- 870 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Korkmayın
Bir çok insanın hayatını kabusa çeviren enteresan fobileri varmış.
Bu tür fobileri olan kimseleri bazen bizde çevremizde duyarız.
Bu fobilerin isimlerine bakınca, özellikle son yüz yıldır teknolojisi ile birlikte hayat tarzını da satın aldığımız gavurlardan, biz Müslümanlara geçen ithal korkular olduğunu anlarız.
Bu fobilerin bir çoğu zaten saçma sapan ama bizimde çevremizde duymuş olabileceğimiz
bir kaçını örnek olarak buraya kopyaladım.
"Akluofobi : Karanlık korkusu.
Anemofobi : Fırtına korkusu.
Anablefobi : Yukarı bakmaktan korkma.
Ankrafobi : Rüzgar korkusu."
Çirofobi: Ellerden (organ) korkma.
Müslümanlar, Kainatı, dünyayı, karanlığı, rüzgarı, Fırtınayı, yüksekleri, yeri, göğü, denizleri, dağları... her yeri ve her şeyi Allah’ın İlmi ve Kudretiyle kuşattığına İman ederler, bilirler.
Bu nedenle Müslümanlar yalnızca Allah’tan korkar.
İman etmeyen bilmeyenler veya yeterince anlamayanlar, kabul etmeseler de, onlara bu vesveseleri ve korkuları veren, hissettikleri Şeytandan başkası değil.
İnsan gaybı göremese de, davranış ve düşünceleri gaybdan aldıkları etkilerle şekilleniyor.
Havayı düşünelim, Oksijen ve gazlar görünmüyor ama bir balon şişince, Ciğerler havayla dolunca görünmeyenin görünene etkisi de gözle görülüyor.
Aynen öylede, Melek ve Şeytanların bizdeki göremediğimiz etkileri görüntü olarak davranışlarda, görünüyor. Üstelik görünmesinin yanı sıra kişi bu etkiyi kendinde hissedebiliyor.
Mesela:
Çirofobi: Ellerden (organ) korkma.
Bu korkunun nedenini Peygamber Efendimizin (sav) bir Hadis-i Şerifinden öğrenebiliriz.
Bu etkiyi her insan direk Ellerden korkma olarak hissetmeyebilir, fakat buna neden olan yanlışa ısrarla devam eden ve algıları, hissi kuvvetli olan insan bu etkiyi ellerinde hissedebilir ve korkuya kapılabilir.
İşte, Çirofobi: Ellerden (organ) korkma, hastalığının nedeni:
" Huzeyfe radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte yemek yiyeceğimiz zaman, o, yemeğe dokunmadan elimizi yemeğe sürmezdik.
Yine bir gün onunla birlikte yemek yiyecektik. Derken küçük bir kız çocuğu geldi. Sanki biri onu arkasından itiyormuş gibiydi.
Hemen elini yemeğe uzattı; fakat Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem elini tuttu.
Daha sonra bir bedevî geldi; o da arkasından itiliyormuş gibiydi.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onun da elini tuttu ve sonra şöyle buyurdu:
“Şeytan besmele çekilmeden başlanan bir yemeğe katılmayı pek arzu eder. O, şu yemeğe katılmak için bu câriyeyi getirdi. Fakat ben elini tuttum. Bu bedevî sayesinde yemeğe katılmak için onu alıp getirdi; onun da elini tuttum.
Nefsimi kudretiyle elinde bulunduran Allah’a yemin ederim ki, şeytanın eli, onların eliyle birlikte avucumdaydı.”
Sonra Peygamber aleyhisselâm besmele çekip yemeğe başladı."
(Müslim, Eşribe 102. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 15)
"Çevrenizde böyle korkuları olan insanlara dillerini besmeleye ellerini abdeste alıştırmalarını tavsiye edebilirsiniz, yalnız ojelerini çıkarmayı unutmasınlar.."