- 1015 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
SİZİN YAPAMADIĞINIZI ANCAK KÖPEKLERİNİZ YAPAR!!!'’
‘’Her türlü sapıklığın ahlaksızlığın zirve yaptığı uygarlığın beşiği Avrupa (!) siz mi medeni siniz?
..Hayır! Hz.Mevlananın, Hacı Bektaşi Veli hazretlerinin dergahında yoğrulmuş köklü uygarlığa ve binlerce yıllık soylu bir geçmişe sahip bizleriz medeni olan.
‘’ Üniter bir devletin bakanını saygısızca sınır dışı eden Avrupa! Siz mi devlet kültürüne sahipsiniz siniz?
..Altı yüz yıllık imparatorluğumuz da krallarınızın devlet adamlarınızın saygınlığını koruyan bizleriz binlerce yıllık devlet kültürüne sahip olan.
‘’Ülkesinin bakanını karşılamaya gelmiş ellerinde bayraklarından başka bir şey olmayan hatta slogan bile atmayan insanlara terörist muamelesi yapan Avrupa! Siz mi demokrasiyi temsil ediyor sunuz?
..Kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devleti ile bizleriz gerçek manada demokrasiyi temsil edecek olan.
‘’İllegal yapıların ve terör örgütlerinin cirit attığı ve açık desteğinizle pervasızca gösteri yapabildiği Avrupa! Siz mi hukuk devletisiniz?
..On yıllardır illegal yapılarla ve terörle içte ve dışta mücadele eden bizleriz gerçek anlamda hukuk devletine sahip olan.
‘’ Bir lokma ekmeye muhtaç mültecilere sınırlarınızı kapayan insan haklarının temeli olan yaşama hakkını ihlal edip, onları ölüme terk eden Avrupa! Siz mi insan haklarını savunuyorsunuz?
..Asırlardır mazlum halkları koruyan onları doyuran, özünde ve sözünde olan bizleriz insan haklarını savunan.
‘’Hileyle ve cebren topraklarına girdiğiniz masum halkların ekonomik değerlerini sömürüp sonrada aksıra tıksıra yiyen gırtlağına kadar harama bulaşmış Avrupa! Siz mi hakkaniyetli dine sahip siniz?
..Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu, gelir de adl-i İlahi sorar Hz.Ömer’den onu”
Diyebilen bir öğretinin sahibi, bizleriz asıl hakkaniyetli dine sahip olan.
...... Bu liste böyle uzar giderde siz hiçbir zaman insan olamadınız ki size adam olmayı öğretelim.
Yanarım yanarım da binlerce yıllık kültürel geçmişi, iki bin iki yüz yıllık devlet geleneği, bin yıllın üzerinde imparatorluk tecrübesi olan yüce Türk milletinin,kendi ülkesini kalkındırıp ekonomisini geliştirmesinin önüne geçip engelleyen. Öz güven duygusunu yitirten ve şuursuzca kendi geçmişine sövdürten. Hamaset sözlerle uyutulup, sonrada dünün baldırı çıplak ülkelerinin önünde diz çöktürülen. Onların savaşlarda yerle bir olmuş sokaklarını süpürüp, fabrikalarında çalışıp o ülkeleri kalkındırıp ekonomisini geliştirmesi için, milyonlarca insanımı yurt dışına gönderen. Ülkemin geçmişteki basiretsizliğine yanarım...
Serhat BİNGÖL 14.03.2017
YORUMLAR
net, bir düşmana ihtiyacımız var şirketi yönetmek için ve bulduk ! yaşasın mı?
bunlar dün neydi allahınızı severseniz ve bugün değişen ne? içim daralıyor inanmasanız da sonunda kimlerin kıçını öpüyor olduğumuzu gördükçe. örnek Rusya, israil, iran, abd, öyleyse , dediklerimiz toptan doğruysa yazıklar olsun benim aynada görünen yüzüme, demiyorsanız...
dostlukla.
Serhat BİNGÖL
Önemli olan gerçeklerle yüzleşmek ve hataları tespit etmek yoksa aynaya bakmakta bir şey ifade etmez. Yani havanda su döver dururuz.
Saygı ve dostluğumla.
himmet aygüt
inadına dostlukla.
"Yanarım yanarım da binlerce yıllık kültürel geçmişi, iki bin iki yüz yıllık devlet geleneği, bin yıllın üzerinde imparatorluk tecrübesi olan yüce Türk milletinin,kendi ülkesini kalkındırıp ekonomisini geliştirmesinin önüne geçip engelleyen. Öz güven duygusunu yitirten ve şuursuzca kendi geçmişine sövdürten. Hamaset sözlerle uyutulup, sonrada dünün baldırı çıplak ülkelerinin önünde diz çöktürülen. Onların savaşlarda yerle bir olmuş sokaklarını süpürüp, fabrikalarında çalışıp o ülkeleri kalkındırıp ekonomisini geliştirmesi için, milyonlarca insanımı yurt dışına gönderen. Ülkemin geçmişteki basiretsizliğine yanarım... "
Yanmak da ne kelime! Açılan yaralardan göz göz olmakta yürekler. Başımız önümüze düşmüş ağıtlar yakmaktayız layık olmadığımız bu kara günlere şimdi.
Sürekli söylemek istediğim tam buydu işte.
Nereden nerelere geldik! Ah aziz Vatanım. Ah ağzı dili bağlanmış biçare halkım.
Onca mücadeleyi bu günler için mi verdin? Vatan toprağı satılsın diye mi kefensiz girdin üst üste bu kanınla sulanmış topraklara? Al bayrağın yırtılıp yerlerde sürüklensin diye mi bir hilal uğruna ne güneşler batırdın?
Nasıl ki sade bir birey kendi onuruna şerefine namusuna ve kişisel insani haklarına sahip çıkmadığı takdirde her türlü ihanete uğraması kaçınılmazsa bir ülkenin bir toplumun bir milletin
akıbeti de aynı sonla noktalanmaya mecburdur.
Görün anlayın lütfen!
Bu ülkenin aydınlığa çıkması çok zor artık.
Yere göğe sığdıramadığımız bereketli topraklarımızın şerefsiz hain idarecileri toplumunu besleyememiş ve Almanya'ya ilk işçi sevkiyatında adam başına para almıştı Alman Hükümetinden. Sonrasın da her zaman ki ezilmişlik edebiyatı! Adamlar sizi silah zoruyla almadı. Pek çok ülkeden insan gitti. Hiç biri böyle rezil durumlara düşmedi. Gittikleri yerleri de
asıl sahiplerine dar etmedi.
Sonrasın da kalkıp:
Bizi kıskanıyorlar!
Bütün dünya bize düşman! Ve bunlara benzer avuntu sözlerle bu acı günlere gelinmedi mi?
At binenin kılıç kuşananındır.
Övünmekle bir yere varılmaz gördüğünüz gibi.
Sen Yanmazsan, Ben Yanmazsam, Biz Yanmazsak, Nasıl Çıkar Karanlıklar Aydınlığa”..
dese de NAZIM.
Yanan yanmakla kalıyor maalesef.
Ne değerli önemli ve ibret alınası bir yazıydı.
Ben ki bu kadar uzun bir yorum asla yazmamıştım
Sonsuz sevgi selam ve içten Teşekkürlerimi sunuyorum bu müstesna değerli Hocama.
Serhat BİNGÖL
Sevgili Devrim hocam, öncelikle bir konuda mutabık olalım uzun yorumunuzun üçte birlik bölümü zaten benim yazımdan almışsınız lütfen yani))) Tamam tamam şaka yaptım, gerçekten de sizin bu kadar uzun bir yorumunuza denk gelmemiştim benim içinde bir ilk oldu.
Nacizane bu yazımı akşam seyrettiğim Hollanda daki görüntüler üzerinden hem öfkemi hemde kafamı dağıtmak için kaleme aldım yani bir nevi deşarj olmak istedim. Onun için bazen yorumda olsa uzun yazmak iyi olabiliyor.
Benim güzel hocam yorumunuzda ki serzenişlerinizde çok haklı olduğunuz yerler var tabi ki, ancak durum o kadar da kötü değil. Çünkü ben ülkemin olanaklarına ve insanımızın yeteneğine güveniyorum. Yeter ki, siyasi görüş farklılıklarımızın zenginlik olduğunu bilelim ve diğer dünya halklarının yaptığı gibi hedefimiz ülkemizi her alanda muhasır medeniyet seviyesine yükseltmek olsun. Gerisi kendiliğinden hallolur.
Bu uzun yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
Serhat üstadım...
Bizler nasıl özümüze dönüyor isek, Avrupa'da gün geçtikçe haçlı kimliğine bürünüyor.
Uyuşturucuların aleni serbest olduğu, eş cinselliğin hat safhada olduğu, Avrupa'ya İslamiyet'in kuralları ters düşüyor. Bu nedenle mümkün olduğunca bizden uzak durmaya çalışıyorlar.
Benim anlamadığım, bizim bu Avrupa ısrarımız niye?
Adamların bütün bu rezilliklerini göre göre neden hala Avrupa?
Adamlar fıtratları gereği her fırsatta haçlı olduklarını belli ederken; sanki eveliyatında çok sıkı dostluğumuz vardı da şimdi bozulmuş gibi Avrupa'nın yapmış olduğu rezilliğe neden şaşırıyoruz?
Daha düne kadar Claudia Roth denen pkksever kadın ülkemize gelip bizi dünyaya karalarken neden adeta el pençe durup ülkemize buyur ettik?
Neden onların bize uyguladığı kuralları biz onlara uygulamıyoruz?
Off ne çok neden, niçin, niye var değil'mi?
Üstadım yazı için tebrik ediyorum. sağlıcakla kalınız.
Serhat BİNGÖL
Kıymetli dostum, yanlış hatırlamıyorsam, ülke ihracatının % 63 nü Avrupa ülkelerine yapıyoruz. Sanırım ithalatımızın da % 87 lik gibi bir bölümünü de yine Avrupa'dan yapıyoruz.Yani ithalatta da, ihracatta da bizim için önemli bir pazar. Gerçekçi olmak gerekirse ha dediğimiz an ilişkilerimizi koparacak konumda değiliz. Maalesef geçmişin hataları göbeğimizi adamlara bağlamışız. Ama şunu suratla yapabiliriz ağır sanayimizi geliştirip Avrupa'nın dünya pazarlarında ki payına ortak olup bizde pazar oluşturabiliriz yani pay kapabiliriz. Ama gel gör ki, bizim ülkemizde ki,sütü bozuklar kendi ülkesinin gelişmesinden en az Avrupalılar kadar rahatsızlar. Zaten öyle olduğu için seksen yıldır fason üretim yapan ülke kategorisin den çıkmadık.Mesela, Malezya, Kore,Tayvan, vs gibi bundan yüz yıl önce kabile düzeyinde ki, ülkelerin dünya üzerinde üç dört marka otomobili, kamyon ve otobüs vs gibi araçları var. Motor sanayisinde de fena değiller.
Özetle şunu demek istiyorum örneğini verdiğim ülkelere göre her açıdan büyük avantajlara sahip olmamıza rağmen bizim en büyük dezavantajımız gene kendimiz'iz ya da başka bir ifadeyle yıllarca bu ülke gelişmesin diye bir taraflarını yırtan istemezükler.
Yoksa Avrupa'daki yükselen faşizm ancak onların başını yer görünen o ki yiyecekte.
Saygı ve sevgilerimle.
Çakır--Bey
Tamam ticaret yapıyoruz ama inanın ithal ettiğimiz çoğu şeyi başka pazarlardan alabiliriz. Zaten en çok otomobil alıyoruz.
Sanki olmazsa olmaz dercesine bu Avrupa hayranlığımız, bizim bu ezik tavrımız artık bitsin istiyorum.
Adamlar kırk senedir bizi Avrupa birliğine almıyorsa hala Avrupa demek bana zül geliyor inanın
İsviçre'de o başlarında hilalli fesler ile bizi nasıl aşağıladıklarını hepimiz gördük. Adamlar yapacakları hiç bir pislikten geri kalmıyorlar.
Ticaret yapıyoruz diye O istemezük tayfası yıllarca Avrupa'nın kucağına oturdular, Hiç değilse artık oturulmasın. Ticarette, siyasi ilişkilerde, bizimde kurallarımız olsun istiyorum.
Saygılar selamlar
Serhat BİNGÖL
Diğer konuya gelirsek adamların Osmanlı, Türk ve İslam düşmanlığı iliklerine kadar işlemiş. Hadi onları anlarım sizinde dediğiniz gibi İslamın aydınlıkçı öğretileri onların karanlık hazcı yaşam felsefelerine ters düşer. Kaldı ki sapıklık onların zihin kodlarında var. Benim asıl zoruma giden bu ülkenin evladı gözüken Osmanlı, Türk ve İslam düşmanları. Yani asıl sorun bu. Yoksa emin olun Avrupa veya diğer emperyalist Hristiyan ülkelere haddini bildirmek hiç zor değil.
Saygı ve sevgilerimle.
1995 Srebrenitsa katliamının mimarları, Birleşmiş Milletler adına adaleti sağlamakla görevlendirilen 400 hollandalı asker değil miydi. Ki katliamlar sonunda teşekkür mahiyetinde komutanlarına hediyeler verildiği de tespit edilmişti.Ratko Mladic, Radovan Karadziç ve Kendisine teslim olan 25 bin müslümanı Sırplara teslim eden Hollandalı general Thom Karremans da en az sırp general (kasap ) bozuntusu Ratko Mladiç kadar bu soykırımdan birinci derecede sorumludur. Ancak on yıl sonra üstün hizmet madalyonuyla taltif edilmiştir Hollandalı askerler, ne utanç ve insanlığın yüz karası bir dalkavukluk ve aşağılık bir tutum ve ahlaksızlıktır bu izahı insani tümcelerle mümkün değildir.
Birleşmiş Milletlerin verdiği güvenli bölge garantisine güvenen Müslümanlar bu nedenle silâhlarını teslim etmişlerdi.BM olmasaydı ve bu güvence verilmeseydi bu kadar katliamlar yaşanmazdı.
Daha sonra ortaya çıkan bir video kasetinde Sırp generalin kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken görüntüleri çekilmiştir. Medeni geçinen Avrupa'nın şımarık züppeleri, söz konusu ölenler, kıyılanlar Müslüman ise kulakları sağır, gözleri kör olmuşlardır tarihin her devresinde... Türkiye Cumhuriyeti Devleti, soydaşlarına yapılan bu küstahça saldırıların cevabını en ağır şekilde verecektir mutlaka, vermelidir de...
Saygıyla...
Mevlüt GÖZDE tarafından 3/14/2017 5:01:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
Serhat BİNGÖL
Gerçi aklı başında ve tecrübeli bazı avrupalı parlamenterler kendi bürokratlarına; Türkler başka millete benzemez akıllı olun, kabilinden uyarılar yapıyorsa da yeterli olur mu bilmem. Onu zaman gösterecek.
Yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
BAŞINDAN SONUNA HER PARAGRAFINA İMZA ATILACAK BİR YAZI.
ÖZELLİKLE DE YANARIM YANARIM DİYE BAŞLAYAN CÜMLELER...
Ben de neye yanarım biliyor musun sevgili Serhat?
Hollanda hükumeti ve Hollanda halkı bile bizim içimizde TC. Nüfus cüzdanı taşıyan bazı soysuzlar kadar kendilerinin haklı olduğunu savunmazken bizdeki soysuzların Hollanda'nın haklılığını savunmak için canla başla gayret göstermelerine yanarım.
Selam ve sevgilerimle.
Serhat BİNGÖL
Kısacası ekmeğini yeyip suyunu içtikleri bu ülkenin bayraklarının yerlere düştüğü, kadın erkek her yaşatan insanların coplandığı ve insanlarının köpeklere ısırtıldığı o görüntüler nasıl içlerini acıtmıyor anlamak mümkün değil.
Bu tür olaylar gösteriyor ki, galiba bizim milliyetçilik algımızda bir sorun var. Hoş öyle olmasa adı sanı duyulmamış ülkeler, ekonomik ve demokratik olarak bizim üç dört katımız ve daha üzeri gelişmişlik seviyesinde olmazlardı.
Ne diyelim bizleri bu durumlara düşürenler utansın.
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
Serhat BİNGÖL
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygıyla sevgiyle ellerinizden öperim.
Size Katilmamak imkansiz
Tebrikler guzel bir yazi okudum
Kaleminiz daim olsun
Serhat BİNGÖL
Yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim
Saygı ve sevgilerimle.
Eğer biz insanlar, kelebek, pervane ve benzeri kanatlı böcekler kadar gözü pek ve yürekli olabilseydik, bir araya gelip kendimizi ateşe atardık ve kim bilir, o zaman belki vicdanlar coşup göğe yükselir çevreyi öyle bir aydınlatırdı ki,Tanrı uyanıp gözlerini aralar, bizi fark etmekte geç kalsa da vicdanlar eşliğinde hiçliğe karışmamıza şahit olurdu.
İnsan işte...
Binlerce yıl bitmek tükenmek bilmeyen üstünlük lalası ,ölümlere ve doğumlara tanık olacak, ayrıca insanın en büyük düşmanı bu güne kadar hep insan olduysa ,eğer insanın celladı yine insansa , bu günden sonra da insanlara lala demeye değer...
Not :Eğer anlayamazsanız yorum, yorum açıklamasını yeniden yapabilirim..
Serhat BİNGÖL
Yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim
Saygı ve sevgilerimle.