Hava yağmurlu olduğu için trafik oldukça sıkışıktı.4 yaşındaki oğlum Can’ı kreşe yetiştirip çoktan geç kaldığım işime gitmeliydim. Dün gece Nihatla yaptığımız kavga yetmezmiş gibi şimdi bir de müdürden azar işitecektim. Dikiz aynasından kendime baktığımda olduğundan 10 yaş yaşlı gözüken saçları darmadağın soluk bir kadın yüzü görüyordum.Oysa gençliğimde hep yaşımdan küçük gösterirdim. Yaşanmışlıklar yaşlandırıyor insanı... Üniversiteyi bitirene kadar hep güler yüzlü bir insandım ya da belki Selim hayatımdan çıkana kadar veya Nihat hayatıma girene kadar... Selimi çok sevmiştim hem de çok.... Bütün hayallerimin merkezinde o vardı.Oysa tam diplomamı aldığım gün bana şu sözleri söyleyip gitti ve bir daha geri gelmedi; Berrak biz birbirimize çok uzağız. O günden sonra adını anmamaya yemin ettim ve bu yeminimi hergün tuttum. Sonra bir gün Nihat girdi hayatıma. Ailelerimiz evlenmemiz konusunda anlaşmıştı. Halbuki biz hiçbir zaman anlaşamadık.Nihat tam olarak dıştan bakınca adam sanılan ama gerçekte ciğeri beş para etmeyen herifin tekiydi.Benim de bunu anlamam için Nihatla evlenmezsen hakkımız haram olsun diyen aileme yenik düşüp nikah memuruna evet demem gerekmişti. Ve sonuç olarak kavga etmekten sabaha kadar uyuyamamış bir halde oğlumla trafikte sıkışmış haldeydim.Bir saat sonra kreşin bahçesine girdim. Abar topar oğlumu elinden tutup öğretmenine teslim ettim ve arabama koşmaya başladım. Ve her şey yetmezmiş gibi arabamın önüne biri park etmişti. Neyse ki arabanın sahibi hemen geldi. Sarışın bir boya fıçısı koştur koştur gelip arkadan uyuşuk uyuşuk gelen kocasını acele ettiriyordu.Sinirli sinirli adama bakarken Selim’in umursamaz,gevşek yüzüyle karşı karşıya kaldım. Küçük bir şok geçirdikten hemen sonra koşup arabama bindim ve arabalarını çekip gitmelerini bekledim. Selim beni tanımamıştı bile. Tüm hayallerimin merkezine koyduğum adam bana hayatımda en büyük kazığı atan adam önümden karısıyla mutlu mesut çekip gitmişti.O kendini mutlu etmeyi başarmıştı benimse mutsuz bir yuvam ve kocamla bir olup psikolojisini alt üst ettiğimiz bir oğlum vardı.Sızlayan gözlerime aldırmadan gaza abandım ve işyerimin yolunu tuttum.