ÇOCUK
ÇOCUK
‘’Kendimi yenemedim’’ derken yanıldığımı itiraf etmeliyim.Bugün içimdeki o ölgün benliğimi yendim...
Ve bu oyuna kaldığım yerden başlamak için sabırsızlanan bir çocuk gibiyim.
Haylaz çocukları sevmişimdir nedense...İçlerindeki o karşı konulmaz dürtüyü acımasızca harcamaları beni şaşırtır hep.Korkuyu gözlerinde göremezsiniz,sadece ‘’Nasıl?’’ sorusunun karmakarışık bakışı vardır masumlukla karışık. İsyanlarını bastırmazlar,öfkelerini lanetlemezler,sevgilerini ise asla ve asla saklamazlar ;ama bu yabancı kaldıkları için değildir...Cesur,iradeli ve inatçı bir birey olma yolunda ilk adımlarını böyle atarlar işte...
Ben senden kötü değilim.Tıpkı o haylaz çocuklar gibiyim.oyun oynamak,bağırmak,koşmak istiyorum.tabi genç kız coşkusunun verdiği arzu ayak tabanlarımda değil,yüreğimde can buluyor.O’nu şımartmalıyım ki ölmesin,küsmesin,darılmasın bana...
Ben bir çocuk büyütürken içimde,nasıl kötü olabilirim;söyler misiniz?
İşte,şimdi daha da haylaz,uçarı,bir o kadar da deli dolu;yani adım adım o ölgün benliğimi uzaklaştırarak,geride bırakarak;o boşluğu kendimle dolduruyorum.Ne kadar zor oldu bir bilsen...Gerçekten mutluluğu yakalamak o insanların söylediği kadar kolay olmuyormuş!
Gece henüz başladı,çok işim var.İlerleyen dakikalarda tüm çıkmaz sokakları haritamdan sileceğim.Alabildiğince büyük ve olabildiğince yakında;ama çok uzaklarda bir düş bahçem vardı.Basit,zahmetsiz ve kolay büyüyen çiçeklerden ibaret...Şimdi orada en nadide siyah gülleri ve beyaz laleleri yetiştireceğim.Bilirsin,ben hep zor şeyleri sevmişimdir ...
Bazen ‘’NEDEN’’ diye sormak son derece gereksizdir.Bir çok şey sebep aramaz.Tıpkı............