KİRLİ SAKAL
Yitirilmiş zamanlar birikintisi dün dediğim. Koca bir geçmişten elime kalan ne olaki;
Bir geçmişolsundan ibaret tüm hayatım. Süreduran bi hastalık gibi. Bu kadarmı yalnız kalınır, bu kadarmı yoksul olunur, bu kadarmı korkak, bu kadarmı bedbaht...
Bir sorun var biliyorum....
Eskiden diğerlerinde sandığım bir sorun. şimdilerde ise sırf kendimde aradığım bir sorun. Sanırım bir şeyleri yanlış yerlere yerlere koyuyorum. Sorunlu, kusurlu bir hayattan, sorunsuz kusursuz bir yaşam çıkarmaya çalışıyorum.
Ve batıyorum..
Çabaladıkça, debelendikçe ebeleniyorum. Evet ebeleniyorum. Oynamayı bilmediğim kuralsız bir oyunun daimi ebesiyim.
Önce yumuyorum. KARANLIK. Sonra arıyorum. Tam buluyorum. UMUT. Yine yumuyorum. Hep ben ebeleniyorum.
Hani kazara saklanmaya dursam, kurtulup ebelikten öteki olsam, onlarcası içinde acemi bir serçe misali ilk ben sobeleniyorum.
Yanlış giden birşeyler var biliyorum. Yalnızlığımdan biliyorum. İçimde ölen bişeyler var biliyorum. Can çekiştiğinin acısını en derinden hissedebiliyorum.
Yanlış giden bişeyler var biliyorum. İçimde ölen bişeyler var. Ve ölüp giden şeylerin, yanlış giden bişeylerden olmamasında bir yanlışlık var biliyorum. Ve günden güne içimde ölüp duran o doğru şeylerden geriye; Aynalara vurmuş bir çift yanlış bakış kalıyor. Yanlış ve şaşkın, yanlışlığının bilincinde, neresinden yanlış olduğunu bilememenin şaşkınlığı içinde.
Ve ben artık aynaya günde sadece bir kere bakıyorum. Sabahları kalkar kalkmaz oda, zira sadece o saatte gözbebeklerimde küçük bi umut pırıltısı yakalayabiliyorum. Hemen biraz sonra , uyku sersemliğinden kaynaklandığını anlayacağım, bir umut ışıltısı. Tüm gün aynalara bakmıyorum sonra. Hani sağda solda belki bir berber koltuğunda karşı karşıya kaldığım oluyor aynayla. Bakişlarımı kaçırıyorum. Yere, tavana bakıyorum. Ama asla aynadaki yanlış akisle gözgöze çakışmıyorum.
Zira ne zaman gözlerimiz çakışsa, aynadaki yanlış akisle bendeki yalnız çocuk bakışsa, aynadaki aksin artık bana bakmadığını anlıyor. Kaybolmuş bir yalnız çocuğun aynadaki sırra karışmış yanlış aksine ağlıyorum.
İşte o zaman ta yüreğimdeki o yalnız çocuğunda aynadaki yanlış aksin ona bakıp bakmamasını umursamadığını anlıyor.
NE AYNADAKİ SIRDA YANLIŞ, NEDE YÜREĞİNDEKİ ONURLU YALNIZ OLAMAYAN;
BERBER KOLTUĞUNDAKİ kirli sakala AĞLIYORUM,
fazıl çoksevin