- 257 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
# AYRAN İÇENLER İSKELEYE #
# AYRAN İÇENLER İSKELEYE #
_________________________________
Bir üçgenin iç açılarının toplamını sorduğunuzda cevapsız kalabilir bizim insanımız. Bu durumu, kendi iç acılarının onları parça parça hissettirdiği yüreğinin suskunluğa verebiliriz. Yani hoş görülebilir bu cevapsızlık herkes tarafından. Fakat üç tarafı denizlerle çevrili yurdumuzun denizlerini bilir en cahil olanımız bile...
Ak, kara ve Ege denizleri çevrelemiş, Marmara ise süslemiştir bu eşsiz ülkeyi...
Bu sabah duyduklarımdan sonra bunun yanlış olduğuna şahit oldum. Meğer bizim Ankara denizimizde varmış.!
Belediye otobüsünde yakışıklı bir adamın, yakışıksız sözleriydi duyduklarım.!
Otobüsün körük bölümünde körü körüne atıp tutan bu yakışıklı adam; sayın Cumhurbaşkanı’mızın filanca tarihte Ankara’dan deniz yoluyla Trabzon’a gittiğini söyledi kendisini dinleyenlere.!
Bu cümleyi ilk duyduğum anda hissettiğim ürpertiyi anlatmama imkân yok. Körükte körü körüne sallayan bu yakışıksız ve yalan sözlerin sahibi yakışıklının, ne yapmak istediğini ve nereye ulaşmak için çaba sarfettiğini sabrederek öğreneceğim dedim kendi kendime.
Körük bölümünde yaklaşık on kişi, bu körü körüne yalan fırtınasına kendini kaptırmış yakışıklıyı dinliyordu çıt çıkarmadan.
Yaklaşık olarak yaşı otuza yakındı. Sanırım otsuz kalmamak için de kıçı başı oynayarak ve süslü sözlerle dur durak bilmeden konuşuyordu. Dinleyenlerin kimi baş sallıyor, kimi de güzel giyimli körüğe yaslanmış bu delikanlının yakışıksız sözlerini hiç duymadan tepeden tırnağa defalarca süzerek, başını ise yukarı aşağı sallayarak dinler pozisyonda bekliyordu.
Duyduğum Ankara’dan deniz yoluyla Trabzon’a seyahat sözüne; pardon, Ankara’da deniz varda bizim mi haberimiz yok diye sordum körükte körü körüne sallayan genç adama.
Sorduğum soruya cevap verişi karşısında içimden resmen yuhhhh ulan dedim.!
Ohoooo o siz hâlâ Ankara’da deniz varmı yokmuyu tartışıyorsunuz. Kime ve kimlere anlatıyoum bende dedi pişkin pişkin.
Körükte dinleyenlerin arasında bir kadın; evet ben Ankara’lıyım ve Ankara’da deniz yok ki deme gereği duydu. Yakışıklı adam gülerek cevap verince kadın; neden gülüyorsunuz? Ankara’da deniz mi var diye birdaha tekrar etti sözlerini.
Körü körüne körükte desteksiz sallayan adam; Konya yolunda kocaman denizden habersiz nasıl Ankara’lısınız yahu dediğinde, kadının bir el hareketi vardı ki sormayın...
Genç adama alaycı gülümsemeyle sordum. Allah aşkına sen ne içiyorsun bende içeyim.! Cevabı kahkaha sebebi olsada ben pis pis sırıttım. Ayran. Ayran içiyorum ben dedi.!
Gülüşüm karşısında biraz önceki duruşu ve gard-ı bozulmuş çocuk, kızarmadan ve bozarmadan bir söz daha etti ona ve körü körüne anlattıklarına mani olduğum için.
Ayran içiyorum n’oldu? Şiştin mi?
Evet şişmiştim... ayran içince neler olduğunu hayretler içinde gördüm. Bu sebeple iyisimi ben bir soda
alıp içeyim diyerek körükten uzaklaştım.
Soda zengin bir mineral deposudur. Katışıksız ve şifa kaynağıdır. Şişkinliğe de birebirdir üstelik...
Ankara’dan Trabzon’a deniz yoluyla giderken ayran içenlere dokunmayın. Vallahi şişersiniz.!
Ramak kaldı / ( Samim İĞDE )
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.