- 602 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BAĞ
Bağlanmadan yapamıyor insan.
Neden?
Çünkü kainat ile birlikte başlayan serüveni ile kainat ve içindekilerle beraber ebete doğru giden bir bütünün parçası insan.
Özlemi var, iştiyakı var, hasreti var diğer parçasına.
(En çokta yaratanına bağlı olma açlığı güveni veren istinat (dayanağı) varlığına istediği cevap ve aradığı gerçek cevapların kesin alınacağı yer olan istimdat noktası yani ölümden sonrası, gideceği yer ile ilgili bekledi cevap*...)
Bir gün belki gül için gülüyor ertesi bir insan için ağlıyor diger gün ilkbahara umut ekmiş öteki mevsimde aşk bekliyor. Okuyor, evleniyor, cocuk istiyor yaşlanıyor fakat yaslanacak duvarları mutlaka örüyor.
Ismi hiç değişmez, o yada şu bağlanmadan, tutunmadan yaşayamıyor insan. Yorgun olanların sancısı ise kaf dağına olan inancından.
Yüklemiş oraya vuslatı, hasretide kendisine illede sancı diyor.
Geleceğin gayesi bu, bir şeylere yürümek yaşamak demek...
Ruhunun arzusu olan sonsuza doğmak için o sancıya zorunlu bir ihtiyaç hissediyor. Adını da şeylere, nesnelere beklenti yüklüyor.
Hep yarına sevinçle uyanması o arzudan. Bu gün diyor.
O gün bu gün ve bu (nda)...
Ama bulamadığından da hep dünlere ağlıyor. Tarif edemediği belki de kendisinin bile bilmediği aradığına yalnızlık diyor çoğu zaman. Yaşı, aklı , fıtratı ve imkanları gereği meyilleri paraya, güce, şöhrete de doyuyor fakat bir türlü dolmuyor içindeki o boşluk.
Bağlanmalarıda hep o arayıştaki karşılaştığı acabalarından aslında.
Ve kopuşları ise anlayışının "o da degil" dediği zorunluluktan çoğu zaman.
Çünkü mutsuz...
Mutlu olsada çok şey değişmez aslında. Zıtların eşit hareket ettiği ve biri olmazsa diğerini yok ettiği bir dünyada zıddın müdahalesi kesilirse o şey kendiliğinden ortadan kalkar yani mutluluk bile sıkar.
Gece olmazsa gündüz nasıl bir şeydir mesela?
Bana göre sonunda aradığı kendisi olacak ve bulduğunda geçmişine pişman olmayacak.
Hayat serüveni zaten tek bir soru üzerine kurulu.
Cevap gelmişse sorun yok.
Her sey yaşama ve içindekilere bağlanması için bahane idi sadece ve onların tümü aradığı cevapların birer parçası idi.
Ve ona kendisini gösteren herkes kainat aynasında ona yansıyan kendi payı sevgisi oda herkes için bağlanılması ve görülmesi gereken lazım bir gerçekti...
Zehra Asuman
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.