5
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
827
Okunma

Ünlü tarihçiler tarihte yazılanlara çok fazla itibar edip güvenilmemesi gerektiğini söylerken. İlahiyatçılar birbirlerinin kanını içecek kadar birbirlerine düşmüş ve dinden imandan çıkmışken.
Ve ünlü düşünür “Bilmediklerimi ayaklarımın altına koysam başım göğe değerdi “ sözleriyle gerçeğe son noktayı koymuşken...
Ben, iddiasız sade aklım ve oldukça sınırlı bilgime karşılık ilkokul çağlarımdan beri toprağıma suyuma ağacımdan çiçeğime denizimden bütün hayvanlara duyduğum kocaman sevgiyle doldurdum yüreğimi. Kocaman kocaman insanların nasıl hep çocuklar gibi sevimli güzel ve mutlu kalabilecekleri sorusunu ezberlettim aklıma çarpım tablosu yerine. Ve geçen uzun süreçte Yaradan’nın bana bahşettiği özgür ve cesur kişiliğimle inandığım doğruları, evrensel değerleri ve insani sağlam idealleri savundum yüreklice ve sürekli.
Gönlümde ve aklımda derin izler bırakan o gerçek yurtsever idealist yüce dev çınarların muhteşem gölgelerinde aradım mutluluğu vatan ve insan sevgisini sevgilerin azalıp kirlendiğini gördükçe.
“Türk’e Türk’ten başka dost yok!”sözüne alternatif olarak da “Düşmanı biraz da içeride aramak gerekmez mi? Sorusunu sordum aklıma.
Her kesimden hemen herkesin ayak üstü ya da yemekli –içkili masalarda ‘vatanı kurtarma’ sohbetlerinin sonunda “Biz ne zaman adam oluruz?” Sorusuna ben de durmaksızın “Adam olamayacağımızı anladığımız zaman!” demişimdir yine bu güne değin.
Yalan mı?
Adamlığı /insanlığı yurt sevgisini bakıp görebilmeyi ve sezgiyi öğrenmiş olsaydık eğer, bu soru taa bu günlere kadar sorulmaya devam eder ve ortalık böylesine bir mezbeleliğe dönermiydi hiç?
Zamanın bu akıl almaz bilgi ve teknoloji bombardımanında yediden yetmişe herkes bir alim bir bilgin artık günümüzde.
Üniversiteyi bitirmeyenler “Ananı da al git!” diye ülkeden kovuluyorlar hatta !
Yedi yaşındaki bir çocuk bile bir ülkeyi yönetebilecek kadar bilge bir yetişkin gibi görünüyor gözüme benim.
Peki bütün bunlar yeterli olacak mı bu çocukların MUTLU olmalarına?
Gözlerini çıkar hırsı bürümüş. Cahil şaşkın ve kula kulluk etmeyi kendilerine emir bilmiş
bunca yığınların vatanı ateşe atmalarını önlemeye?
Bu toplum çöken ahlakını yitirilen onca eşsiz değerleri ve korkunç boyutlara ulaşan bu enkaza yığınını kaldırmaya yetecek mi edindikleri onca bilgiler sahip oldukları diplomalar?
Hayır! Çöken akçamın dar saatinde Dönülmez akşamın ufkundayız/Vakit çok geç! Dese de benim bu yaralı bereli biçare kalbim.
Tarihten bir yaprağa bir göz atarsınız belki yine de.
Adolf HİTLER önce kendine bağlı SS subaylarına Alman Polisi üniformalarından giydirdi ve kendi millet meclisinin bombalanması talimatını verdi...
🔴 Sonra Alman halkına bunu yapanlardan intikam alacağını söyleyerek , kendine muhalif kim varsa kumpaslarla ya hapse gönderdi ya da idam ettirdi...
🔴
Düzenlediği operasyonlar ile kendine biat etmeyen herkesi temizledi...
🔴 Her propaganda mitinginde ise şu cümlenin söylenmesini emretti ’ADOLF HİTLER tanrının gönderdiği bir kurtarıcıdır ve tanrı Alman halkının yanındadır !’
🔴
Sonrasında yapılan ilk seçimde ise halkın %74 oyunu alarak Führer, yani lider ilan edildi...
🔴
Tüm yetki tek bir kişide toplandı. İlk icraatı azınlıkta olan cumhuriyetçi ve sosyalist bölgeleri ülkeden tecrit ederek her türlü hizmetten muaf tutmak oldu.
🔴
Ülkedeki bütün gazete, dergi ve basın yayın organlarını elinin altına aldı. Öyle ki 2. Dünya savaşında Ruslar Berlin kapılarına dayandığında Alman halkı hala savaşı kazanmak üzere olduklarını sanıyordu...
🔴
Ve yenilirken dahi mitinglerinde milyonlarca insan toplanarak ona biat ettiklerini gösteriyordu...
🔴
Önceden Alman halkının ’tanrının elçisi, büyük lider, büyük başkan, büyük kurtarıcı’ gibi sloganlarla yere göğe sığdıramadığı ADOLF HİTLER’in intiharından bir ay sonra tüm gerçekler gün yüzüne çıkmaya başladı...
🔴
O aslında sadece çevresindeki silahlı koruma ordusuna güvenen, söylediği her şeyin yalan olduğu, korkak basit bir ruh hastasından başka bir şey değildi...
🔴
Alman halkı bunu çok geç anladı, herkes ona tapıyordu ama gün geldi hiç kimse ben oyumu ona verdim diyemedi...
🔴 Savaştan sonra tekrar bir meclis kuruldu, laik bir cumhuriyet sistemine geçiş yapılarak egemenlik artık tek bir kişinin değil kayıtsız şartsız milletin oldu!
🔴
İşte tarih her zaman tekerrürden ibarettir!
Bu sebepten ders alınması gerekir...
Egemenlik tek bir kişinin değil milletin olmalıdır!