Mecmua -I- (Nesir)
Bazen diyorum ki, sevgililer haris mi olur? Ne çok arzulusun gözde olmaya. Ardından yetişemiyorum. İçli dışlı olduğumuz pek söylenemez ama içindeki volkanların lav püskürttüğünü sezinliyorum. Çivisini koparmak için canhıraş köprüsündeki tahtaların ne kadar gayretlisin. Hadi istediğin gibi olsun! Demeye ramak kamış gibi infiallerde mevsim.
Sahi sen ne istiyorsun?
Önünde iki büklüm, gözleri sürekli gözlerine bakan, gönül tevatürlerine çayır çimen olan, istediğinde ufukları müşahhas renklerine boyayan, ipliği iğnesiz kullanarak karamsarlıkların yırtığını, söküğünü dikiveren, suyu hep senin çarkını döndüren bir feveran mı? Bunlar ve buna benzer doğaüstü olanakların cem-i mecmua edilerek aklıselimine emanet edilir mi, bilemem ancak seni güzel gösteren bunlara sahip olabilmen değil, senin gibileri bunlara layık olarak düşünebilmen olacaktır!
Neden yakınıyorsun ki, ayrılık bir başka dönüşe başlangıç değimlidir? Arada geçen veya geçecek olan sürece isyan edercesine kaderi kendi kabullerinle ve haksızlıkla yargılıyorsun. Kavuştuğun zamanların hâsılatı, gerçek değerleri ile inhisarında olmalıydı. Kedere büründüğünde baktığın aynalarda gülümsediğin anların resmi canlanmalıydı. Hiç mi sevinmedin, hiç mi gözlerin ışıkla dolarak göğsün kabarmadı? Üzerine giyindiğin elbiseler terini emmiyor mu? Daha ne çok şey vardır sevinmen ve sevmen için..
Hicrette bir yeniye başlangıçtır. Göçüp giden kuşlar tabiatı gereği iklim müsait olunca geri gelirler. Yaşın vardığı merhale ve verdiği olgunluk sana yeni zevkler tattırmalı ve zaviyeni açan makaleler okutturmalıdır. Yoksa kaybedilen bir değerin arkasından mütemadiyen ağlayıp sızlamak sadece bu yaratılışın mükemmelliğine yabancı, bigane kalmaya çabalamak olacaktır. Hiç düşünülür mü ki, kazanç katkının, yani verilen emeğin kaçta kaçıdır? İnsanın insanı kazanması sabır ve fedakârlığı gerektirir. İnsan etinden, budundan faydalanılan bir yaratık değil, bilakis sıhhatine muciben ruhundan beslenilen, mükemmelliğin hamisidir. Üzersen üzüntüde kalırsın. Eskitirsen eksik olursun. Yenilemeye kalkarsan yabancılaşırsın. Ancak anlamaya, paylaşmaya çalışırsan, bilgi ve birikimin bir halkası da sen olabilirsin..
Sevgim ve sevdiğim beni Rabbime yaklaştırıp yakınlaştırmalı. Cehennemde yanmak için ortak aramıyorum! Allah için hoşuma gidecek tevessüllerin varsa, bana nazar et, bir hatta bin bakış yolla. Aşk, bedeni heveslerin tezahür etmesine vesile olacaksa, (hâşâ) bu rezilliğin aktörü olmak istemiyorum. Aşk, azami kebire varmanın bir yolu, ilim, ilham, sohbet, muhabbet, sır ve hikmet gibi ilahi vecizelerin yaşanmasına mahsus bir kapının adı ise girerim, yolculuk çile ile doluda olsa..
Söz sözü (gerektirir) doğurur ve söz ruhu doyurur. Söylenene kulaklarını tıkayanlar anlamaya aç, ağlamaya, sızlamaya kulaç atar olurlar. Sözüne bakarım; “Bana Allahtan kork!” diyorsan eğilir mazimi yoklar, varsa hatamı telafi eder, sonra yeniden doğrulur, silkinir kalkarım..
Varsa söyle!..
Mehmet Sani Özel
26.01.2007
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.