- 645 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PİŞMAN OLMAMAK İÇİN
İnsanlar, ancak, kendilerine emredileni yerine getirmekle mükelleftir. Bunu da akıl ve izan ölçülerini unutmadan yapmalıdır. Yoksa nefsi tatmin için yapıldığı takdirde, icra edilen fiilin kıymeti olmaz. Bu hal, nefsin ve ihtirasın şımarmasına sebebiyet verir. Doğru yoldan sapılır, insan karanlık yollarda perişan olur. Bir başka ifade ile toplumun fertleri arasında hakiki uyum ve huzur dolu bir hayatın gerçekleşmesi için, insan önce aklını kullanmalı, aklını asla başkalarına kiraya vermemeli, araya kimseyi sokmamalı ona göre icraata girişmelidir.
İnsanın en büyük mutluluğu, bilgisini, tecrübesini, maddi ve manevi birikimlerini, nefsi için değil, mensubu bulunduğu toplum için kullanmasıdır. Bunun bir başka izahı ise, toplumu selamete ulaştırmak için elden gelen gayreti göstermektir. Bunu yaparken de, makam elde etmek için değil, Allah(c.c.) rızası için yapmaktır. Çünkü sadece ‘’O güç sahibi, hüküm sahibi ve hikmet sahibidir.” (Rum/27)
Milletini sevmeyen, milletine sahip çıkmayanlardan uzak durmak, milletin selameti için elzemdir. Yani kıskançlık duymadan, dayanışma içinde, sevgi, şefkat ve merhamet gözden uzak tutulmadan, hizmetler millet için olmalı, nefsi azgınlaştırmamalıdır. Bu tarz bir yaklaşım, insanın olgunlaşmasına neden olur. Olgunlaşan, muhtevası gelişen insan da, her faaliyet, kimden gelirse gelsin, akıl ve vicdan süzgecinde elekledikten sonra, yürürlüğe koymalıdır. O zaman da, insan bunun arkasında dik durur. Çünkü böyle bir davranışta fayda vardır.
Fikrinden ve icraatından emin olunmayan insanlara yakınlık gösteren, iltifat eden, elbette ki bunun manevi sorumluluğuna katlanır. Toplumun değer yargılarına göre suçlanan insanlara bel bağlamak, insanın kendisine zulmetmesi anlamına gelir. Onun için akıllı ve kendinden emin olan insan, hep doğrudan yana tavır koyar.
Sosyal ve siyasal meselelere yaklaşım, yukarıda arz edilen ölçüler dikkate alınarak olmalıdır, aksi hal üzüntüye sebebiyet verir. Dürüstlük ve ahlakın ayakta kalması için ahlaksızlardan, arsızlardan uzak durmalı, onlara karşı gönül kapılarını mutlaka kapatmalıdır. Nasıl olsa, bu da geçer anlayışı, vatanseverler tarafından mutlaka terk edilmelidir. Çünkü son pişmanlık da fayda etmez.
Toplum mühendisliğine soyunanların akıl almaz projelerine, siyasilerin nutuk ve söylemlerine, yazar-çizerlerin hakşinas olmayan makalelerine, gazetelerin yanlı başlıklarına inanıp, yoldan sapmamak gerekir. Çünkü bunların çoğu, milleti manipüle için akla hayale gelmez yalanları gündeme taşımaktadır.
Onların bu tavırları, insana müdahaledir. Bunlar kargaşa için ellerinden geleni yapmaktadır. Böylece ülkede siyasi terörü körüklemektedir. Oysa tahlil, insan basireti dikkate alınarak yapılmalıdır. İşte o zaman, insan aklına tam anlamıyla sahip çıkmış olur ve iyi olanı yapar. Hayırsız olanlardan uzak durarak, doğru yola böylece ulaşmış olur.
Sonra pişman olmamak için bunların ışığı altında referandum seçimlerinde herkesin Evet’i ve Hayır’ı kimsenin tesirinde kalmadan kendi inançları doğrultusunda kullanması gerekir diyorum. Allah c.c. devletimiz ve milletimiz için doğru olanı nasip etsin inşallah. Amin. Saygılarımla.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.