4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
935
Okunma
AYÇA
Mesut, her gün olduğu gibi engelli kız kardeşi Ayça’yı okuluna götürmek üzere yola çıktı. Okulu yaklaşık 500 metre uzaklıkta bir ortaokuldu. Okula servisler de olmasına karşın Mesut kardeşinin engelli arabasını sürmeyi çok seviyor, onunla sohbet ederek bu yolu seve seve alıyordu.
Sohbetin konusu daha çok dersler olmakla birlikte bugün Ayça’nın sorusu ders dışıydı.
“Abiciğim” dedi Ayça, “Benim engelli oluşum bir haksızlık olarak düşünülebilir mi?”
“Neden öyle düşündün ki!” dedi Mesut… “Bu Allah’ın takdiridir. O ne yaparsa güzel yapar.”
“Bana karşı herkes sevgiyle bakıyor” dedi Ayça. “Bunda bir sahtekârlık olabilir mi?”
“O nasıl düşünce canım!” dedi Mesut… “Sevginin sahtekârlığı mı olur?”
“Bana acıdıkları için öyle sevgiyle baktıklarını düşünüyorum bazen” dedi Ayça.
“Sen alçak gönüllü bir kızsın” dedi Mesut. “O nedenle bu sevgiyi nasıl da hak ettiğinin farkında değilsin.”
“Nasıl yani?” diye sordu Ayça.
“Sevgi eken katlanmış olarak sevgi biçer” dedi Mesut… Ve devam etti…
“Sen o kadar sevgi dolusun ki, içinde ürettiğin sevgi taşıyor. Herkese sevgiyle bakıyor, sevgiyle konuşuyorsun. Birçok engelsizde yoktur sendeki bu nitelik.”
“Başka ne yapabilirim ki!” dedi Ayça, “elimden başka bir şey mi geliyor?”
Bunu söylerken biraz hüzünlendi Ayça.
“Sen kendini tanımıyorsun canım” dedi Mesut ve devam etti.
“Yalnızca sen değil, herkes engelli aslında. Bedenen engelli olsun olmasın herkesin hayallerini süsleyen ve asla elde edemediği emelleri vardır. İstediği kadar engelsiz olsun. İstediği kadar parası olsun. Senin içini dolduran pırıl pırıl saf sevgi kaç kişide bulunur sanıyorsun!”
“Bu çok önemli bir nitelik mi?” diye sordu Ayça…
“Eğer birçok kişide olmayan nitelikse ve sendeki bu nitelik görenlerin içini ısıtıyorsa tabi ki çok önemli nitelik” dedi Mesut.
“Ayrıca” dedi Mesut, “Öyle engelliler var ki, engelsizlerde bulunmayan niteliklere sahipler.”
“Kim mesela?” diye sordu Ayça.
“Çağımızın en büyük Fizikçi ve Astrofizikçisi kimdir bilir misin?” diye sordu Mesut.
“Bilmiyorum ama engelli biri olmalı” dedi Ayça.
“Evet” dedi Mesut. “Bedenen bitmiş durumda. Hemen hemen tek çalışan organı beynidir” dedi Mesut.
“Kimmiş bu?” diye sordu Ayça.
“Stephan Hawking” diye yanıtladı Mesut.
Bu konuşmalarla okulun kapısına kadar gelmişlerdi. Okuldan onları gören iki arkadaşı koşarak yanlarına geldi.
“Mesut Abi” dedi Özlem, “Erdem’le ben götürürüz Ayça’yı, artık Ayça bize emanet.”
Ayça sevgi dolu gözlerle abisine baktı. Arkadaşlarının sevgisinde hiçbir sahtekârlık olmadığına inandığını anlatır gibiydi bakışları…
“Tabi ki canlarım” dedi Mesut çocukların başlarını okşayarak…
Sonra da Ayça’nın yanaklarını okşadı ve…
“Okul çıkışı yine burada olacağım” dedi…
Demesiyle de annesinin sesiyle kendine geldi:
“Nasıl gidiyor hayaller oğlum?” diye sordu annesi.
“Devamı gelecek anneciğim. Ayça’yı okuldan alacağım birazdan gidip de” dedi Mesut.
“Tabi ki her gün olduğu gibi bugün de sen götürdün” dedi annesi.
“Benim için zevktir anneciğim” dedi Mesut.
Mesut okulun kapısında yerini almıştı. Zilin çalmasından biraz sonra çocuklar cıvıl cıvıl dışarıya çıkmışlardı. Mesut Ayçayı almak için içeri girmek yerine onu Özlem’le Erdem’in getirmelerini bekledi. Biraz sonra geldiler de… Üç gülen yüz…
“Merhaba Mesut Abi” diye selamladı Mesut’u…
“Merhaba canlarım” dedi Mesut ve Ayça’nın arabasıyla evin yolunu tuttu.
Evin yolunda da konu yine engelliler ve engelsizlerdi.
“Engellilerin de birçok yönden engelsizlerden farkı yoktur” diyordu Mesut.
“Çünkü insanların gözü doymaz…”
“Nesi varsa daha fazlasını ister.”
“Hiçbir zaman tatmin olmaz.”
“O nedenle de istekleri asla tam olarak gerçekleşmez…”
“Bizlerden farkı ne onların” diye düşünürken,
“Sizlerden mi demeliydim!” diye düşündü.
Hayallerle gerçekler birbirine karışmıştı ki, Ayça’nın sesiyle kendine geldi…
“Abiciğim, ödevlerime yardım edecek misin?”
“Tabi ki!” dedi Mesut.
Ayça Mesut’un arabasını arkadan iterek ders çalıştığı odaya götürdü…
(devam edecek)
Kadir Tozlu
02.03.2017
NOT: Mesut 20’li yaşlarda yüksek öğrenim görmüş bir engellidir. Ancak sık sık ziyaret ettiği hayal dünyasında engelsiz olup sürekli başta engelliler olmak üzere insanları korur ve yardım eder. Annesi, babası ve kız kardeşi Ayça ile birlikte yaşar. Ayça engelli değildir ama Mesut’un hayal dünyasında engelli rolündedir.