- 601 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KENDİMSEL
Bu fotoğrafta mide operasyonu geçirmeden tam bir yıl önceki göbekli halim; 86-87 kiloya kadar çıkmıştım. Boyum 1,76 olduğuna göre şişman sayılmamak için üst sınırdı bu.
Şu günlerde 66 kiloyum. Bu da zayıf sayılmamak için alt sınır kabul ediliyor. Boy ile (metresini atın, cm.ini alın 76 kalır, bunun ( +) (-) 10’ u normal sayılabilecek kilo değerlerimizi vermekte. Belki yarım yüzyıl geçti, böyle bir bilgi okuduğumu anımsıyorum.
Sosyal hayatımda da böyle iniş ve çıkışlarım olduğu gibi, ruhsal dengemde de böyle alt ve üst sınırlar arasında gelgitler içinde yaşadım hep. Hattâ ruhsal olarak diyebilirim ki en dip ve en doruklarda akıl almaz çılgınlıklar yaşadım; şairliğimin işte bu haleti ruhiye ile bazı akıl almaz mucizevi sayılabilecek deneyimler ile içiçe yanları var.
Giderken ardımda güzel eserler bırakacağıma ve dünyaya güzelliklerin egemen olacağına, yüreğimin sesine inanıp güvenen birisiyim.
Her insanın, zaman zaman aklı başına erer de fırsat bulur ise, kendisini, nereden gelip nereye gittiğini sorgulamasının bireysel gelişim açısından önemli, gerekli ve yararlı olduğuna inanırım.
Asıl uğraşılarımızın yanında mutlaka hobilerimiz de olsun. Bu özel tutkularımız bize, yaşamın bilinmeyen ufuklarına, yeni kapılar, pencereler aralar kuşkusuz. Doğayı tanımak, güneşin ve ayın doğuşunu batışını izlemek, yıldızları seyretmek, hafta sonları bir doğa yürüyüşü yapmak, hem bir spor hem kendini ruhen yenileme ve sağlık, hem de beyinsel düşünsel evrim demektir. Özellikle yıldızları seyretmenin gizemine ve düşlerimiz üstünde etkisine hayranlıkla ınanan birisiyim..
Ayrıca fotoğraf çekmek, resim yapmak, şiir yazmak, bir müzik aleti çalabilmek becerisi, ruhumuzun yücelmesine yardımcı olur.
İnsan, kendi mutluluğu için uzun ve kısa vadeli hedefler koymalıdır, doğru bildiklerinden şaşmamalıdır. Buna rağmen yaşamda gelgitler inişler çıkışlar hep olacaktır. Bu bağlamda yalnızca babası çalışan yedi çocuklu, yoksul sayılacak bir ailenin ikinci çocuğu olarak yaşantımı çalışarak ve daha çok kişisel çabalarımla kazandığımı belirtebilirim. Ortaokul ve liseyi parasız yatılı olarak okudum. Yüksek okul yaşantımı da gündüz çalışıp gece bölümünde okuyarak kendim finanse ettim.
Çocukluğumdan bu yana yapmadığım iş yok desem doğrudur; çobanlık, çiftçilik, inşaat işçiliği seyyar satıcılık, konfeksiyon ve elektrikçi mağazalarında tezgahtarlık, masa başında sekreterlik, arazide TPAO namına bir taşeron alman firmanın kamp şefliği ( Elbistan KAHRAMANMARAŞ 1976 ) , santral görevlisi, otel resepsiyonistliği (4 sezon), serbest pazarlamacılık, almanca öğretmenliği ( 2 yıl), seyahat acentası işletmeciliği (18 yıl) profesyonel turist rehberliği( 28 yıldır) gibi hayatın her alanında hemen hemen bazıları kısa kısa da olsa çok değişik alanlarda çalıştım.
Yirmidört yaşında evlendim ve ilk evliliğim 27 yıl sürdü, iki kızım oldu, ilki ODTÜ mezunu endüstriyel tasarımcı, ikincisi Hacettepe Üniversitesi İşletme ve Halkla ilişkiler bölümlerinden mezun oldu, ilk kızımdan bir, ikincisinden üç torunum var.
İkinci evliliğimi 2005 yılında yaptım. Başkaca çocuğumuzun olmasını istemedik; çünkü ikinci eşimin de benim de ikişer çocuğumuz zaten vardı, dört çocuk sahibi olmuş olduk böylece. Çocukların hepsi yüksek okul mezunu ve kendi hayatlarını kazanabilecek kapasite ve yetkinlikteler. Bu bağlamda kalan ömrümü sanatsal etkinlikler içerisinde en verimli biçimiyle değerlendirebilmek için çabalamaktayım.
Yaşantımın acılı dramatik trajik yanları olduğu kadar, eğlenceli ve neşeli yanları çok olmuştur. Bir kez ticari filas yaşadım. Sahibi olduğum seyahat acentasını bu yüzden kaybettim; Keza en çok güvendiğim dostlarıımın bana beklenmedik biçimde attıkları kazıklar bana çok pahalıya mal oldu. Alacaklarımı alamayınca borçlandım, çalışıp kapattım, alacaklarımın çoğunu hâlâ alamadım... Devletten de çok alacağım var, 25 ay 4 gün hapis yattı isem ve ve sonunda aklandı isem de beş kuruş tazminat almadığım gibi 11 yıl da meslekten uzak tutuldum Kenen Evren cuntası tarafından; suçum insanı sevmek ve antiemperyalist olmaktır. Fakat yıkılmadım ayaktayım.
Hobilerim arasında fotoğraf çekmek, şiir yazmak,bağlama ve füt çalmak, şarkı türkü bestelemek, satranç oynamak vardır. Kitap okumayı ilk ve orta yaşlarımda daha çok sevdim, şimdi yazmaya eğilimimin daha yüksek olduğunu belirtmeliyim. Nisan ayının 12 si gelince peygamberimizin öldüğü yaşa girmiş olacağım.( 63)
’Hayat kısa kuşlar uçuyor’
Sevgi, mutluluk sağlıcakla kalın değerli dostlarım.
Şaban AKTAŞ
01.03.2017
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.