Zavallı Efendi'ler
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Siz bir halta yaramazsınız Zavallı Efendi. Terbiyesiz desem dilim utanır buna inanın, lakin üç kağıtçı pezevengin de teki olduğunuzu söylemeden edemiyorum. Diliniz ne işe yaradığını dahi bilmiyor ağzınıza geleni onunla savuruyorsunuz dişlerinizden öteye. Bir kilim yok altınızda fakat poponuzun altından olduğunu görüyorsunuz. Bir gözlük takın, ışın kılıcı kılıklı,gözlerinizi gösteren size ve gözlerini hiç göremeyenleri.
Ne muallak bir bekleyiştesiniz şu yaşamınızda. Yaşamın sizin olduğunu düşünüyor başkalarının hiç olmadığını düşlüyorsunuz. Bir hödük diyorlar size bir hödük, alkışlandım zannediyorsunuz. Bakın aslen yarattığınızda, yaratılanlarda yok yaşamınızda. Kullandığınız gibi kullanılıyorsunuz, adeta mendiller; ki mendiller dahi kirlendiklerinde birileri tarafından temizlenirler. Sizi kim temizleyecek, etrafınız kirli, siz kirli mendiller oldukça.
Yağmur size mi yağıyor sanıyorsunuz, yoksa hayır siz yağdırıyor olmalısınız o avuç içi kadar aklınızla. Ölümlerden, dirilişlerden geçtiniz gibi oluyordur şimdi size ara ara. Ateşli dikenlerde uyudunuz onları eğittiniz gibidir. Manevi krallıklar kurup maneviyat yoksullarıyla dolduruyorsunuzdur ortalığı. Param parça bedenlerle korkuluklar yaratıp göğe yükselir gibi, fakat kargalardan da alçak uçarak. Ne hayvan sever sizi ne bir başka yaratık. Oysaki derelerden pislik taşıyan siz, derelerde pislik olan yine siz. Pisliğinde hem varmış hem yokmuş gibisi daha pislik. Güzelliklerden bir haber olur böyle işte insan. Hem pis, hem pislik, hem pisliği yaratan olduğunda.
Akmaktan soğuğa hiç sıcağı tatmadığından. Nasıl bir teselliniz vardır sizin sevilmek mi yalan yalan. Kandırılarak ve kandırarak mı rezil rezil. Siz bir halta yaramaz sınız Zavallı Efendi, inmektesiniz yalnızca çukurlara. Hiç göremeden gündüzü ve gündüzü görebilmişleri. Anlatılır bir bir bu hikayeler bilmeyenden bilmeyene bilinmez tabi bilinmeye bilinmeye.
Günden bahsetseler size öteki gün istiyorsunuz. Gece diyecekler ne mana. Tanrınızın olduğuna inanıyor, buyruklarıyla her şeyi kesiyorsunuz biçiyor sunuz. Ah, bu ne zekasız bir tanrıdır ki ottan insan yaratmış ki siz otun bile yarısı edemiyorsunuz. Siz yok olmalısınızdır hiçbir şeyi yok etmeyen kainatta. Bir siz bir de sizin gibiler. Yok olmalısınız. Hiç olmamış gibi.
Üzgün bir insan güçsüz de bir insandır o an siz illa faydalanıyor güçlenmesine yardım ediyorsunuz. İşte burada hak verdim size, olmasaydı sizdeki kötü yürek nasıl güçlenirdi sevgiyle dinginleşmiş derin denizler. Renk renk balıklar içinde, sevgili ve anlayışlı erdemli varlıklar.
Edebi bir haykırış ruhani bir savaşın dünya fırınıdır. Haydi ne duruyorsunuz yazınız Zavallı Efendi, kötünün insan biçiminde varolduğunu ve yüzlerinin gölgeli olduğunu ve iyilerin onları tüm çıplaklığı ve karanlığıyla görebiliyor olduğunu. Çünkü bunu atlayarak ben bu ara güzellikleri yazacağım ve çünkü güzellikler bitmiyor bende.
Büyük bir yıldızım ben yeryüzünde, kollarını açmış.
Fakat yeryüzündeki, diğer insan ışıkları ile parıldayanlarından değilim. Gizli saklı fakat koskoca. Cesur bir yılan gibi kafa tutarak atlara ve bir savaşçı gibi kıvrılıp kullanan o atları da aynı zamanda.
Ezmeden yeri dahi. Ne yumuşak bir zamanda yaşıyorum bilerek. Dünyanın iyi insana ihtiyacı var demiyorum artık, o zaman çoktan geçti, sizin iyi bir dünyaya ihtiyacınız var. Işık kırıldı üstlerinizde, sizi görüyorum artık.
Zavallı Efendi'ler Yazısına Yorum Yap
"Zavallı Efendi'ler" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
17 Mart 2017 Cuma 00:33:59
Derinin altındaki kötü...Yaradılıştan beri vardır o. İnsan sevgiyi kaybederse, dünyada yaptığı hiç bir şeyin anlamı ve önemi kalmaz. Çünkü hiç kimsenin gözyaşları olan insan; daima sesleneceği bir kötü bulur kendine. İşte o an kelimeler İçsel çöldür ve dudakları kurutur akarken.
Tebrikler Waratte...