- 1525 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
MAİDE SURESİ 54. AYET VE MÜSLÜMAN TÜRK OLMAK
Hz. Adem’den sonra İnanoğlu’nun atası olarak, Hz. Nuh (as) bilinmektedir. Tufandan sonra Hz. Nuh’un oğullarından, biri Avrupa Kıtası’na, biri Afrika Kıtası’na ve diğeri ise Asya Kıtası’na yayılmıştır. Asya kıtasına yerleşen oğlu’nun adı Yafes’tir. Yafes’in yedi oğlundan biri olan, “edepli, ahlaklı, dürüst, cesur ve iyi kalpli olma” özelliklerine sahip olan Türk Han’dır ve Türkler’in soyu Türk Han’dan gelmektedir. Türkler adını Türk Han’dan almıştır. “Türk”, kelime olarak “kudretli ve güçlü” anlamını taşır.
1-Türkler tamamı esir edilememiş ve asla devletsiz kalmamış yeryüzündeki tek millettir.
2-Türkler, yontulmuş Tanrısı olmayan, tarihinde putperestlik olmayan tek millettir.
3-Türkler (her millet öldürdükleri ile övünürken) şehitleriyle övünen tek millettir.
Mensubu olmanın onur olduğuna inandığım Türk Milleti, İslami ve insani vasıfları, Allah Rızasulü’nün övgüsüne ve Maide Suresi 54. ayetin işaretine mazhar olması ile emsalsizdir.
"Peygamber Efendimizin, Arabın Arap olmayan (acem) üzerine bir üstünlüğü yoktur. Arap olmayanın da Arap üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük, sadece takvâ iledir.” (Cem’u’l-Fevâid, 1/510, hadis no: 3632) hadisini hatırlayacaksınız.
Kur’an karşısında ayaklarını uzatıp yatmayacak kadar, kızıldığında Peygamberimize saygısızlık olur diye çocuğuna “Muhammed” ismini koymayacak kadar, haremeynin hadimi olmayı onur kabul edecek kadar, peygamberimiz gürültüden rahatsız olmasın diye Medineye 20 km yaklaşınca tren raylarına keçi kılından keçe serecek kadar, Kabe’ye saygı için, etrafına yapılan revakların yüksekliğinin Kabe’nin yüksekliğini geçmemesine özen gösterecek kadar, ila-yı kelimetullah’a canını adayacak ve şehid olamadığına üzülecek kadar…. takva bir başka millet var mıdır? Ve yumşak karnı islam olan başka bir millet biliyormuyuz? (Hollandalı bir tarihçinin de yazdığı gibi; Avrupalı biri islamı seçtiğinde O’na “Türk oldu” denirdi ki, bu “Avrupalı gözünden Türklerin islam ile özdeşleştiğinin ifadesi” olsa gerektir.)
Allah indinde üstünlük de TAKVA ile olduğuna göre Türk milleti Allah’ın teveccühüne mazhar olmuş tek Millettir.
Soyunun bu vasıfları ile övünmek ve sevmek, Resulullah’ın men ettiği kavmiyetçilik değildir. Zira, Rasûlullah (s.a.v.)’a soruldu: "Kişinin soyunu, sülâlesini (kavmini, ulusunu) sevmesi asabiyet (kavmiyetçilik, ırkçılık) sayılır mı?" Hz Peygamber şöyle cevap verdi: "Hayır. Lâkin kişinin kavmine zulümde yardımcı olması asabiyettir/kavmiyetçiliktir" (Ahmed bin Hanbel, 4/107, 160; İbn Mâce, Fiten 7, hadis no: 3949)
Şeyh Sabahuddin-i Hüseyni, Iraklı ve muteber bir alim ve veli kabul edilmektedir. 4. Murat’a "bizi şia’nın zulmünden kurtarın" diye name göndermiş, nihayetinde Osmanlı’ya sığınmıştır. Dedesi Şeyh İbrahim el Hüseyni’nin (ki, kendisi anne yönünden, Ahmet Rufai’nin, baba yönünden Abdul Kadir Geylani’nin torunu olduğu rivayer edilir) Hz peygamberi rüyasında gördüğünü, efendimiz’in rüyasında, “ya veledi hubbul Etrak minel iman, “evladım Türkleri sevmek imandandır” dediğini nakletmiştir. Yani kavmiyetçilik değil.
Muhittin-i Arabi, Ertuğrul Gazi doğmandan 25 yıl önce yazdığı Fütuhatı Mekke isimli eserinde, “İnne eslahat düvel ba’de Sahabe Ed’devleti Osmaniyye” Sahabeden sonra devletlerin en düzgünü Osmanlı Devleti olacak" demiş, Sultan Abdül Aziz’in öldürüleceği, hatta Sultan Abdulhamid Han’ın son padişah olacağına kadar, çok ince detaylara yer vermiştir.
Kur’an’ı Kerim de Maide Suresi 54. Ayetin, Türkleri İşaret eden Ayet olduğu pek çok alim tarafından kabul edilmektedir. "Ey iman edenler! İçinizden kim dininden dönerse, Allah Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve zorlu, kendisinin onları seveceği, onlarında kendisini seveceği bir kavim getirir ki; Onlar Allah yolunda savaşırlar ve hiçbir kınayanın kınamasından çekinmezler. Bu Allah’ın lütfu inayetidir ki, onu kime dilerse ona verir. Allah ihsanı bol olan, en çok bilendir. (Maide suresi:54)
Bu ayet-i kerimenin, Vani Mehmed Efendi, Elmalılı Hamdi Yazır, Ömer Nasuhi Bilmen, Said-i Nursi, Fikri Yavuz, Celal Yıldırım ve Osman Keskioğlu başta olmak üzere bir çok İslam alim ve mütefessire göre Türkler’i işaret ettiği kabul edilmektedir.
Elmalılı Hamdi Yazır, Hak dini Kuran Dili’nde Maide 54. ayetin tefsirinde "... bu defa Allah Türkleri göndermiş; araplar’ın kadrini bilmeyip zayi ettikleri devlet-i İslamı ele alarak İstanbul’a ve oradan kıtaatı arzın her tarafına yaymışlar;" der.
Son devrin en büyük alimi kabul edilen müfessir Celal Yıldırım, "binaen aleyh, Ebnay-i Faris hadisinin deleleti (beyaziti bestami, gazzali, İmamı Azam bu bölgedendir); Fethi Kostantiniyye hadisinin serahati, "fe asellahu en ye’tiye bil fethi" va’di ilahisinin işareti ile; bu millet Türk Milletidir ve bu vazife halen Türk Milletinin üzerindedir" demektedir.
Said Nursi "Ey Türk Kardeş, senin Milliyetin İslam ile İmtizac etmiş, Bütün senin mazideki mefahirin islamiyet defterine geçmiş, bu mefahir zemin yüzeyde hiç bir kuvvetle silinmediği halde, sen şeytanların vesveseleriyle, desiseleriyle o mefahiri kalbimden silme" Mektubaat 324. Ve, "Türkler bu milleti islamiyyenin kahraman bir ordusudur" emirdağ lahikası 2 (224), "mücahit, kahraman millettir". Şualar 1-514
Vani Mehmet efendi “Kehf Süresi 85-92. ayetlerde kıssası geçen Zülkarneyn’in, Oğuz Han olduğuna işaret etmiştir.
Kaşgarlı Mahmut Divanı Lügat-it Türk isimli eserinde Buhara ve Nişabur hadis imamlarından şu hadis-i kutsi’yi rivayet etmektedir: Ulu ve Aziz olan Allah diyor ki; Benim Türk ismini verdiğim ve doğuda yerleştirdiğim bir takım askerim vardır ki, her hangi bir kavme karşı gazaba gelecek olursam o Türk askerimi işte o kavmin üstüne saldırtırım. (Kaşgarlı Mahmut, Divanı Lügat-it Türk, C.1., 294 ?1333 İst basımı)
Kostantiyye (İstanbul) mutlaka feth olunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır ve o asker ne güzel askerdir. Buhari (et-Trah-ul Kebir, cilt 1, kısım 2, sayfa: 81) Ahmed bin Hanbel (Müctehittir ve bütün hadisleri sahihtir. Müsned IV/42, Kahire 1313) El-Hakim (el-Müstedrek IV/42-422, Haydarabat 1335)
Benim ümmetimi öyle bir kavim sürüp, kovalayacaktır ki; onların yüzleri (yuvarlak ve) enli, gözleri (çekik ve) küçük, çehreleri sanki üzeri derilerle kaplanmış kalkanlar gibidirler. Onlar üç defa Arabistan yarımadasına kadar ilerleyeceklerdirİlk istilada onların önlerinden kaçanlar kurtulacaktır. İkinci istilada hücuma uğrayanlardan bazıları helak olacak ve bazıları da canlarını kurtaracaklardır. Üçüncü istilada ise onların kökleri kesilecektir (Artık istilalar son bulacaktır) işte onlar Türkler’dir. Nefsim yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, Türkler (çok yakın bir gelecekte) atlarını Müslüman mescitlerinin direklerine bağlayacaklardır. Ebu Davud (Nuseym b. Hammad, Kitabü’l Fiten, Atıf Ktp. No: 602, V.121122)
Bu hadisi şerifin tezahürü olarak Allah, zamanın süper güçleri olan Bizans, Pers ve Habeşistan gibi ülkelere; Mekke, Medine, Taif gibi kutsal şehirlerin istilasını mucizelerle engellemiş (Fil suresinden de anlaşıldığı gibi) var olduklarından bu yana hiç bir güç tarafından ele geçirilememiştir. Bu kutsal topraklar; 1071’de Selçuklular tarafından feth ediliyor, ardından 1174’te Eyyubi (Türk devleti) tarafından feth ediliyor, 1250’de Memlüklü Türk Devleti tarafından feth ediliyor, 1517’de Osmanlı devleti tarafından feth ediliyor.
Türkler size ilişmedikçe sizde onlara ilişmeyiniz. Çünkü milletimin mülkünü ve Allah’ın ona olan ihsanını en evvel Kantura(Türk) nesli alacaktır. İmam Taberani (Mu’cem’ül-Kebir ve Mu’cem’ül Evsat)
Habeşliler sizle uğraşmadıkça siz de onlarla uğraşmayınız. Hele Türkler size dokunmadığı sürece siz de Türkler’e (sakın) dokunmayınız! Ebu Davud (Sünen-i Davud, IV.s:112)
Hıfz, on kısma ayrılmıştır: Dokuzu Türkler’de, biri diğer insanlardadır. (Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi (Ramuz’ul-Ehadis 4140 nolu hadis) Hıfz kelimesi bazı kitaplarda hafızlık, kavrama kabiliyeti olarak tercüme edilmiştir. Merhum Vani Mehmed Efendi’ye göre ise muhafazakârlık yani dinini, milletini, vatanını, maddi ve manevi değerlerini, örf ve âdetlerini, namusunu koruma duygusunun her milletten çok Türk milletindedir.
Resulullah Efendimiz bir gece rüyasında peşine önce siyah bir koyunun, sonrada bir beyaz koyunun takıldığını görüyor. Sabahleyin mescid-i saadete gelip namaz kıldırdıktan sonra sırf iltifat olsun diye bu rüyanın yorumunu Ebubekir Sıddık Hazretlerine bırakıyor. Bu iltifata hem sevinen, hem de mahcup olan Ebubekir (r.a): "Mademki, öyle arzu buyurdunuz, yorumunu yapayım. Ey Allah’ın Peygamberi, peşinize ilk takılan siyah koyun Arapları, sonra da takılan beyaz koyun beyaz bir ırkı temsil eder. Yani önce Araplar size inanıp peşinize takılacak, sonra da beyaz bir ırk İslam’a girip size uyacak... rüyadaki siyah koyun Arapları, beyaz koyun ise Türkler’i işaret etmiştir. Çünkü bir müddet sonra beyaz yüzlü olan Türkler İslam’a girmişlerdir.
"İşte ey ehl-i Kur’an olan şu vatanın evladları! Altı yüz sene değil, belki Abbasîler zamanından beri bin senedir, Kur’ân-ı Hakîm’in bayraktarı olarak, bütün cihana karşı meydan okuyup, Kur’ân’ı ilan etmişsiniz. Milliyetinizi, Kur’ân’a ve İslamiyet’e kal’a yaptınız. Bütün dünyayı susturdunuz, müthiş toplu saldırıları defettiniz. Ta (Meâlen): "Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, Allah onların yerine öyle bir kavim getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı sever. Onlar mü’minlere karşı alçakgönüllü, kâfirlere karşı izzet sahibidirler. Allah yolunda cihad ederler ve dil uzatanların kınamasından da korkmazlar..." (Mâide 54) âyetine güzel bir masaddak oldunuz...".
Bu cihetle “Türk olmak, Türk olmaktır”. Artık öze dönme vakti gelmedi mi? Farkında değilmisin, Alemi İslam yönünü sana dönmüş, medet bekler? Milyonlarca mazlum, “Türk beklenendir” diye seni beklemekte…….
erdalkoca.com
YORUMLAR
Değerli Dostlarım: Bir okuyucumuz benden kaynak soruyordu ama burada görünmüyor. Din alimi değil ama çok okuyan biriyim. Yukarıdaki yazı: Prof. Yaşar Nuri Öztürk'ün ''İSLAM NASIL YOZLAŞTIRILDI'' Faik Bulut'un ''EBU MÜSLİM HORASANİ'' ve Annamaria Şimmel'in ''İSLAMIN MİTOLOJİK YÖNLER'' adlı kitaplarında bahsedilen, VI. ve VII. yy. lardaki zamanın din alimlerinin yorumlarıdır. Yorumlar konusunda asla kendi düşüncelerimi katmadım, olduğu gibi aktardım. Kanaatim odur ki; Allah (CC) dinimizi bir kolaylık dini olarak göndermiş olmasına rağmen, Peygamber (s.a.s) efendimizden sonra gelen alimlerin yorumları işi daha da zorlaştırmıştır. Temizlik İmandan Gelir diyen efendimize rağmen, Ebu Hanif'e bir sufi olarak sırtındaki 900 bit ile öğünmüş ve hatta hizmetçisinin: Ya Rab! Senin bu veli kullarından ve pir'lerinden temiz olanı hiç yok mu diye sorabilmiştir. Din, Allah'ın dini, Kitap Allah'ın kitabı ama herkes kendini farklı konumlara taşımak için farklı farklı yorumlardan bulunmuşlardır. Bu durum mezhep kurucularında da aynıdır. Birinde parmağınız kanayınca abdest bozulurken, diğerinde çizmeniz kan dolu olsa bozulmaz. Detaylı bilgi isteyenlere yukarıda saydığımız kitapları okumaları acizane tavsiye edilir.
Erdal Koca tarafından 2/8/2018 1:49:09 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hocam gerçekten merak ettiğim için soruyorum. Nuh'un üç oğlunun üç kıtaya yayıldığı ki o zamanın şartlarında bunun nasıl mümkün olduğu, oğullarından birinin adının Türk olduğu hangi kaynakta geçiyor?beraberlerinde üç de kadın götürmüş olmalılar. Kadınların ve diğer iki oğlun adları neydi?
Saygılar.
Erdal Koca
Erdal Koca
Nasıl ki, mezhepler arasında farklılıklar var. Bu da öyle bir şey
Erdal Koca
Erdal Koca
Filiz Şahin.
Erdal Koca
Filiz Şahin.
ALLAH ADINA KONUŞMAKTAN DA, ALLAH'A İFTİRA ETMEKTEN DE ALLAH'A SIĞINIRIM.