- 1308 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
ŞAİRİN TANIMI
ŞAİRİN TANIMI
Şair kartondan bir uçak yapar arşa çıkar. Meleklerin kanadında tutar yedi cenneti dolaşır sonra dünyaya gelir. Bir tarla alır, reçberlik yapar. Onun tarlası beyaz yapraklardır, Bembeyaz, barışı, sevgiyi anlatır. Onun, orda ekilmeye hazırladığı bir tarlası vardır işte sürer, beller tüm geceler tarlasını sürmekle uğraşır. O tarlaya yalın ayak girer anız ve pıtıraklardan korkmaz ayakları çamur olur ama o bu çamurdan korkmaz çünkü o çamuru hamur yapar. Onun coşkun ırmağı vardır işte onun kalemidir, çağlar bazen coşkun ırmaklar gibi o tarlasını hep o suyla sular. O su da neler yetişmez ki nice kurumuş aşklara teselli veren çiçekler. Daha neler neler yetişmez ki, nice aşıkların gözyaşını dindirecek teselli veren sözler. Nice bağır, yanıklarla müşerref olur da aşkı anlatır. Ve o tarlasında aşkı icat eder. Aşk nedir? Diye soralım şaire sana şöyle anlatır; herkes aşkı yaşamalı şair hariç, şair aşkı yazar ama aşkı yaşamaz. Aşk bir nesnedir, değmelere veremeyecek kadar kıymetli bir nesne. Ne bakır, ne gümüş, ne altın, ne zümrütü yakutlardan, aşktan değerli kıymetli bir nesne yok. Aşk bir Güneş’e benzer aşkı olmayanın gönlü taşa benzer. Taş gönülde ne biter, nasıl ki Güneş toprağın gıdasıdır meyveleri olgunlaştırır, tıpkı aşk bunun gibidir bir insanın varlığını giderir, ciğerlerini pişirir, yüreğini pişirir, olgunlaştırır. Güneşten nasibi olmayan meyve olur mu? Olmaz ham kalır. Aşktan nasip alamayan insanda olmaz, ölü gibidir en çetin sınav aşkla olur. Çünkü aşk en değerli olduğu için vazgeçilmez bir nesnedir. Şair pişirdiğin nasıl ikram eder gönül ırmağından akan su ile kurak gönülleri sular şair demez ki bu tarlanın üstündeki elmadır dikendir, yılandır, akreptir. Hakikat suyunu verir. Tarlaya sormaz o tarladan elmada, dikende, armutta, goncada, lalede yetişir. Sen elmasın, sen armutsun, sen dikensin, sen gülsün diye seçmez, şairin suyunda öyle bir bereket vardır ki dikende nasiplenir, gül de nasiplenir. Tarlanın dikenlerini büyütmesi o suyla olur yoksa öyle güzel batmayan diken olur muydu? Şairin şiiri de böyle, hakikat böyle bir sudur işte onun gönül tarlasında gül de büyür dikende büyür öyle bir gıdadır ki herkes her şeyi nasibini bulur. Bak işte kardeşim şairin sözünü hafife almayacaksın oyle yangın yüreklerin ilacı ondadır doktor hekim çare bulamaz peki onun sırrı nedir söyleyelim mi? Onda ki gönül şudur ki o yazdığı şiiri önce tövbe istiğfar yaprağıyla karıştırıp gönül havanına koyduktan sonra muhabbet sopayla döver, insaf eleğinde eledikten sonra gözyaşı ile hamur edip aşk sobasına sürer pişirir, muhabbet balından da birazcık karıştırır, zikir sütünden peynir yapar. Eee bunu alır gelir muhabbet sofrasına kor sabah akşam kanaat kaşığı ile azar azar ikram eder. Eğer bu kaşık tan bir tane aldıysan hastalığına şifa olur gönül ağrısı biraz diner. işte şairin özelliği budur. Sizinde hakikat şiirinizde dikenler gül olsun, şairlerim tarlanızdaki o arktan su eksilmesin, gönül tarlanızdaki nice dikenler gül olsun, sularınızın arkı kapanmasın. Nice güzel şiirlerde buluşmak dileğiyle…
Harun YILDIRIM.
YORUMLAR
Aşk bir Güneş’e benzer aşkı olmayanın gönlü taşa benzer. Taş gönülde ne biter, nasıl ki Güneş toprağın gıdasıdır meyveleri olgunlaştırır, tıpkı aşk bunun gibidir bir insanın varlığını giderir, ciğerlerini pişirir, yüreğini pişirir, olgunlaştırır.
Aşk karşılıksızsa Güneşe benzer Ya karşılıklıysa neye benzer Harun kardeşim ....kalemin daim olsun selam ve muhabbetle...