Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
superbaba
superbaba
@superbaba

ENGELSİZ DÜNYAM-2

2 Mart 2017 Perşembe
Yorum

ENGELSİZ DÜNYAM-2

4

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

935

Okunma

ENGELSİZ DÜNYAM-2

ENGELSİZ DÜNYAM-2

AYÇA

Mesut, her gün olduğu gibi engelli kız kardeşi Ayça’yı okuluna götürmek üzere yola çıktı. Okulu yaklaşık 500 metre uzaklıkta bir ortaokuldu. Okula servisler de olmasına karşın Mesut kardeşinin engelli arabasını sürmeyi çok seviyor, onunla sohbet ederek bu yolu seve seve alıyordu.

Sohbetin konusu daha çok dersler olmakla birlikte bugün Ayça’nın sorusu ders dışıydı.
“Abiciğim” dedi Ayça, “Benim engelli oluşum bir haksızlık olarak düşünülebilir mi?”
“Neden öyle düşündün ki!” dedi Mesut… “Bu Allah’ın takdiridir. O ne yaparsa güzel yapar.”
“Bana karşı herkes sevgiyle bakıyor” dedi Ayça. “Bunda bir sahtekârlık olabilir mi?”
“O nasıl düşünce canım!” dedi Mesut… “Sevginin sahtekârlığı mı olur?”
“Bana acıdıkları için öyle sevgiyle baktıklarını düşünüyorum bazen” dedi Ayça.
“Sen alçak gönüllü bir kızsın” dedi Mesut. “O nedenle bu sevgiyi nasıl da hak ettiğinin farkında değilsin.”
“Nasıl yani?” diye sordu Ayça.
“Sevgi eken katlanmış olarak sevgi biçer” dedi Mesut… Ve devam etti…
“Sen o kadar sevgi dolusun ki, içinde ürettiğin sevgi taşıyor. Herkese sevgiyle bakıyor, sevgiyle konuşuyorsun. Birçok engelsizde yoktur sendeki bu nitelik.”
“Başka ne yapabilirim ki!” dedi Ayça, “elimden başka bir şey mi geliyor?”
Bunu söylerken biraz hüzünlendi Ayça.
“Sen kendini tanımıyorsun canım” dedi Mesut ve devam etti.
“Yalnızca sen değil, herkes engelli aslında. Bedenen engelli olsun olmasın herkesin hayallerini süsleyen ve asla elde edemediği emelleri vardır. İstediği kadar engelsiz olsun. İstediği kadar parası olsun. Senin içini dolduran pırıl pırıl saf sevgi kaç kişide bulunur sanıyorsun!”
“Bu çok önemli bir nitelik mi?” diye sordu Ayça…
“Eğer birçok kişide olmayan nitelikse ve sendeki bu nitelik görenlerin içini ısıtıyorsa tabi ki çok önemli nitelik” dedi Mesut.
“Ayrıca” dedi Mesut, “Öyle engelliler var ki, engelsizlerde bulunmayan niteliklere sahipler.”
“Kim mesela?” diye sordu Ayça.
“Çağımızın en büyük Fizikçi ve Astrofizikçisi kimdir bilir misin?” diye sordu Mesut.
“Bilmiyorum ama engelli biri olmalı” dedi Ayça.
“Evet” dedi Mesut. “Bedenen bitmiş durumda. Hemen hemen tek çalışan organı beynidir” dedi Mesut.
“Kimmiş bu?” diye sordu Ayça.
“Stephan Hawking” diye yanıtladı Mesut.

Bu konuşmalarla okulun kapısına kadar gelmişlerdi. Okuldan onları gören iki arkadaşı koşarak yanlarına geldi.
“Mesut Abi” dedi Özlem, “Erdem’le ben götürürüz Ayça’yı, artık Ayça bize emanet.”
Ayça sevgi dolu gözlerle abisine baktı. Arkadaşlarının sevgisinde hiçbir sahtekârlık olmadığına inandığını anlatır gibiydi bakışları…
“Tabi ki canlarım” dedi Mesut çocukların başlarını okşayarak…
Sonra da Ayça’nın yanaklarını okşadı ve…
“Okul çıkışı yine burada olacağım” dedi…
Demesiyle de annesinin sesiyle kendine geldi:
“Nasıl gidiyor hayaller oğlum?” diye sordu annesi.
“Devamı gelecek anneciğim. Ayça’yı okuldan alacağım birazdan gidip de” dedi Mesut.
“Tabi ki her gün olduğu gibi bugün de sen götürdün” dedi annesi.
“Benim için zevktir anneciğim” dedi Mesut.

Mesut okulun kapısında yerini almıştı. Zilin çalmasından biraz sonra çocuklar cıvıl cıvıl dışarıya çıkmışlardı. Mesut Ayçayı almak için içeri girmek yerine onu Özlem’le Erdem’in getirmelerini bekledi. Biraz sonra geldiler de… Üç gülen yüz…
“Merhaba Mesut Abi” diye selamladı Mesut’u…
“Merhaba canlarım” dedi Mesut ve Ayça’nın arabasıyla evin yolunu tuttu.

Evin yolunda da konu yine engelliler ve engelsizlerdi.
“Engellilerin de birçok yönden engelsizlerden farkı yoktur” diyordu Mesut.
“Çünkü insanların gözü doymaz…”
“Nesi varsa daha fazlasını ister.”
“Hiçbir zaman tatmin olmaz.”
“O nedenle de istekleri asla tam olarak gerçekleşmez…”
“Bizlerden farkı ne onların” diye düşünürken,
“Sizlerden mi demeliydim!” diye düşündü.
Hayallerle gerçekler birbirine karışmıştı ki, Ayça’nın sesiyle kendine geldi…
“Abiciğim, ödevlerime yardım edecek misin?”
“Tabi ki!” dedi Mesut.
Ayça Mesut’un arabasını arkadan iterek ders çalıştığı odaya götürdü…

(devam edecek)

Kadir Tozlu

02.03.2017


NOT: Mesut 20’li yaşlarda yüksek öğrenim görmüş bir engellidir. Ancak sık sık ziyaret ettiği hayal dünyasında engelsiz olup sürekli başta engelliler olmak üzere insanları korur ve yardım eder. Annesi, babası ve kız kardeşi Ayça ile birlikte yaşar. Ayça engelli değildir ama Mesut’un hayal dünyasında engelli rolündedir.

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Engelsiz dünyam-2 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Engelsiz dünyam-2 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ENGELSİZ DÜNYAM-2 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Onur BİLGE
Onur BİLGE, @onurbilge
23.10.2020 11:58:50
“Bedenen bitmiş durumda. Hemen hemen tek çalışan organı beynidir” Bütün güç bir yerde toplanmış. Son deminde Ahmet Hulusi vasıtasıyla İnşallah gerçeği bulabilmiştir!

Sevgiler... :)
Seyit Kazım
Seyit Kazım, @seyitkazim
8.3.2017 08:33:08
DUYARLI ÖZÜNE SAĞLIK
ÜSTADIM
Filiz Şahin.
Filiz Şahin., @filizsahin-
3.3.2017 23:06:54
Yalnızca sen değil, aslında herkes engelli aslında. Bedenen engelli olsun olmasın herkesin hayallerini süsleyen ve asla elde edemediği emelleri vardır. İstediği kadar engelsiz olsun. İstediği kadar parası olsun. Senin içini dolduran pırıl pırıl saf sevgi kaç kişide bulunur sanıyorsun!”


o kadar isabetli ki, katılmamak elde değil.
lcanacik2017
lcanacik2017, @lcanacik2017
3.3.2017 22:44:41
Sürekli geçer annesiyle ve yürüteç engelli arabasıyla. Gözleri görmez, sevgiyle sarılır herkese. O kadar içten ki sevgisi, etrafı olur sevgi seli. O kadar çok var ki Ayçalar etrafımızda. Sadece bakmak gerek ve zaman ayırıp sevmek gerek. Saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.