre ; bu şehirlerin büyük kısmı, merkezî hükümete karşı isyan veya dikbaşlılık sebebiyle kara listeye alınmıştır; mesul görülenler, İstiklâl Mahkemeleri vasıtasıyla sindirilmiş; şehirler de yatırımlar engellenerek cezalandırılmıştır... Neymiş efendim her tarafta heykel olacakmış...eee milletin karnı aç! ve savaştan çıkmışsın bunun adı nedir...Bizanas özentisi :)
Bu konuda da İsmet paşanın tek düşüncesi Atayla yarışmaktır ;Malatyadaki heykelinde bir anısı vardır gördünüz mü hiç; tamamen atayı rencide etmek için dikilmştir :) Googleye yazın çıkar Malatyadaki 1946 yılı Ata heykeli :)
...56. 57. alayın yok oluşunu kimden sordukları belli değil..Osmanlı suçlu veya şimdiki hükümet sanki ..Güler misin ağlar mısın !..
Smdi Tek adam olmaz diyorlar!; Atatürk tek adamdır diye affedersin hocam şeyine yapışıyorlar; ne demişti kendini bilmez Behçet Kemal Çağlar ve Tekin Alp kiroptosu.. ." O bir yarı tanrıdır Hakikaten Batılı güçlerin yanında tek adamdı bunun içinde Ankara başkent yapılmıştır !... İstanbul neden yapılmadı düşünen beyin bunu çözer.. ... Fatih Sultan Mehmet zahmet edip burasını almıştı; burası Bizanslılarındı ve Ayasofya müze almalıydı değil mi ? ...Gerisini konuşmuyorum susuyorum...Gönül isterdi ki ömrü uzun olsun icraatlarinı görünsünler ; iktidar böylesi bir şey maalesef tek adam oluşu birilerini rahatsız etti ve hayatına son verildi....Bu inançtayız ;...Son zamanlarda vücudundan kaç şişe kinin çektikleri medyaya düştü ve üstrü hemen örtüldü ..Siroz diyorlardı çekilen karaciğer sıvısı diyorlardı ama değildi..bu perde kısa zamanda aralanacaktır..istemedikleri bu olsa gerek ..Vesayetleri kalkınca gün yüzüne çok pislikler çıkacak
Gelelim Başkanlık sistemine hem tek adam olmayacak diyorlar hem de kaç tane yardımcısı olacak diyorlar...peki sen hiç düşünmüyor musun;gönül verdiğin partinin Genel Başkanın kaç tane yardımcısı var :) Klasik chp nin kara propagandası; kasetle gelen okuduğunu anlamayan konuştuğunda golf topu gibi gaf üreten kişinin misyonlarına gebe kalmışlar ! batılı güçlerle birlikte hareket edecekler miş :) buyrun edin tarih herkesi yazacak ; sizleride yazacak ! Birde ; Cumhurbaşkanının ermeni danışmanından bahsediyorlar ! ; Hani şu Hırant Dik ölünce hepimiz ermeniyiz diye bahsedenler . peki ;.Atatürk, Ermeni olan Ağopyanı Türk Dil Kurumu başına getirirken ona yakışıyor muydu bu haslet !..Ne güzelde anlaşmışlardı..Ağopyan ona Türkün atası diye Atatürk soyadını verecekti :) Atatürk' te ona "Türkün dilini sen açacaksın al sana bir soyadı bundan sonra senin soyadın Dilaçar olsun" diyecekti.. tarihte bunları yazacaktı velhasıl da yazdı ...Bgün CHP de ermeni sayısı Akp den fazla :) 42 tane kırma var :) bu gerçeği görmezler de Kör köre cırt parmağım gözüne der de;danışmanın peşine düşerler :) ..Ali Yazıcı Puştu affedersiniz Türk değil miydi :) ne oldu ...
Bu sisten gelmeli..AB ye ve Dünyaya dersini vermeliyiz.. Çanakkale de şehitlere yakışır köprünün temeli atıldı..Hayırlı uğurlu olsun.. Ülkeme Şimdiden hayırlı uğurlu olsun sonuç..selam ve muhabbetle
sami biberoğulları
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk 23 senesi Tek adam dönemidir. Hatta sadece tek adam değil, tek parti dönemidir. Ama devletin adı Türkiye Cumhuriyetidir.
Sonrasında Cemal Gürsel dönemi tek adam dönemidir.
Turgut Özal Dönemi tek adam dönemidir.
Kenan Evren dönemi Tek adam dönemidir.
Ahmet Necdet Sezer dönemi tek adam dönemidir.
Recep Tayyip Erdoğan dönemi tek adam dönemidir.
Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan itibaren yaklaşık altmış sene, hatta daha fazla tek adam tarafından yönetilmiştir.
Şimdi yapılmaya çalışılan şeye gelince: Gelin bunun adını koyalım olmuştur.
Biz ne yapacağız peki?
''Yine tek adam tarafından yönetilelim ama bunun ismi tek adam yönetimi olmasın '' Diyorsak ''Hayır'' oyu kullanacağız.
'' Bu işin adını koyalım artık. '' Diyorsak ''Evet'' Oyu kullanacağız.
Sonuç olarak da her halukarda tek adam tarafından idare edileceğiz.
Olay aslında bu kadar açık ve netken neden birbirimizi yeriz onu da anlamıyorum.
Selam ve sevgilerimle.
kimmiş dedim şu hayırcı hıyar
gidip biletini keselim
hayır haa yazıklar olsun size verdiğim emeklere, ve borcunuzu ödeyin arkadaş burda ifşa edersem kötü durumda kalabilirsiniz
yoksa adamlarımı mı göndermemi yeğlersiniz
onlar şunlar
köstebek kemal
edepsiz deniz
aslan bahçeli
kaplan recep
canavar yıldırım
bir de ben
ona göre
bi seyyar evetci bul , bir kesekağıdına üç beş kg. doldur
tavsiyemdir kimsenin kimse etli sine sütlüsüne karışmasız
demiş ki atam
eve et lazımsa kıçını çengele tak
:)
yok,sul tarafından 3/19/2017 1:00:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Kimsenin biletini kesme.
Bu ülke evetçisiyle, hayırcısıyla hepimizin.
Hiç kimsenin bir başkasının biletini kesme hakkı yok.
Ebu Süfyan'ın, Hind'in hatta Vahşi'nin bile biletini kesmeyen bir peygamberin ümmeti olduğunu hiç bir zaman unutma.
Hele hele bir de bilet kesen değil, bileti kesilen olmak var ki? Allah düşmanımın başına vermesin.
Selam ve sevgilerimle.
yok,sul
aldık kabul ettik
sevgilerimle
Değerli hocam, hainlerin, 'gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde olanlar'ın en büyük korkusu, sisin, pusun, dumanın dağılmasıdır...
Referandum bence bunun için tasarlandı, bunu sağlayacak...
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
İnşallah si, pus, duman kalkar da önümüzü görürüz rahat rahat. Bütün temennim o.
Selam ve sevgilerimle.
Mustafa Kemal'in aklı yetmemiş mi başkanlığa,hayret ?
o 16 . madde var ya o maddeyle adamın gözündeki sürmeyi alırlar bir Allahın kulu da gık diyemez. Ermeni soykırımı masalını savunan bir danışmanı vardı düşünsenize onun 5 günlüğüne başkanlığa vekalet ettiğini!! Ya Hdp'nin özerkliğini savunan bir yardımcının 16. madde gibi ali cengiz oyunuyla özerk bölgeye ayrıldığımızı
Kaç adet yardımcısı olacak bay başkanın?
Osmanlıcılık şekille adam kayırmayla kılla tüy ve telekle olmuyor.Olunca adına lale devri deniliyor.Safahat içinde laleler kim kendine ne yakıştırıyorsa öyle anlasın.Küfür gibi bir derdim yok kültür gibi bir derdim var
ayrıca bir kaç madde hariç geri kalanları zaten uyguluyorlar resmiyet kazandırmak amacı mı güdüyorlar
Bazı maddelerde öyle kurnaz hamle yapılmış ki
yani örnek verecek olursan başkanlıkla birlikte idamı da istiyorsan he aksi halde yok de
olur emmi başka arzun
daha maddelerde ali cengiz oyununu gözüme sokuyorsun e zaten aldatılmak huyun olmuş bunu gören vatandaş sana nasıl güvensin?
Kendi ülkesini emperyallere şikayet etmek zavallılıktır. onursuzca!
Neyse Olanda hayır vardır
Allah büyük dur bakalım ne yazmış.
Filiz Şahin. tarafından 3/19/2017 9:49:13 AM zamanında düzenlenmiştir.
Filiz Şahin.
sen yeniden mesleğe mi dönsen acep?
sami biberoğulları
''Atatürk düşünemedi mi başkanlığı'' Demişsin ya hayretten ağzım bir karış açık kaldı.
Cumhuriyetten önce, Sakarya savaşı öncesinde Atatürk başkanlığı düşünmüştü. Hatırlayacak olursan da meclis Atatürk'e tüm yetkilerini devretmişti.
Peki Cumhuriyetle birlikte bu yetkiler gitti mi?
Kağıt üzerinde ve görüntüde öyle....Yani perdenin önünde bir parlamenter sistem var ama..
Gel bizzat Atatürk cevap versin bu soruya...
Stalin, SSCB’de yaptığı bir konuşmada boş bulunarak Ortadoğu’nun bütün memleketlerini “Rus bölgesi” olarak nitelendirmiş; Atatürk açıklamaya çok sinirlenmişti.
1935 yılında Rus Devrimi’nin yıldönümünde, Sovyet elçiliğinde verilen
suare öç almak için en iyi fırsattı. Atatürk, büyükelçi ile önce önemsiz şeylerden söz ettikten sonra birdenbire sordu: “Karahan yoldaş, şu Sovyet Rusya’da işleri kimin yönettiğini bana söyler misiniz?”
Karahan şaşırdı. “Rusya’yı kim mi yönetir? ''Sovyet Rusya’da proleter
diktatörlüğün egemen bulunduğu Ekselansınızca bilinir.”
Atatürk cevap verdi: “Canım bırak şu saçmalıkları şimdi. Proleter diktatörlük maskeden başka bir şey değildir. Türkiye’yi yöneten şef
benim. Rusya’da kimdir?”
Bu anının devamını mutlaka biliyorsundur.
Başka bir izahata gerek var mı?
Atatürk ve İsmet İnönü dönemi tek adam dönemidr. Yani adı konmuş olmasa da başkanlık sistemi. Dahası tek adam dönemi olduğu gibi tek parti dönemidir. yani herhangi bir muhalefeti olmayan dönem...
''Biz böyle bir şey istemiyoruz bu çağdaş dünyamızda'' Demek elbette hakkımız vatandaş olarak. Ama Atatürk başkanlığı düşünmedi mi demek sanırım yanlış olmuş.
Haa ''Atatürk'e yakışıyordu. İsmet Paşa'ya da yakışıyordu ama buna( Recep Tayyip Erdoğan ) yakışmıyor'' dersen onu da ayrıca tartışırız ama tekrar edeyim: her ikisinin dönemi de tek adam, dolayısıyla da başkanlık sistemi dönemiydi.
Selam ve sevgilerimle.
Filiz Şahin.
zaten Sovyet yardımı da hatıra binaen gelmedi.
ikiye bölünmüş meclisten %98 oy alarak komutan olmuş acaba neden
bundan bi halt olmaz ilk savaşta yenilir denildi ve yenilmedi milletine inandı
hep söyledim yine söylüyorum
Atatürk bu millete bir kaç beden büyük
onun için hiç gereği yok neyi neden yapıldığını anlatmanın yazmanın
boşveeeer hiç gereği yok.
Sami Hocam öğretmen gerçekleri öğretir yüzeysel geçmez mesela şu 16 cı maddede duyduğumuza göre 56 gizli kanun var yani anayasanın 126 maddesinin yada 127 .maddesi binin ikinci satırına eklenen kısa bir ekleme pek göze çarpmıyor gibi görünüyor fakat o kısa cümle şimdiki anayasanın 56 maddesine hükmediyor bu şeker,çikolata,karamelle kaplanan cümlenin torba yasa içinde ülkeyi çok çok çok ilgilendiren bir madde var mı acaba ?
öğretmen doğruları öğretir öğretmenim öğretmenim bu okul şarkısı nereden dolandı dilime netse
Saygı ile
sami biberoğulları
İnanın şundan bile sade vatandaş çok da fazla bir şey anlamayacaktır. O dediğiniz 123 ve 126. Maddelere baktım. Kendimce '' bunları sade vatandaşın anlaması neredeyse imkansız'' dedim.
Haa. Siz mümkün görüyorsanız her şeyi benden beklemeyin. Buyurun siz yazın. Yani bu konu ne kadar öğretmenlerin görevi ise aynı zamanda şairlerin de görevi değil mi?
Selam ve sevgilerimle.
şair67
Baş öğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk öğretmenlere çok değer verirdi işte bu günler için sayın hocam
Bu işin vebali çok büyük bir öğretmen olarak omuzlarınızdaki yükün farkına lütfen varın sayın hocam şımdi elinizi taşın altına koymalısınız
Siz bir Cumhuriyet öğretmenisiniz ve ekmeğinizi buradan kazandınız ve halen o şerefli görev emeklisi olarak emeklisiniz çocuklarınızı Bir Cumhuriyet öğretmeni olarak aynı vatanseverlik duygusu içinde yetiştirdiniz aydın bilgesiniz
Vatan sizden gerçek aydınlanma bekliyor çünkü bizde sizde eninde sonunda bu vatan toprağında ömrümüzü er yada geç düşerek sonlandıracağız huşu içinde
Doğruları söyleyeni vatan toprağı çok daha rahat bağrına basar kucaklar vatan toprağı çok kıymetlidir sayın bilge hocam şehit kanıyla yoğurulmuştur onun ağırlığı vardır,
Anaların göz yaşı vardır bu gün 18 mart çanakkale şehitlerini andık yüreğimiz bir kez daha dağlandı 56, tugay nerede biz onların torunları değilmiyiz
Saygı ile sayın Hocam
Sami Bey...
Birkaç defa okudum lakin herkese kendi "meşrebince "bir kapı aralamanız hoş.Farklı "tercihleri" düşmanlaştırmadan ve Gandhi'nin bir şiirindeki şu satırlara uygun davranmak bence en doğrusu.
-Esas olan içindeki içindeki sesle iletişimde olmak!
Bu yetmezse de Mevlana'ya kulak vermek en güzeli /doğrusu:
Bir can var canında o canı ara,
Beden dağındaki gizli mücevheri ara.
Ey yürüyüp giden dost, bütün gücünle ara.
Aradığını dışarıda değil,kendi içinde ara!
Bu yapılırsa çok "anlamlı" olur,tercih,karar ve sonuç...İyi geceler dileğimle.
sami biberoğulları
Eninde sonunda herkes mutlaka kendi kafasına göre hareket edecek.
Ben en basit şekliyle anlatmaya çalıştım. Bir arkadaş ise içinde bir çok cinlikler olduğunu söylüyor.
İşte anlamadığım hususlardan biri de budur. Yahu varsa bir çapanoğlu ve dahi biz gözden kaçırmışsak, buyurun yazın. Bzı şeyleri de başka kalemlerden okusun bu millet. Öyle değil mi?
Selam ve sevgilerimle.